ARDA USKAN

ARDA USKAN

Tarihi 27 Mart 2014

Kendi yolunu bulmak!

Uzmanlar üniversite öğrencilerine sınava girmeden üç gün önce ders çalışmayı yasaklar. Bizlerin de 'seçimlere üç gün kala politik yazılara son vermemiz gerektiğini' düşünüyorum. Zaten kaderde ve zihinlerde ne yazılmışsa o olacak.
Yani kendi yollarını bulacaklar. Yol bulan sadece insanoğlu değil, bir otomobil de sizi istediğiniz yere götürebiliyor icabında. Bakın nasıl?
Yıllar önce, babam Adnan Benk'i yeni kaybettiğim günler...
Ve ondan miras kalan Golf'le Zincirlikuyu Mezarlığı önünden geçiyoruz.
Arabayı karım kullanıyor. Yetişmemiz gereken bir iş var ama bir bakıyoruz araç mezarlığa sapmış bile. Hemen anlıyorum babam, oğlunu ve gelinini görmek istiyor.
Oysa ben kabrin yerini hayal meyal hatırlıyorum. Bu yüzden kararsızca dolaşıyoruz. Ve sonunda dönmeye karar veriyoruz... Ki o esnada köhne Golf stop ediveriyor! Bakıyoruz karşımızda rahmetlinin mezarı. Hiç şaşırmıyorum aslında, çünkü biliyorum aralarında garip bir bağ vardı yıllardır... Rahmetli mesela yeni bir araç alabilirdi ama bunu asla yapmamıştı.
Ve bu eski dost o gün, vefasız oğluna büyük bir vefa dersi vermişti.
Sizler için de 'vefa' inşallah Fatih'te bir semt adı olarak kalmaz...

Nihayet anladım!

Diğer yandan yıllarca şu 'Raj Kapoor tipime' bakıp Hintli bir babadan olma ihtimalimi de düşünmüşümdür. Çatlak kafalı olmamın nedeni de aynı sebepten olabilirmiş meğer!
Dün haberlerde izledim, "Hintliler bir inanışa göre bebeklerini üç yaşına gelmeden çatıdan aşağı atıyorlarmış!"
Bu bir tapınak çatısı, yüksekliği de 10 metre filan. Ritüel olduğu için de görev baş rahibe veriliyor. O da belli ki çocukluğunda aynı yollardan geçmiş ve fakat tepe üstü çakılmış.
Çünkü hiçbir akıl o küçücük bebeciği feryat figan o yükseklikten aşağı bırakamaz. "Peki bebelere ne oluyor" derseniz; aşağıya gerilen brandanın üstüne düşüyorlar tek tek! Bir diğer çatlak da çocukları karpuz gibi topluyor ve arkadaki kalabalığa doğru yolluyor. Sağ kalabilirlerse, inanışa göre sağlıklı ve kısmetli olacaklar.
Şimdi önce yukarıdaki fotoğrafta tipime bakın, sonra yıllardır şu köşede yazdıklarımı hatırlayın ve kararınızı verin. Bu suratla ve bu üslupla bende de biraz tepe üstü çakılıp kafayı çizmiş bir Hintli hali var mı yok mu?
Karar veremediniz mi? Peki o halde; Avare mu, huuu uu... Ya gardaş mu asuman katara huuu, avara mu... Meali; "Ya kardeşim attınız beni çatıdan, şimdi katır Asuman bile beğenmiyor!
Huu sana söylüyorum!"

Seçiminize 3 kala!

Vicdanlarınız ve deneyimlerinizle başbaşasınız artık. Ama karar verirken şunu unutmayın; "Dimyat'a pirince giderken, evdeki bulgurdan olmak ister misiniz?" Kaldı ki uzmanlar pirincin, yabancı maddelerle işlem gördüğünü ve bu yüzden bünyeye zarar verdiğini ispatladı. Ne varsa bizim baba bulgurda var yani.