ARDA USKAN

ARDA USKAN

Tarihi 19 Kasım 2012

Yorgun zeytin tanesi...

Suriye'de üç aydır tutuklu bulunan gazeteci Cüneyt Ünal'ın kurtarılmasının akabinde, açlık grevlerindeki hükümlüler de 'kurtarıldı' çok şükür!
Şimdi korkarım aynı lüzumsuz laflar yine edilecek; "Bu açlık grevini hangi taraf bitirmeyi başardı acaba? Hükümet mi, rakipleri mi?"
Oysa gazeteciyi kim getirse getirdi önemli olan buydu.
Açlık grevini de kim bitirdiyse bitirdi önemli olan sonlanmasıydı.
Ama ne enteresandır ki birileri hala hükümetin her iki olayda gösterdiği çabanın farkında değil. Ya da bu şekilde anlamak ve anlatmak işlerine geliyor. Çünkü ortada bir 'zafer' varsa badece kendilerine ait olsun istiyorlar.
Buyursunlar, kim isterse onun olsun zafer!
Ama unutmasınlar vatandaşın nezdinde bunun hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur ve o bir tek şeyi bilir; 'tabaktaki zeytini fazlasıyla yoran hükümettir!'

Bergüzar'lı Karadayı...
ATV
'nin zirvedeki dizisi 'Karadayı'yı nice zamandır yazmak istiyordum. Öncelikle Kenan İmirzalıoğlu'nun 'Ezel' sonrası nasıl farklı bir karaktere büründüğünü ve sadece üç bölümde Ezel'i bize nasıl unutturduğunu anlatacaktım. Öyle ya, her iki rol de 'sert erkek' tipiydi ve bir anda kendimizi eski hikayenin içinde bulabilirdik.
Bu gün aynı dizinin diğer başrolü gündemde; Hakime hanım Bergüzar Korel!
Korel'in aynı yüz ifadesi, vücut dili ve aynı bakışlarla oynadığı söyleniyor. Ve 'Binbir gece'den bu yana milim değişmediği iddia ediliyor.
Ben de gerçekten samimi hislerle soruyorum; Bir aktris; ev kadını rolünde farklı, hamamda keseci rolünde farklı mı ağlar? Kaldı ki Korel'in canlandırdığı karakterler üç aşağı beş yukarı aynı 'aydın kesim kadını...' Yani üzüntüsünü; üstünü başını paralayarak, ağzını tavana dikip ağıtlar yakarak ortaya koyan 'doğal kadın' modeli değil.
Hemen buradan İmirzalıoğlu'na geçmek istiyorum. O yere göğe koymadığımız oyuncumuz da 'Karadayı' da Ezel gibi bakmıyor mu? Veya Ezel gibi hiddetleniyor, Ezel gibi gülümsemiyor mu? Ha belki daha iyi bir aktör ama Bergüzar'a yöneltilen 'yeteneksizlik' değil ki, sadece 'her karakteri aynı ifadeyle oynuyor' suçlaması.
Bunu söyleyen dostlara bir tavsiye... Geçin ayna karşısına, bağlayın kafanıza babaannenizin başörtüsünü ve biraz üzüntülü bakın bakayım. Sonra da karınızın entarisini giyin ve yine kederli bir ifade verin gözlerinize...
Aradaki farkı sanırım bizim harala gürele çekilen 90 dakikalık dizilerde değil, bir tek Oscar'lı aktörlerin filmlerinde göreceksiniz.