ARDA USKAN

ARDA USKAN

Tarihi 12 Nisan 2012

Her bakımdan kadının değeri!

Adamlar oto hırsızı. Ülke çapında muazzam bir çete kurmuşlar. Çalıp çalıp satıyorlar.
Ama bir yandan da 'telefon görüşmelerine polis sızar diyerek' tedbir almışlar.
Araçlar onlara göre birer kadın! Yaşı, tipi de kadınsı özelliklerle şifrelenmiş. "Sarışın mı esmer mi" diye soruyormuş çeteci, diğer arkadaşına. Ya da, "Kaç yaşında, genç mi, yaşlı mı." Hatta "Az kullanılmış, çok hırpalanmış" şeklinde yan bilgiler de veriliyormuş.
Yine içim sızladı 'karşı cinsimi' düşünüp. Belli ki bu herifçioğulları şöyle düşünmekteler; "Abi nasılsa bu ülkede kadın ticareti yapmak, oto kadar önemsenmiyor.
Varsın bizi dinleyen polis öyle sansın!"
Adamların fütursuzluğuna bakarsanız, haksız da değiller galiba.

* * *
REKOR KADİR İNANIR'DADIR!
Yani yanında değildim ama benim bildiğim, 'ülkemizde kadınlarla ilişki rekorunun sahibi' bizzat Kadir abimizdir. Şimdi nereden aklına düştü derseniz, şahsi bir kaygı değil valla, sevgili Hıncal Uluç'un yazısını okudum az önce.
Usta, oturup hesaplamış ve 'hızlı adamlara' örnek olarak dünyada Julio İglesias, basketçi Wilt Chamberlain ve Warren Beatty'i şampiyon ilan etmiş. Üstelik icraat sayıları '10 bin, 20 bin' civarlarında.
Bizden de bir tek M. Ali Erbil varmış bu rekora yaklaşan. Hatta MALİ, Clooney ile göğüs göğse bile gelirmiş.
Benim favorim ise Kadir İnanır'dır. Bunu ben söylemiyorum; yıllar önce 'Kadınca' dergisinde, rahmetli Hızır Tüzel'in sorusu üzerine "Şu ana kadar 2 bini bulmuştur" diye cevap veren bizzat İnanır'ın kendisidir.
Eh aradan bunca yıl geçip, baba da formunukarizmasını aynen koruduğuna göre, bu yarışmada Erbil'i geçmesi doğaldır... diye düşünmekteyim. Zenginin parası, fakirin çenesini yorar misali...

* * *
CAN BONOMO'YA NASİHAT(!)
Geçen gece saat 02.00 civarı, Getto isimli bir müzikholde görünmüş Bonomo... Odil isimli Hollandalı bir Türk kızının albüm tanıtımı yapılıyormuş. Bizim eurovizyon fatihi de, yanında halkla ilişkiler müdiresi Ece'yle davetteymiş.
Buraya kadar bir şey yok. Ama Can'ın son zamanlarda artan 'sarhoş' haberlerine bir yenisi de o gece eklenmiş maalesef.
Mesela Ece hanım sürekli yalvarmış, "Artık içme" diye ama genç adam kadehleri peş peşe kafaya dikmeye devam etmiş. Onun dışında son derece sempatik ve insanın içine sokacağı kadar sevimli biriymiş!
Bizim oğlanın arkadaşı ilk kez gördüğü Bonomo'yu aynen böyle tarif etti. Beni de aldı bir düşünce!
Keşke aile yakını olsam, onları uyarsam ve 'bir süreliğine Can'ı bu çevrelerden tecrit etsek' diye. Gece hayatından, içkiden ve arkadaşlarından yani.
Hayır, 'onlar kötüdür' demiyorum, tam tersi 'böylesine değerli bir insanın yetişmesine katkıda bulunmuş muhteşem dostlardır mutlaka' diyorum.
Ama işte hiç olmadık şu yarışmaya kadar el ele verilse de, biraz bu çevrelerden uzaklaştırılsa.
Açıkça kendine bakmasını diyor gönlüm. Bedenini, sesini dinlendirmesini, bol bol spor yapmasını, eurovizyona zımba gibi hazırlanmasını... Tabii bunu hayatı içkili mekanlarda geçmiş ama hidayete ermiş eski bir eğlence erbabı olarak söylüyorum.
Ama içimdeki hergele kalıntısı susturuyor dışındaki ihtiyar ukalayı; "Dinleme oğlum, boş ver eurovizyonu filan ye iç eğlen, gün senin günündür."