ARDA USKAN

ARDA USKAN

Tarihi 13 Kasım 2011

Meslektaşlarınızı neden uyarmadınız?

Son depremden kurtulan Cihan Haberi Ajansı muhabiri, televizyonlardan birinde ana habere çıkmış anlatıyor; "Kalacağımız Bayram otelinin oda duvarları çatlamıştı, kameraman arkadaşa dedim ki, 'Burası yıkılabilir!' Bunun üzerine otelin güvenli olmadığını anlayıp, ayrılmaya karar verdik. Ama gitmeden önce birkaç görüntü almak istedik... Sonra hem kendi odamızı, hem de alt katlardaki tüm yıkık dökük duvarları filan görüntüledik. Bu esnada bir Çinli televizyoncu da aynı şeyleri filme alıyordu.
Daha sonra da valizlerimizi alıp oteli terk ettik! Ve otelin yıkıldığını duyduk!"
Buraya kadar çok güzel, büyük geçmiş olsun. Yanlış düşünüyor olabilirim ama insanın aklına şöyle şeyler geliyor; Madem tehlikeyi sezdiniz, üstelik bunu görüntülediniz; vazgeçtik diğer otel müşterilerinin kapısını tek tek çalmayı, neden en yakınınızdaki DHA meslektaşlarınızı da uyarmadınız?
Veya neden o çektiğiniz görüntüleri kapıp, valiye koşmadınız; "Sayın valim bakın hele şunlara ve boşaltın şu oteli" diye... Muhtemelen basiretiniz bağlandı veya ikinci bir deprem tahminlerden çok uzaktı.
Bu arada bir de diyorsunuz ki, "İnsanlar öngörümüzü tebrik ettiler!" Neyin öngörüsüdür bu?
Elbette depremden sağ çıkmanız hepimizi mutlu etti. Ama diğer yandan şunu da düşünmeden edemiyoruz; Acaba meslektaşlara o yıkılan duvarları gösterip, uyarmama nedeni, ertesi gün yapacağınız haberin sadece size ait olması arzusu mudur? "7.2'lik Van depreminde ağır hasar gören otel gördüğünüz gibi hala müşteri kabul ediyor!" mesela...
Aynen böyle bir başlık atacaktınız sanırım. Ama ah o körolası 5.6'lık deprem...

DİKKAT KÖTEK TİMİ GELİYOR!
'Dayak' dersem üzerime çullanırlar, etik metik diyerek.
Bu yüzden kötek timi koyuyorum 'bölüğün' adını.
Dünkü gazetelerde vardı; Adana'da bir koca müsveddesi karısını haşat edip, yol kenarına bırakmış yine. Karısı dediğime bakmayın, fotoğrafını görünce çocuk sandım, yani el kadar bir şey. Değil o ızbanduta, çelimsiz birine bile karşı koyamaz zavallı.
Üç çocuğu varmış üstelik, şimdi hastanede ölüm kalım savaşı veriyor. Koca da kaçmış.
Benim takıldığım yer de burası zaten; Kadın dövecek kadar 'kahramansın' da a p...., neden olayı üstlenecek kadar delikanlı olamıyorsun?
Sonra o mahalle aralarında kavgaya tutuştuğun erkeklere gücün yetmiyor tırsıyorsun da, karına gelince mi sinirlerine hakim olamıyorsun, misal?
İşte bunun üzerine verdim kararımı; Şöyle güçlü kuvvetli adamlar tutup, bu kocaları dövdürmeye niyetliyim. Sen misin karına el kaldıran... Hatta dayak öyle atılmaz böyle atılır!
Not; Bu yazının ana fikri elbette bana ait değil. Ben şiddetin her türlüsüne karşıyımdır. Bu tamamen, benim şu meşhur 'apartman kadınlarımızın!' fikri. Toplaşıp dün bana geldiler, plan projelerini anlattılar ve bunu yazmamı istediler. Ama şaka değil gerçekten böyle bir oluşumu ciddi şekilde düşünüyorlar. Elçiye zeval olmaz. Hem de o öküz hemcinslerime haber vereyim istedim. Bir köşe başında meçhul kişiler tarafından ağzınız yüzünüz dağıtılırsa bilin ki bizim apartman hanımları hareke geçmişler.