ARDA USKAN

ARDA USKAN

Tarihi 4 Nisan 2011

Öcalan'ın 'zaman kötü...'

Teröristbaşı Apo'ya göre, İbo'yu AKP'den adaylığı sırasında kahraman yapmak için kafasına kurşun sıktırmışlar!
Kimler yapmış peki?
Herifçioğlunun savına göre AKP'liler. Şimdi buna poponuzla gülebilirsiniz. Ama bir önceki iddiası daha vahim; Meğer Yılmaz Güney bunu zamanında uyarmışmış; "Tatlıses'e dikkat et, benim yerime geçirmek istiyorlar, böylece sahte bir Kürt yaratacaklar" diye.
Pes valla... Evet Tatlıses birinin yerine göz dikmişti ama o sadece Yılmaz Güney'di. Hatta Yılmaz'ın 'Baba' filminin adaptasyonunda bile oynamıştı. İtiraf etmeliyim ki senaryoyu araklayıp, "Nasıl İsyan Etmem" haline getiren de bizzat bendenizdi. Dahası yıl 1982'ydi ve aynı hafta Yılmaz, Cannes'da Yol filmi ile büyük ödülü kazanıyordu. Her şeyi aşmış gitmiş, dünya çapında bir sinemacı olmuştu. Yani İbo mibo umurunda bile değildi rahmetlinin. Öcalan mı?
Aldırmayın, bütün bunlar 'kollama' telaşı sadece...

* * *
'PATRON' HANGİSİ?
Bir sanatçı için basın danışmanı çok önemlidir.
İnsanı abat da eder berbat da.
Bunun en yeni öreğine Yeşilçam Ödülleri'nde tanık olduk. Tören sırasında biliyorsunuz ünlüler kameraya poz verirler. O gece sıra Hande Ataizi'ne geldiğinde bir baktık yanında kısa boylu ve 'ev kadını' mütevazılığı içinde bir hanım. Hani elinde bir tas çorba olsa, sanacağız ki evdeki yardımcısı da gelmiş, kızımız aç kaldı diye peşinde dolanıyor.
Ama Hande'yi hışımla kolundan tutup, 'Seni böyle alayım' diyerek çekiştirince bu kez 'acaba annesi midir' dedik. Hani evden izinsiz filan çıkmışsa...
Sonra anlaşıldı ki sadece basın danışmanıymış! Valla kalsın böyle danışman. Oranın bar çıkışı olmayıp ödül töreni olduğunu idrak edemeyen ve tüm meslektaşları gibi poz vermenin zaruretini anlamayan danışman ebediyete kadar kalsın hem de.

* * *
MÜJDE BUNU HEP YAPIYOR!
Müjde Ar, 'Kadına şiddet' panelinde gencin birine mizansen icabı tokadı basınca aklıma yıllar öncesindeki bir başka vukuatı geldi. Üstelik bu, paneldeki gibi danışıklıdövüş de değil. 1980'lerin başı. Rahmetli Ercan Arıklı hepimizi Günay Bar'a götürmüş. Masada en az yirmi kişi var. Bir bakıyoruz ki paparazinin biri Müjde ve Ercan Bey'in ikili fotoğrafını yakalamaya çalışıyor. Müjde önce 'çekme kardeşim' diyor ama diğeri azimli. Sonra da zaten olanlar oluyor. Müjde'yi masanın üstünde uçarken görüyoruz, foto muhabirine doğru. O gece oğlanı bizim kızın elinden almak biraz güç oldu itiraf etmeliyim. Ama bir kez daha yapmış meğer aynı şeyi Müjde'ye. Kuliste bornozuyla oturuyormuş bizimki, "A bir baktım alttan, apış aramdan biri fotoğrafımı çekiyor. O zaman da yoldum ben bunu" deyince anlıyoruz öfkenin nedenini. Diyeceğim; Allah'tan Müjde biraz olgunlaştı da genç muhabirler dayaktan yırttı.

* * *

SAKIN KIZMAYIN, BUNUN ADI AÇLIK!
BİR baba, 7 çocuğunu ve karısını sürekli dövdüğü için 23 yıl hapse mahkum oldu. Dayak diyorsak öyle biri iki tokat filan değil; Büyük kızını soyup, elektrik kablosuyla kırbaçlıyor.
Kız da ilaç içip intihara kalkışıyor ve rekor ceza geliyor. Ama şaşırtıcı olan kadının ve tüm çocukların gösterdikleri o büyük tepki. Ellerinde babanın fotoğrafı, gözlerde kanunlara duydukları müthiş bir öfkeyle çıkıyorlar kamera önüne. Dayak yiyen kız diyor ki, 'Bir dayağın bedeli 23 yıl olmaz, babamızı çabuk serbest bırakın!' Boş bir anınıza gelse, 'hakikaten bıraksınlar, bunlar dayak yemeğe mahkum abi' diye de düşünebilirsiniz.
Çünkü kızın size duyduğu nefret öyle böyle değil.
Sonra toparlıyorsunuz durumu; Yahu bütün bu yavrucaklar açlar! Bildiğiniz karın açlığı!
O hiçbir yoksunluğa benzemeyen, kırbaçlanmayı hoş gören, bu uğurda sakat kalmayı, ölümü göze aldıran en korkunç gerçek. Şimdi n'apsın bu kadın, bir derme çatma evde ve 7 bebeyle?
Sonuç yine o kör olası paraya gelip dayanıyor. Tabii ardından 7 çocuk doğurmayı göze alan cahil cesareti, bilinçsizlik, devletin yetişememesi, eğitimsizlik vs. giriyor devreye. Ve anlıyorsunuz ki bu suça biz de ortağız...