ARDA USKAN

ARDA USKAN

Tarihi 25 Eylül 2009

Yarım asırdır aynı senaryo!

Yerli dizileri bir süredir keskin kalemine dolayan Akşam yazarı Atılgan Bayar'ın bu konudaki bir değerlendirmesini zevkle okudum. Diyor ki "Emily Bronte'nin Uğultulu Tepeler romanından bir karakter, kalkmış esas oğlan olarak izlediğim diziye konuk olmuş. Bir başka dizide, 'Uğultulu Tepeler' tamamen Türk imkanlarıyla yeniden üretilmiş…"
Sevgili Atılgan son derece haklı da biraz geç uyanmış. Bu 'Uğultulu Tepeler' meselesi neredeyse yarım asırlık bir olaydır Yeşilçam için. Reçete klasik: Fakir kız, fakir oğlan, zengin erkek üçlemesi ve intikam… Romanı ilk araklayıp filme çeken Seyfi Havaeri olmuş. Yıl 1955, başrolde Muhterem Nur, filmin ismi Kara Sevda. Havaeri, hızını alamamış aynı senaryoyu, iki kez daha -üstelik aynı adla- 1968 ve 1973 yıllarında yeniden yapmış. Sonra sıra Metin Erksan'a gelmiş. Erksan'ın Ölmeyen Aşk'ı yine aynı öykü. Ama hiç olmazsa o, Emily Bronte'nin ismini jeneriğe yazmış. Senaryoyu da Ertem Eğilmez üstlenmiş…
Bunlar benim hatırlayabildiklerim. 20'ye yakın Uğultulu Tepeler vardır Yeşilçam tarihinde. Biri de Ümit Besen'in ünlü Nikah Masası filmidir. Benim bile Emily abladan konuyu ödünç almışlığım vardır.
1997 yılında Temel Gürsu elinde bir senaryoyla gelmişti. "Baba çok acil bir diziye başlıyorum, bir haftada şu senaryoyu adapte ediver" dedi. Baktım rahmetli Erdoğan Tünaş'ın 'Nikah Masası'... "Yahu ayıp olur" filan dememe kalmadı, "Yahu bu, Emily Bronte'nin Uğultulu Tepeleri. Ayıp olacaksa kadına olur" dedi. Bir hafta sonra senaryoyu verdim, çekime başladılar. İbrahim Erkal'ın 120 bölüm gösterilen Canısı dizisi işte böyle başladı.
İlk bölüm oynayınca Erdoğan Abi haber göndermiş, dalgasını geçiyor: "Arda bari senaryoyu isteseydi gönderirdim" diye. Ben de ona haber gönderdim, "Abi senaryon zaten bende!" Nur içinde yatsın…
Ne Emily Bronte imiş ama… Elli beş yıldır tüketemedik gitti.