SAVAŞ AY

SAVAŞ AY

Tarihi 31 Temmuz 2011

Torba'nın 3 gülü

Bu üç kadının bir araya gelmesiyle ortaya çıkan enerjiden kallavi bir kasaba aydınlatılabilir eminim. Oya Aydoğan, Ahu Tuba ve Akrep Nalan. Bir uyanık yapımcı akıl etse, bu üçlüyü televizyon dizisinde filan bir araya getirse ne senaryo ister ne kostüm dekor, ne mekân, ne ışık oyunu.
Rejisör koyacak bunların karşısına kamerayı, "Haydi konuşun bre. Motooor!" diye verecek komutu, sonra seyreyle durum komedisini, stand-up'ın kraliçesini uyy!

Neredeyiz

Bodrum'un Torba kıyısındayız. 'Kadriye Beach' namıyla maruf, orta ölçek 'kadın girişimi' mekânı burası. 3 menşur hatun sanatçıyı yan yana otururken görünce ilişiyorum karşılarına.
- Hayırdır Ahu?
- Kadriye'ye Destek' etkinliği yapılıyor ama sanatçı dostlarımızın bazıları söz verip gelmedi.
Müşteriyi avutmak da bize düştü.
Nalancığım 183 şarkı okudu art arda (gülüşmeler) - Doğru mu Nalan?
- Fedon'la Fatih Ürek gelemeyince onların sahnesini de ben dolduruyorum mecburen.
Fizik olarak doldurmam kolay da sesi yoruluyor insanın (kahkahalar) - Sen gece kulübü şarkıcısısın. Konser bebelerine benzemezsin.
- Doğru, 3- 4 saat inmem sahneden.

Altılı kazandım

Ahu Tuba atılıyor söze - Doğru söze ne denir Savaşçım. Bak 25 sene önce filana dayanır Nalan'ı ilk dinleyişim. Gold Finger vardı Ankara'da. Dediler ki "Akrep Nalan" da burada korktum - Niye korktun?
- O zaman bir silahlı kız eylemci vardı. Akerp Nalan'dı adı o zannettim.
Nalan tekrar giriyor söze:
- Akrep diye bir yarış atı da vardı. Ben ona oynayıp altılı ganyan kazandım. O dönem 30 bin lira büyük paraydı. Lakabım oradan Akrep kaldı aslında.
- Esas muhabbet konusu ne Oya kardeşim?
- Ahu 6 kere evlendi Nalan daha siftah bile yapmadı ya onu diyorduk... (gülüşmeler) - Nalan elini çabuk tut. Bak Ahu'nun dünya güzeli, kızı Oya'nın da aslan gibi delikanlı oğlu Gurur var.
Ahu gülüyor:
- Ben yine koca boşadım biliyorsun Savaş'ım.
- Haber değeri yok Ahu, rutine bindi bu iş.
Konu dönüp dolaşıp eski-yeni sanatçı farkına geliyor. 3 ünlü kadın da yeni yetişen gençlerin eğitimli olmasını çok takdir ediyor.

Sistem meselesi

Oya Aydoğan'a soruyorum:
- Sen de Fransız eğitimi aldın yanılmıyorsam. Seint Pulchérie'de okudun değil mi?
- Evet. Liseye de St Michel'de devam ettim. Tam o sırada 1976'da Türkiye güzeli seçilip sinemaya girdim ve çok istediğim halde üniversite okuyamadım.
Yine de Fransızcam, İngilizcem var şükürler olsun.
- İlk aşkın da sinemadan mıydı?
- Tarık Akan'a aşıktım ama sinemadan önceydi bu. Sonraları doğum günümde sınıftan bir arkadaşım, Haluk'u getirip tanıştırdı.
- Haluk Ulusoy'u mu?
- Evet, askerdi, tezkere aldıktan sonra ailesi Allah'ın emriyle istedi ama benim taraf olmazlandı. Bir gün ansızın Haluk, Sarıyer Evlendirme Dairesi'ne götürdü.
Annem nüfus kağıdımı saklamıştı ama Haluk, Erzincan'dan nüfusumu çıkarıp getirtmişti bile.
Evlendik çok kırgınlıklar yaşandı.
Her şeye rağmen onu saygıyla anarım.
- Ahucum, Akrep Nalan gibi dev sesler gazinolarda kadroya giremezken siz güzelliğiniz ve popülerliğinizle müthiş kadrolarda nasıl yer aldınız?
- Sistem öyleydi Savaşçım. "Masan kadar konuş". O zaman bize hayran olanlar, ilişki kurmak isteyenler masaları donatıyordu.
Yine de işimiz zordu.
Oya Aydoğan anlatıyor 'ne gibi' olduğunu. Diyor ki; - İlk sahneye çıktığımda 40 tane dev çiçek gelmişti.
Muazzez Abacı kıskanıp koydurmadı hiç birini sahneye.
Harika Avcı mesela 150 şarkılık çarşaf gibi repertuar yazıp asmıştı kulise. Bana okuyacak şarkı bırakmamıştı oof of.