Tarihi 10 Şubat 2017

Fiyaka!

Bakırköy Belediyesi vatandaşlardan para topluyor.
İmza karşılığında 5 ve 10 lira vermek isteyen vatandaşların kapısını çalıyorlar.
"Niye?" diye sordum.
Toplanan paralar muhtaç insanlara dağıtılacakmış.
Yani vatandaşın parasıyla Bakırköy Belediyesi fiyaka yapacak.
Kapıya gelen görevliye, "Siz başkanınıza söyleyin, bütün yıl kendi fotoğraflarını astığı duvarları reklam için kiraya verse, bu paradan çok daha fazlasını toplar!"

***

Belediye başkanı olmanın hizmetle ilişkisi vardır.
Duvar fotoğraflarıyla değil.
Ayrıca para toplamanın da zarafeti vardır.
Vatandaşın 5 lirasına ihtiyaç duyan bir belediyenin özel gecelerde sükseli bir şarkıcıya bir konser için 100 bin lira vererek gösteriş yapmaya hakkı yoktur.

***

Kendi mahallemdeki insanların tepkilerine baktım, benimle aynı.
Çünkü Ateş Ünal Erzen'le başlayıp, Bülent Kerimoğlu adlı yeni belediye başkanıyla devam eden başkanlık anlayışında vatandaş hizmetten memnun değil.
Kar mevsiminde ara yolların halini gördük. Yıllardır yapılmayanları gördüğümüz gibi.
Bu ilçeye siluet koyulsa seçilir zihniyetiyle hizmet gerçeğini geri plana çekenlerin, muhtaç insanların ihtiyaçlarını karşılayacak güçleri olsun bari. Hiç olmazsa!

***

Çünkü her belediyenin kendine göre acayip bir gelir sistemi var.
Toplanan vergiler, yapılan inşaatlar en anlamlı delil.
O yüzden her mahalle arasına sorgusuz sualsiz açılan kafelerin sahiplerinden istesinler parayı.
İyiliğin temsil gücünü. bir mevsimde bozulan yolların müteahhitleriyle birlikte üstlensinler.
Ortaklığın gücü adına!

***

Gerçekten iyilik yapmak isteyen yapar. Bunun için vatandaşın kapısını çalmaya gerek bile yoktur.
O yüzden Bakırköy Belediye Başkanı sorumluluk projeleri başlatsın.
Bütün duvarlara kendi fotoğraflarını asacağına, muhtaç insanların gerçeklerini anlatan afişler bastırsın.
Belediye başkanlığı artistik hayallerle kardeş olamaz.
Başkalarının hayatına anlam katmak isteyenler, kendi hayatlarındaki fiyakaları törpülesin.

***

Yoksa 5 lirayı herkes verir.
Ama vatandaşına hiçbir şey vermeyenin.
5 kuruş istemeye bile hakkı yoktur.

***

An meselesi!


Yetkililerden açıklama.
"İstanbul'da 7.2 büyüklüğünde deprem an meselesi." Bunun adı tedbir mi yoksa korku iklimi mi?
Çanakkale'nin yarattığı ürküntüye karşılık vermek mi yoksa?
Yıllar önce yaşadığımız korkunç görüntülerin arkası yarını bizleri bekliyorsa ne yapabiliriz?
Yıllar boyu alınmayan tedbirleri görmekten başka!

***

Biz bu memleket için bin kere yandık da. Bu memleket bir kere bile yanmadı bizim yüzümüzden.

***

Mutluluk Takvimi

♦ Çocuklara güveni aşıla.
♦ Adil ol.
♦ Anılarını yaz.
♦ Köpeğini tasmayla dolaştır.
♦ Saygılı sürücü ol.

***

Nasıl aklanır
Aşkı kirleten
Nerde saklanır
Gözlerde tüten
Seninle başlayıp
Seninle biten
Bir masalım vardı
Yolda bıraktım

Şimdi biri bana
Adını sorsa
Hiç kusura bakma
Unuttum derim
Anılar bir olup
Kapımı çalsa
O aşk çoktan bitti
Ben yokum derim

HAKKI YALÇIN