Gruba ağırlığını koyarken, futbol adına da iyi işaretler verdi.
Sarı lacivertlilerin geceye başlangıcı harikaydı. Ayağa oynarken yüksek isabet vardı, iyi bir yayılım ve enerji patlaması.
Feyenoord savunmayı neredeyse kale önünde kuracaktı.
İkili mücadelelere yürek koyan ve kendi yarı alanından jet hızıyla çıkan Fenerbahçe karşısında Feyenoord gibi bir takım bile ağır kaldı.
Baskının anonsu golü de erken getirdi.
"Belki de tepkisel bir isyan." Dönen toplardaki kapışmanın galibi olan orta alanı da sezon başından beri ilk kez tırnak içine aldım.
"Ozan ve Josef'in ayaklarına ışık düşmüş" dedim.
Fenerbahçe'de olanlar Feyenoord'da yokken...
İlk yarının sonunda Fenerbahçe'nin galibiyetinden başka hiçbir ihtimali maçın sonucu olarak bellemedim.
Galibiyeti bir tabloya koyarsam, gecenin ressamı olarak Lens'in adını yazarım. Özelliklerini bir kez daha onaylatan ve giydiği formayı uğrunda savaşacağı dava bilen adamı.
Gördük ki, Hollanda'da yenilmeyen bir takımı İstanbul'da yenmek keyifli oluyor.
Her şeyin bir ilki vardır.
Ve bu demektir ki; olmaz diye bir şey yok. Yeter ki isteyin.
Adınız Fenerbahçe sizin.