15 Temmuz...
Hainler darbe hayalindeydi de, bazı generaller düğündeydi.
Bazıları "yolgeçen" hanının kapısında kahvesini yudumluyordu. Sokaktaki insanın duyduğunu duymak ya da duyurmak istemeyenlerin gecesiydi.
***
Namusu şerefi üzerine yemin edenler, ülkesini satıyordu ellerinde silahlarla.
Kendi halkına kurşun yağdırıyordu, bomba yağdırıyordu kansızlar.
Hançeri ülkenin kalbine saplamak için Tayyip Erdoğan ve ailesine yönelmişlerdi.
***
Geçilmesi gereken bir dere vardı. Derenin kıyısında ayakları kırılmış bir at.
Üzerinde Cumhurbaşkanı ve ailesi.
Ve bir ülkenin geleceği.
***
O halk, ayakları kırılan atlara kendi ayaklarını verdi.
Şerefsizliğin ajanlarıyla doldurulan derenin altını üstüne getirdi.
"Tek kişilik ordular" yarattılar her metrekarede. Kurşunlara, tanklara siper ettiler bedenlerini.
Onlar memleket sevdalısı meleklerdi.
Onlar Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve ailesini yaşatmak üzerine gönüllü gecenin atlılarıydı.
Kanatları kırmızı beyaz.
***
Bu demektir ki...
Darbeyi eniştesinden öğrenen Cumhurbaşkanı'nı o gece "sırat deresinde" yalnızlığa terk edenlerin, "Dere geçerken değiştirilmeyen atlarla" yakınlığı olamaz.
Çünkü gördük ki, yalnız varsayılan halk kahramanının yanında millet var.
O millet, hem yol arkadaşı Tayyip Erdoğan'ın. Hem danışmanı, hem yaveri, hem istihbarat şefi.
Ama her şeyden önemlisi ölümüne can yoldaşı.
O yüzden, yaşama hakkından vazgeçip, yaşatma hakkını kullanan ve ülkesi için gözünü kırpmadan canını veren. Cennet yolcuları.
15 TEMMUZ ŞEHİTLERİNE
Amerika ve suç ortağı kansızların hevesini kursağında bırakan.
Destansı bir direnişle tankları ezip geçen.
Baştan aşağı yürek, olağanüstü bir cesaret.
Demokrasinin efendisi.
Bir asalet şelalesi.
AZİZ TÜRK MİLLETİNE
Halk ve direnişin odak noktasını oluşturan.
Cesaret, asalet ve direniş gibi dinamikleri bir sözüyle harekete geçiren.
Gerçek bir lider.
Bir halk kahramanı.
Cumhurbaşkanımız
SAYIN TAYYİP ERDOĞAN'a.
Tehditlere aldırış etmeden, gerekirse silahıyla, gerekirse yüreğiyle soysuz darbe girişiminin karşısında duran.
Cesaret sembolü.
YÜREKLİ VE ONURLU BÜTÜN EMNİYET MENSUPLARINA...
TEŞEKKÜRÜ BORÇ BİLİRİZ
Bundan sonra daha dikkatli olmalıyız.
Piyonlar rol modellikten figüranlığa geçer ama onların bağlılık yeminleri değişmez.
Bu millete sonsuza kadar güvenebilirsiniz.
Ama paralel yapıdan bir gecede demokrasiye yatay geçiş yapanların, iki cümleyle, bir bayrak sallamakla mücadelesinden vazgeçeceği sanılmasın.
Çocuklarımızın sınav soruları çalınırken alkış tutanların.
İnsanlarımız katledilirken, "Bu iş nihayet oluyor" diye ellerini ovuşturanların.
Yarım kalan darbelerinin yasını tutmaması mümkün değildir.
Çünkü onların damarlarına şırınga edilen zehrin içine, renk değiştirmelerindeki ustalık da katılmıştır.
