Ödül gecesi

Önceki gece Magazin Gazetecileri Derneği'nin ödül törenindeydim.
Magazinin içinde yıllarım geçti.
İnsanlara baktım.
Gerçek sanatçıların konuşma biçimiyle, şimdiki zamanın fotoğrafları arasındaki zarafet çizgisine.
Siyah beyaz filmlerdeki şarkıların sahibi Belkis Özener vardı.
Söylediği şarkılardan, kıyafetine ve zarafetine kadar çok başka bir sanatçı.
Verdiği mücadeleyi öyle güzel özetledi ki.
"Anka Kuşu gibi yeniden doğmamı sağladınız." *** 30 yıldır görmediğim bir şarkıcı vardı.
Evladına iş bulabilmek için tanıdık bir kartvizit arıyordu da.
Zamanın insanlardan aldıklarını geri vermesi mümkün değilken.
Evladı için çırpınan anne fotoğrafına bakınca içim sızladı. *** Herkesin içinde bir mazi saklı.
Nevra Serezli esprili bir yorum getirdi şimdiki zamana.
"Bana onur ödülü veriyorsanız sona geldik demektir. O yüzden umut veren oyuncu ödülünü almayı tercih ederdim." Rahmetli Nejat Uygur'un eşi Necla Uygur, aldığı onur ödülünü eşine ithaf etti.
Menderes Samancılar'ın sinemaya verdikleri emeklerle.
Burhan Bayar'ın müziğe verdiği emekler kardeşti.
Onur ödüllerini yılların onuruna yakışan biçimde aldılar. *** Gecenin sunucusu Mehmet Ali Erbil.
Her zamanki esprilerin özel adamı.
Yıllar önce Mehmet Ali Erbil'le ağır bir tartışmamız olmuştu.
Yılın fotoğraf ödülleriyle, röportaj ödüllerini vermem için sahneye davet etti.
Ondan bana yansıyan ışıkla benim ona sarılmam arasındaki köprüde, "Boş ver" dedim, "İkimizin de canı sağolsun!" Gördük ki, insanlar yaşlandıkça sarılmalar daha içten oluyor. *** Turkuvaz Medya'nın 13 ödül birden kazandığı gecede, gazetecilerin ve sanatçıların kazandığı ödüllere baktım.
İyiye ve güzele yönelik mesleki koşuşturmanın geri dönüşümüne.
Hiçbir meslek kusurlarından korunamaz.
Ama her meslek emeğin ve yaratıcılığın hakkını verir.
Hepsini alkışladım. *** Böyle geceler ödüllerin dışındaki gerçekleri de içinde taşır.
Vefalı olmayı, sanatın sesi olmayı ve sadece günün değil mazinin fotoğrafı olmayı.
Çünkü magazin gerçek anlamını ortaya koyduğu zaman.
Sadece reyting değil.
Başkaldıran bir mitingdir!

***

En çok çocuklara üzülüyorum. Onlardaki yaralı geçmişin gelecek hali hüzünlü olduğu için.

***

Nereye kadar?

Sigara içen kadınların ömrü 23 yıl, erkeklerin ömrü ise 28 yıl kısalıyormuş.
"Acaba" diyorum, "o yüzden mi, erkekler kadınları katlediyor." "Hayat sigarada bile sizlere ayrıcalıklı davranıyor" falan diye.
Öyle ya, bu ülkede erkeklerin kadınları katletmesi için öylesine kolay sebepler var ki.
Her gün sayısız cinayet haberinde erkeklerin imzasının bulunmasının bir açıklaması varsa.
Onu da, bu katillerin arkasında duranlar versin. Bu çakallık nereye kadar?

***

Mutluluk Takvimi
Birini gözünden yaş gelene kadar güldür.
Çocukları parka götür.
Hasta yakınını ziyaret et.

***

Gülü solmuş bir akşam
Yollara vurdum acımı
Hiç ayrılmadım senden
Ayrılık aşkın devamı

Bizim yolumuz belli
Biz iki can iki yemin
Aşk seveni bağışlar
Hem sevdim
Hem çok özledim

Kanadıkça büyür
Ölümsüz aşklar
Bu kaderi senle
Birlikte yazdık
Bizi ayrılıkla
Korkutamazlar
Ölümden korksaydık
Aşık olmazdık

HAKKI YALÇIN