Tarihi 6 Ekim 2015

Tercüme!

Fenerbahçe'deki kadro zenginliğini, kendi çapsızlığıyla sınırlandırmaya yönelen bir teknik adam var. Vitor Pereira!
Saha kenarında Nani'yle kavga ediyor. Van Persie'ye karşı güç gösterisini sürdürüyor. Ve oyunu okumak nafile bir eylem.
Kazanılması gereken puanları sebil olarak dağıtmanın hesabı pek sorulmuyor.
Oysa her zaman bir gerçek vardır.
Sorunların kaynağı belliyken, en büyük hata yanlış insanlara sabretmektir!
***

Galatasaray'da Burak Yılmaz'ın emek hırsızlığına bir kardeş geldi.
Podolski.
Topu eliyle düzeltip gol yapmanın yeni kahramanı (!) Attığı golden sonra utanmadan sevindi ve Başakşehir'in verdiği mücadelenin canına okudu.
O yüzden Podolski adını iri harflerle yazdırdı.
Emek hırsızlığının Almanca tercümesi olarak!
Şimdi Abdullah Avcı'nın harika mücadele eden takımından çaldığı puanları boynuna kolye yapsın.
Ayakları tavana vurmuş biri olarak!
***

Hakemler üzerinden eleştiri yapmaktan uzak durmaya çalışıyorum hatalarla cinayetleri birbirinden ayırmak zorundayım.
Trabzonspor'un Galatasaray maçında verilmeyen penaltısı puan katliamıydı. Konya maçında verilen penaltı da aynı.
Hakemlere gördüklerinizi çalın diyorlar. Takımların hakkını değil!
Ve bu acımasız katledilmenin yan tesirlerini de hesaba katmak gerekecek. Bakınız: Tribünler!
***

Eskiden radyolarımız vardı, bizlerin görmediğini anlatırken, görmüş kadar olurduk ve inanırdık.
Şimdi televizyonlarda gördüklerimizi saklamaya çalışan arsızlar var.
Kendilerini bilirkişi tayin edenler, gözlerimize perde çekmek istiyorlar.
Kendi sinemalarındaki soysuz filmlere mahsuben!
Yorumlar böyle para ediyor çünkü.