Tarihi 21 Ağustos 2015

Usta çilingir

Fenerbahçe dün gece kendisine gerekeni aldı.
Takımın bir çilingire ihtiyacı vardı.
Ve o çilingir son 10 dakikada oyuna giren Van Persie oldu.
Beklentiler büyük olunca bu sonuç bile küçümseniyor olabilir ama.
Kaypak zemini ve Atromitos'un bu sahada 22 maçlık yenilmezliği de hesaba kattığımız zaman.
Harika bir sonuç.

***
Maçın başında düşündüğümüzden dişli bir Atromitos bulduk. Saldırırken genişliyor.
Savunurken alanı daraltıyorlar.
Bu takımı Fenerbahçe'nin atacağı bir gol bozar diye düşündüm.
O pozisyon 19. Dakikada Şener'le üretildi, önce Sow'la imha edildi, ardından Nani'yle.
Gördük ki Fenerbahçe adına pozisyona girmek mevzu değil.
Çünkü golü düşünmeye başladığında, rakip savunmanın yelpaze gibi açıldığını gördük.
Bunda hücum hattının rakip savunmayı öne çıkarma hamlesinin de etkisi çoktu.
Fenerbahçe'nin çabukluğunun da.
Sorun son vuruşlardaydı.

***
İkinci yarıda, Atromitos'un "oynamazsam oynatmam" taktiğine inat, golü düşünen Fenerbahçe'ydi.
Rakip kale önü manzaralarında yine rakip kaleciyle, talihsizlik arasındaki alışverişi izledik.
Maçı döndürme hamleleri ancak son dakikada neticeye ulaştı.

***
Fenerbahçe'de sorun orta alanda.
Sorunun adı; Meireles.
Oyuna katkısı yok gibi.
Nani'nin pozisyonlarda başı kalabalıktı ama fiziksel olarak güçlü değil.
Ba da soru işareti, neden Mehmet Topal'la oyuna başlanmadığı da.
Diego takımın en mücadeleci ismiydi.
Van Persie'ye gelince.
Elmas her zaman elmastır.

***
Dünkü sonuç nu olursa olsun.
İki takım arasındaki kalite farkına baktığımız zaman.
Bu maçın rövanşı Atromitos adına iade-i ziyaret olur.
Başka bir şey değil.