Halktan aldığınız gücünüz karşısında halka çok şeyler verdiyseniz.
Sağlık devrimini gerçekleştirirken.
Asker ölümlerinden keyif alan düzenin belini kırarken.
Ayak basılmadık toprak parçası bırakmayan hizmet anlayışına işçilik ettiyseniz.
Derin devlet tutkusuna yenilmeyip, ayakta kalmayı başarabilen nadir bir Başbakan duruşuna sahip kaldıysanız.
Bizim diyeceğimiz odur ki.
Bir Başbakan olarak ancak böyle atılırdı bir imza.
Ülkenin hayatına.
Sevda kanatlıdır insan.
Yollara düşmesinin sebebi budur.
Her türlü şartta, şahsına münhasır duruşunuzla takım oyununun kaptanı olduysanız.
Yeni Cumhurbaşkanımız olarak, sunduğunuz "Yeni Türkiye" gerçeğinde sizden beklentimiz daha da büyüyecektir.
Her şeyin üstesinden gelecek olan gücünüze saygımız adına beklentilerimiz de büyüktür.
Kuruyan zeytin dallarımız var.
Yeşertmelisiniz.
Ülke bütünlüğünde sorun var.
Birleştirmelisiniz.
Postalların altında hadım edilmiş demokrasiden kurtulduk ama.
Hukukun üstünlüğüne zerre kadar güvensizlik duyulmayan bir ülke düzeni bekliyoruz sizden.
Sağ eli sol göğsünün üzerinde.
Karanfil efendisi bir Cumhurbaşkanı olarak.
Bu memleket hayatı sizden sorar olduysa.
Ve hiçbir yol durduramazsa yolcusunu.
Tam yol Cumhurbaşkanım.
Siyasetin en görkemli tahtında.
Bahtınız da açık olsun.
Yolunuz da.
***
Trafik çakallarının bonzai satan çakallardan hiçbir farkı olmadığını fark ettiğimiz zaman.
***
Arda Uskan
Medya dünyasında 44 yıl.
En parlak dönemlerin, en özel isimlerinden biriydi Arda Uskan.
Müzisyen ruhu vardı, sinema aşığıydı, yaratıcı insandı; Arkadaşımızdı, dostumuzdu.
Hep insan yanı öndeydi.
Genç yaşta müzik grubu, unutulmaz röportajlar, pek çok fotoroman yönetmenliği, sinema filmleri, senaryosunu yazdığı sayısız dizi film.
Sanat adına o kadar güzel eserler bıraktı da, hayatın sayfalarını hep "beyaz" çevirirken "kara" ciğeri onu yolda bıraktı.
Bir sonbahar senfonisi.
Bütün ölümler hüzünlüdür.
Hep gülerken düşünen halinle hatırlayacağım seni.
Mekanın cennet olsun Arda Uskan.
***
Çocuklara sevginin masalını öğret... Diş fırçanı yenile... Bir dakikalık öfkenin 60 saniyelik mutluluğu çaldığını bil...***
Biz gururla silerdik
Gözümüzdeki yaşı
Her akşam düşlerimiz
Yıldızlı dilek taşı
Gülüşler elma şekeri
Her gün aşka doğardık
Nerdeyse bütün mahalle
Aynı resme sığardık
Başımızın belası
Sevdalar da olurdu
İki balkon arasına
Hüzün assak kururdu
Sitemler sana değil
Ey sevgili İstanbul
Ahşap evlerin gibi
Sevdaların da yoksul
Hakkı YALÇIN
