Tarihi 28 Ocak 2014

Tufan

Kuşadası'nda 2005'te terör örgütünün minibüse koyduğu bomba patlıyor.
Bir genç kız "öldürülüyor"
Yanında turist arkadaşları var. Devletin korumakla yükümlü olduğu insanlar.
Onlar da ölmüyor "öldürülüyorlar!"
***

Canı gidenlerin aileleri dava açıyor.
İçişleri Bakanlığı öldürülen insanların ailelerine 70 bin TL tazminat ödüyor.
Ama bu ülkede adaletin ikinci perdesi de var.
Danıştay; terör saldırısında devletin hizmet kusuru olmadığını belirtiyor.
Verilen 70 bin lirayı, 7 yıllık faiziyle 200 bin TL olarak geri istiyor.
***

Korkunç bir ülkede yaşıyoruz.
Devletin asli görevlerinin inkar edildiği, insan canının değer bulmadığı bir ülkede.
Terör saldırısında devlet hizmette kusurlu değil de.
O insanlar bu topraklarda minibüse bindikleri için mi kusurlu?
Bu devlet sadece bürokratik insanları korumakla mı mükellef?
Terörü insanlar mı üretti politika mı?
***

Neler gördük biz neler!
7 üniversite öğrencisini telle boğup öldüren katilleri yaşatan ülkeyiz biz.
Buna karşılık bugünlerin bataklığını işaret eden, tek insan canına kıymayan gençlerini asanlar memleketiyiz.
Bu ülkede parası olana askerlik başka.
Parası olmayana başka.
Bu ülkede devletin asli görevi eğitim ama eğitim bile paralı.
Parasız eğitim isteyen gençler hapiste!
Gerçek suçlular dışarıda!
***

Gizle kameralar haksız suçlamalar...
Bir teğmen var hapiste.
Cep telefonuna sonradan yüklenen suç unsurlarıyla mahkum edilmiş, hala hakkını alabilmiş değil.
Her ömrün bir bedeli var da, onun ömründen çalınan yılları kim ödeyebilir?
Hangi bedel?
***

Kahır kuruttu her yanımızı, köprüler yıkıldı. Korku bütün köşeleri ele geçirdi.
Adaletsizlik iltifata tabiidir.
Yağcılık ve muhbirlik en değerli meslekler. O yüzden insan onurunun çöp kadar değeri yok.
***

Oysa aynı tufana baktığımızı görebilseydik.
Hesapları bizlerden başka kimsenin ödemeyeceğini de bilirdik.