Tarihi 22 Ocak 2014

Şeytan yumurtası

Bir lider "işkence" denen dünyanın en aşağılık eylemine sığınıyorsa.
Üstelik bu eylem "şüphe götürmez" biçimde kanıtlanıyorsa.
Köpekbalıklarının bile Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın yanında masum olduğunu söylemek haksızlık olmaz.
***

11 bin kişiye ait 55 bin fotoğraf.
İçlerinde çocuklar da var.
İnsan soyuna ihanetin tüm belgeleri.
Masum çocukları öldürmek için, insanlıktan çıkmak gerekirdi.
Bunu da Esad'dan iyi kimse beceremezdi Şeytanlığın lider halinde!
***

Böyle kansızlıkların bile "iltifata tabii" olduğu bir düzen vardır, merak etmeyin.
Onlar devlet seçerler, lider seçerler.
Esad'a ilham veren soysuz düzendir bu.
Filistinli çocuklara yapılanlara suskun kalmanın bedeli.
Eller üzerinde Filistinli çocuk cesetleri taşınırken seyredenlerin eseri.
Her yarayı unutturmakla ödeştireceklerini zannedenlerin gururu.
O yüzden Obama; böyle ölümlerde en son konuşacak kişidir.
İsrail'le birlikte.
***

İki yıl boyunca fotoğrafları kaydetmekle, bu meselenin ifşa edilmesine yataklık etmek arasında bir çelişki de yaşanıyor.
İnsanların, telefonlarını dinlemekle yükümlü dünyanın özel hayat dedektifleri, bu meselede iki yıl niye beklediler acaba?
Katliam tam anlamıyla fotoğraflansın diye mi?
O küçücük çocukların ipe çekilmesine iki yıl boyunca nasıl dayanabildiler?
Bunlar da ayrı mesele.
***

Ne olacak şimdi?
Yaratılan sistem, ölen insanları geri mi getirecek?
Kendi ülkesindeki insan ölümlerine suskun kalanlar, Suriye'deki işkenceye ve katliama haykırarak, vicdanını mı rahatlatacak?
***

Bu dünya bir daha asla özgürlüğe ve aşka sahip olamayacak.
Adalete de.
Böyle soysuz katliamlar da, sadece o ülkeye saldırmak ve Esad'ı yıkmak için bahane olacak.
Esad'ın yerine, başka Esad'lar yerleştirilecek.
Dünyanın gelişmemiş ülkelerine!
***

Gerisi inleyen nağmeler.

***

Anayasa her an değişebilir. Ama "Baba yasa" hiç değişmez.

***

Gerçekler böyle

Kimseye güvenemeyiz artık.
Katillere barışık yaşayan düzene asla.
Hukuka güven duygusu neredeyse imkansız.
Demokrasimiz nefes alamıyor, bize nasıl hayat versin.
Peki nasıl yaşayacağız?
Çocuklarımıza nasıl bir gelecek bırakacağız?
Bu soruların cevapları güzel olsaydı, bu yazıyı yazmazdım zaten.

***

Giymediklerini ihtiyacı olana ver.
Türk müziği git.
Çiğ börek ye.
Sıcak havalara asla güvenme.

***

Şimdi pencerende
Güneşe karşı
Belki de yolumu
Gözlüyorsundur
Gizli gizli bakıp
Resimlerime
Gülen gözlerimi
Özlüyorsundur

Saçlarını tarar
Ilık rüzgarlar
Pencerene vurur
Sessiz damlalar
Ağlatır mı seni
Bensiz akşamlar
Belki de şarkımı
Söylüyorsundur

Hakkı YALÇIN