Kendimize şakıyoruz!
Ruhumuzu sınayan sınavların içinden geçiyoruz da.
Sadece kendi penceremizden bakıyoruz meselelere.
Biz sokaklarda değil, yüreklerde kaybettik barışı!
Onu yeniden kazanmak için hiçbir şey yapmıyoruz.
İki kaşının arasına düşmanlık çatılmış bakışlar arasında!
Yıkansa da kirli kalan çamaşırlar gibiyiz!
Gençlik başımızda dumandı!
Şimdi "bela" diyoruz!
Oysa büyümekten başka kusurları yoktur çocukların.
Onların başına belayı biz sarıyoruz.
Her taraftan "gazlamakla!"
İnsan insafın kardeşidir ama bu duygularımızı kaybediyoruz.
Sürekli bir kışkırtma seansları.
Başörtülü kadın ve çocuğunun dövülmesinin arkasındaki alçak eylemin, karşı safları harekete geçirmek için olduğunu görebilmeliyiz.
Meselenin içindeki işadamlarının, hangi davanın içinde olduğunu da!
Gezi Parkı çoktan bitirilmesi gereken bir eylemdi, olmadı.
Eylemlerin önü açıksa, komplo teorilerinin de önü açık demektir.
Mesele ağaç olmaktan çoktan çıktı.
Kardeşliğe, sanatsal gösterilere kocaman alkış.
Ama Taksim'in, terörün çevreci insanları kalkan gibi kullandığı bir meydana dönüşmesine hayır!
Oyunun ikinci perdesinden bizlere kalacakları da görmeliyiz.
Geçmiş önümüze geçiyor, geleceğin aklı karışıyor.
Bir gözü öbür göze düşman eden sistem bir türlü barışmıyor hayatla.
Bizler ve onlar duygusu oluşurken, nereye gittiğimizi bile sorgulamıyoruz.
Senaristler sahneyi ve dekoru hazırladılar, oyuncularını yerleştirdiler diye, bu filmi seyredecek miyiz?
Bizlerin birbirine kırdırılmasının "naklen yayınlanmasına" itiraz etmeyecek miyiz?
Bilinmelidir ki...
Aldıklarını geri vermez zaman.
Bütünlüğümüzü en çok kaybettiğimiz zaman ararız!
İş işten geçtikten sonra!
* * *
YALAN DA OLSA!
Burç yorumcularına göre, yılın en şanslı günü 19 Haziran. O gün tüm burçlar, hayattan pozitif olarak etkileneceklermiş!
Şu acımasız dünyada, bir günlük masalın hayali bile güzel.
Aslında şarkılı bir masaldı yaşamak ama izin vermiyorlar.
Düşünüyorum da...
Hayatımızı keşke burç yorumcuları, falcılar falan yönetseydi.
Yalan da olsa mutlu olurduk.
* * *
Dünya gömlek değiştirirken olaylar kaçınılmaz olur.
* * *
Kurduğumuz cümlelerin içinde kırık bir yürektir bizimkisi. Bu dünyaya yenilmiş!
* * *
16 Haziran 2013
Mutluluk takvimi
Bugünü dün kadar kolay harcama. Kuşlara yem at. Hissettirmeden iyilik yap.* * *
Hazin bir öyküdür bu
Bendeki yarım hali
Deli bir aşktan kalan
Yalnızlık ihtilali
Yalancı baharların
Yaşanan anıların
Yeniden kavuşmanın
Kalmadı ihtimali
Bir mucize bekliyoruz
İkimiz de biliyoruz
Bazı yaralar kapanmaz
Ardımızdan bakakaldık
Ağlamaktan utanmadık
Aşk kimseyi utandırmaz
Hakkı YALÇIN
