Tarihi 5 Ocak 2011

Altın yıllar!

Gazetelerde, aralarında bir tuğgeneralin de bulunduğu 27 askerin adının karıştığı kaçak sigara soruşturmasının küçük bir haberi var.
Haber için savcılık tarafından gizlilik kararı alındı.
Yorum yapmak sizlere kaldı.
Parlayan demokrasimizde!!!
***

Yargıtay karar aldı.
Anayasal düzene karşı işlenen suçlarla ilgili davalarda, tutukluluk süresi 10 yıla kadar uzatılabilecek.
Anayasal düzene karşı suç işleyen kim varsa cezasını çeksin.
Ama suçu sabitlenmemiş insanlar hala hapisteyse...
Domuz bağı katillerini ve uyuşturucu kaçakçılarını bile serbest bırakan demokrasi aynaya baksın.
***

Eskiden haksızlığı sorgulayan bir yanı olurdu gazetelerin.
Şimdi bakıyorum da, köklü gazetelerin birinci sayfalarının sağ üst köşeleri ucuz şarkıcıların reklam bülteni.
Durum böyle olunca, habercilik de üç paralık hale gelmiş demektir.
Böyle bir ülkede demokrasi kimin umurunda olur ki zaten.
Televizyon dizilerinin hayati öneminin yanında.
***

Yıllar ne çabuk geçti ve ne çok şeyimizi kaybettik.
En kötüsü de toplum sorumluluğunu kaybettik.
1970'li yılların insanları, işçiyi, memuru ve öğrenciyi düşündüğü için, duvarlarda afiş oldu, aranıyor ilanlarıyla.
2000'li yılların düzen adamları, kendilerinden başkalarını düşünmediği için, paraya ve itibara boğuldu.
***

O yüzden diyorum ki...
Bu yıllar Türkiye'nin en karanlık yılları olarak hatırlanacaktır.
Gazeteciliğin en korkak yılları.
İnsanların en kaypak yılları.
Gerçek demokrasinin mumla arandığı...
Faşizmin altın yılları.

* * *
Bu gün çok kötüyüm
Bugün dünden beterim
Yaptın yapacağını
Yanar yanar tüterim
Yine kendime saklandım
Açtım yüreğimin zarfını
Okunmadım
Ortalığı yakan kokun var hala
Hiçbir şeye dokunmadım
Haydi gel Yüreğimin yelkeni ol
Keyfimin kahyası
Hadi gel
Yeniden başlamanın
Şimdi tam sırası
Hakkı YALÇIN

* * *

MUTLULUK TAKVİMİ
5 Ocak 2011
Köpeğini tasmasız dolaştıranları uyar.
Çocuklara satranç oynamayı öğret.
Patlamış mısır ye.

* * *
Politikacı, soğuk havalarda bile elini sizin cebinize sokan adamdır.

* * *
Ağzı karanfilli bey(!)
Mehmet Ali Erbil, kendisine ağır hakaretler içeren mesaj çektiği için, Ece Erken'i mahkeme vermiş.
Birbirlerini yesinler, magazin alemine pek yakışır.
Ece Erken gibilerini sanatçı yapan düzen, böyle meselelerle gurur bile duyabilir.
Ama Mehmet Ali Erbil'in bir ifadesi var ki çok şaşırtıcı. "Bunca yıllık hayatımda, ben böyle bir ağız ve böyle çirkinlik görmedim!" İşte buna çok gülünür.
Sahi ya, Alevi dedelerden özür dilediği için, affedildiğini mi düşünüyor?
Mehmet Ali Bey!

* * *
Yalanın dostu, gerçeğin de düşmanı çoktur.