Tarihi 14 Ocak 2010

Siz olsaydınız

İkiz çocuklarınız olsa ve geceleyin evinize bir hırsız girse. Bebeklerden birini çalmak istese.
Karşınızda at suratlı bir hırsızı görseniz.
Bir anne olarak ne yapardınız?
***

a) "Hoş geldiniz hırsız bey! Buyurun birisi sizin olsun, bizde nasılsa iki tane var" deyip, hırsıza kahve yapardım.
b) Hırsızla hiç muhatap olmadan, "Aman canım birini kurtardığıma şükredeyim" diyerek, hırsızın gitmesini beklerdim.
c) Annelik duygumla çığlığı basar ve canım pahasına yavrumu kurtarırdım.
***

Gelelim meselenin baba kısmına.
İkiz çocuklarınız olsa ve geceleyin eve bir hırsız girse. Siz uykuda olsanız, karınız gecenin bir yarısı çığlık atsa...
Uyansanız. Bir bebeğiniz karınızın elinde, diğer bebek hırsızın elinde olsa.
Ve karınız elindeki tornavidayı size uzatsa...
Bir baba olarak ne yapardınız?
***

a) "Zaten ikisine zor bakıyorduk, birini al da git kardeşim" diyerek, tornavidayi mutfağa koyardım.
b) "Sen beni bir bebek için katil etmek mi istiyorsun?" diyerek, karıma tokat atardım, tornavidayı camdan atardım.
c) Bebeğimi kurtarmak için, can havliyle gücümü de kullanırdım, elimdeki tornavidayı da...
Odanın içinde yaralı olarak yatan hırsızın değil, korkularına yenik düşen bebeğimin başına koşardım. Ve polisi arardım.
***

Yukarıda yazdığım meselenin, hiçbir davayla ilgisi yoktur.
Yoksa, süren davalar üzerine yorum yapmak, ne haddimiz, ne hakkımız.
Bunun adına "adaleti etkilemek" deniyor. Bedeli de, mahkemelere sürüklenmekle, tarafımızdan ödeniyor.
Benimki sadece merak.
Hırsızların cirit attığı bir memlekette...