Tarihi 13 Aralık 2009

Sahada savaşmak otelde sevişmekten bin kere değerlidir

Fenerbahçe'de yenilgi fotoromanlarındaki kötü adamların, dün gece baş oyuncu olmaları için, 87 dakika bekledim.
Maçın tümüne baktığımız zaman, yine kötü futboldan sınıfta kalmış Fenerbahçe vardı.
3 puanın zar zor kazanılmasındaki nedenleri saymaya zaman yetmez. Ama Alex'e saygıya da, kurduğumuz cümleler yetmez. "Gecenin en soylu ışığıydı."

***

Roberto Carlos'un takımda olması, eldeki sol kanat oyuncularının "yetersiz olduğu" anlamına geliyordu da.
Ankaragücü'nün bindirmelerinde, bu kanadı kullanması ve iki golün de bu kanattan gelmesi garip bir çelişkiydi.
Aynı Carlos'un ikinci golden sonra, gevezelik kartı görmesindeki sırrı merak ediyor musunuz? "Trabzon'da yokum!"
Bilerek yapılmış hatalara "hata" demem. "Cinayet" derim, "ihanet" derim, Siz ne derseniz deyin!

***

Düşündüm de...
Fenerbahçe'nin Mehmet Topuz için verdiği savaşı, Mehmet Topuz Fenerbahçe için niye vermez?
Selçuk, bu takımda hala nasıl yer bulur?
Gökhan Gönül'ü de işaret etmeliyim.
Çok çalışır görünürken, adam kaçırma olaylarının en büyük zanlısı oydu.

***

Baktım da, bütün pozisyonlarda yine Alex.
Köprüyü kuran da oydu, köprüden pozisyon uçuran da.
Alex'in etkili olduğu dakikalarda, Fenerbahçe ayakta. Peki Alex'in olmadığı dakikalar, Fenerbahçe'nin olmadığı dakikalara dönüşüyorsa, nerde bu takım?
Sahadaki en kötü adam kimdi derseniz, Bilica derim. İki golde de hatası büyüktü.
Hala şehvet kelepçesinden kurtulamamış!!!

***

Ankaragücü ikinci yarıda tarihi bir hücum zenginliği yaşadı. Maçın Fenerbahçe'den uzaklaştığı dakikalarda da sahneye yine Alex çıktı. Futbolun kral dairesindeki tek adam.
Kalecinin ayağına yapıştığı bir anda, beraberliğin yakasına yapıştı.
Bu adamın verdiği mücadelenin hakkını biz verelim. Alın terinin anlamını da otelcilere gönderelim. "Sahada savaşmak, otelde sevişmekten, bin kere değerlidir!"

***

Özer'e parantez açtım. Onda görünenden fazlası var. Ama dünkü sonucun gururu sadece Alex'e ait.
Son dakikadaki tartışmalı pozisyon, iyi ki Ankaragücü kalesinde meydana gelmedi. "Yıldırım"lar şimşeğe dönerdi!