HAYVANLAR YANINDAN GEÇMİYOR
"Yediğimiz gıdaların doğal olmadığını 2 şekilde anlayabiliriz. Bunlardan birincisi, gıdanın bozulma süresinin doğaldan sapmış olması, 2.si ise o gıdayı doğal olarak tercih etmesi gereken börtü böcek ya da hayvanın ne hikmetse yanına bile yaklaşmamasıdır." Hayvanlardaki doğal mekanizmanın neyin yenilebilir neyin yenilemez olduğunu ayırt edebildiğini belirten Yrd. Doç. Dr. Dizdar şöyle konuşuyor: "Katkısız olduğu iddia edilen margarine sinek konmaz. Karıncalar kırıntılara gelmez. Kediler, sosis ve taze kaşarın yüzüne bile bakmaz. Bal üreten arılar şeker sandığımız pek çok endüstriyel ürüne karşı ilgisizdir."
SÜTTE DE DURUM AYNI
Aynı durumun uzun ömürlü UHT sütler içinde geçerli olduğunu söyleyen Yrd. Doç. Dr. Dizdar, "Kedi-köpekler bunların yakınından geçmez, ancak doğal, açık alınmış bir köy sütünü tercih ettiği görülmüştür" şeklinde konuşuyor. Yrd. Doç. Dr. Dizdar besinlerin doğal olmadığını anlamanın diğer bir yolununda besinlerin bozulma şekli ve süresi olduğunu vurgulayarak, "Doğal gıdaların uzun süre ekşimemesi, kokmaması ve küflenmemesinin katkılı ve işlenmiş olduğunun en büyük göstergesidir" Kedi-köpeğin bile ayırt edip yemediği bu gıdalardan uzak kalmanın sağlığımız açısından hayati önem taşıdığını ifade eden Yrd. Doç. Dr. Yavuz Dizdar şu uyarılarda bulunuyor: "Doğal gıdalarla beslenin. Sütünüzü, yoğurdunuzu, etinizi köyden isteyip getirtin. Ekolojik pazarlardan ise vazgeçmeyin."
