Ama genel olarak hedefinde Aydın Doğan, Ahmet Ertürk ve TMSF'nin o dönem iki numaralı ismi olan Fethi Çalık vardı!
Aydın Bey, Cem Bey'in iddiaları üzerine bir mektup göndermiş ve bunu satırına dokunmadan yayınlamıştık.
Cem Uzan'la yaptığımız röportajdan kısa bir süre sonra ismi geçen Dönemin TMSF Tahsilat Dairesi Başkanı Fethi Çalık, bir dostum aracılığıyla arayıp "Gelip konuşmak istiyorum" dedi...
Fethi Bey'in bu talebi benim mazeretim nedeniyle bir süre ertelendi. Bu arada bir gazete geçtiğimiz Pazar günü "Yüzde 10 firarda" diye Fethi Çalık'ı manşet yaparak bir dönemin en güçlü isimlerinden olan TMSF'nin iki numarasının kayıplara karıştığını duyurdu. Hakkında yakalama kararı olduğu ve adreslerinde bulunamadığı iddia edilen Çalık, dün konuşmak için TAKVİM'e geldi...
Uzan, Çağlar, Ege, Toprak, Aksoy, Garipoğlu ve Çukurova gibi grupların el konulan şirketlerinde ya Yönetim Kurulu Başkanı ya da üyesi olarak görev yaptı.
Yani yüzlerce şirketin içinde olan bir isimdi...
El konulan şirketlerin kapısından ilk giren, TMSF denince akla gelen ilk gelen isim hep oydu...
Elindeki klasörleri masaya bıraktıktan sonra hiç vakit kaybetmeden Cem Uzan'ın Paris'te dile getirdiği iddiaları tek tek sordum...
* Neden adınız "Bay yüzde 10'a" çıktı?
* Çok mu paranız var? Zengin misiniz?
* Neden siz hedeftesiniz?
* Uzan'ın mallarını ucuza mı sattınız?
* Neden insanlarla anlaşmaya yanaşmadınız?
* TELSİM'de sizin yönetiminiz döneminde kontör usulsüzlüğü de dahil olmak üzere 2 milyar dolarlık zarar mı oldu?
* Ahmet Ertürk'le AL BARAKA'nın Bağdat Caddesi'ndeki şubesinde mi tanıştınız? Sizi o mu TMSF'ye getirdi?
* Ahmet Ertürk'ün ya da sizin Aydın Doğan'la özel bir ilişkiniz var mıydı?
Cem Uzan'ın annesinin iç çamaşırlarını neden satışa çıkardınız?
Fethi Bey sakindi!
Gazete haberleri nedeniyle mahkemelerin bile kendisini dinlemediğini dile getirdi. "Bakın benim için 'kaçtı' dediler ama karşınızdayım" diye dert yandı!
Sorularıma kısa kısa cevaplar verdi...
Elinde tuttuğu Uzanlar'a ait dosyaları çıkararak satışı günlerce gazetelere konu olan Frequency ve Airwaves isimli mega yatların satış hikayesini anlattı. Çok karışık gibi görünse de kısa cümlelerle çerçeveyi çizdi.
Hakkında çıkan "YÜZDE 10" iddialarına açıklık getirdi. "Uzanlar'ın yatlarına ben göreve gelmeden el konulmuştu. Yatların yıllık yüzde 9 değer kaybı vardı.
Ben bunlar kenarda daha fazla bekleyip çürümesin diye satış için düğmeye bastım.
Ama kolay bir iş değildi.
Çünkü yatlar için TEMİZ KAĞIDI gerekiyordu.
Tekneler CAYMAN Adaları'na kayıtlıydı.
Ünlü İngiliz Rotschild ailesi bunlara talip oldu.
Ben de 32 milyon dolara sattım.
Ancak 'temiz kağıdı' alamadığım için parayı bir süre sonra iade etmek zorunda kaldım. Yat satmanın bu kadar zor olduğunu bilmezdim.
Daha sonra TMSF ile ilişkisi olan Levent Yatçılık'ın kapısını çaldım.
Celal Sadıkoğlu bu işlerde uzman bir isimdi.
Tabii bu işi 'hayrına' yapacak değildi. TMSF Fon Kurulu'nun ONAYI ile bu yatların 'YÜZDE 7' komisyon karşılığı Levent Yatçılık tarafından satışına izin verildi.
Veren ben değilim yani!
Başkan Ahmet Ertürk'ün de içinde bulunduğu FON KURULU bu izni verdi. Ben Fon Kurulu'nun, bedelin yüzde 50 altında satışına izin verdiği YATLARI iki katı fiyatına sattırdım...
Levent Yatçılık, Uzanlar'ın yatları dışında tam 32 lüks yatı daha sattı, komisyonunu da aldı...
Ben bunları yaptığım için, yani önde göründüğüm için adım yüzde 10'a çıktı!
Oysa yaptığım her şey FON KURULU kararıyla gerçekleşti..."
Fethi Çalık, operasyonları bir yönetim kurulu kararıyla yaptığını da sözlerine ekleyip "Benim dışımda 4 kişinin daha imzası var. Nedense sadece bana dava açılıyor" dedi...
Çaylar geldikten sonra yukarıda sıraladığım sorulara cevap istedim...
TMSF'ye gelmeden önce Al Baraka'da çok daha fazla kazandığını söyleyen Çalık, şunları sıraladı:
"Cem Bey'le ben de görüştüm. 'Malları birlikte satalım' teklifi hayata geçemedi. Cem Uzan'la Ahmet Ertürk arasında geçenleri bilemem. Ben orada yoktum. Ahmet Ertürk ile Aydın Doğan arasındaki ilişkiyi de bilmiyorum. Aydın Doğan'la hayatımda hiç karşılaşmadım. TELSİM söylendiği gibi zarar etmedi.
Bence iyi fiyata da satıldı.
Uzanlar'a ait hiçbir iç çamaşırı satılmadı! Böyle bir şey mümkün değil!
Neden hedef ben oldum!
Bilemiyorum. Bana verilen yetkilerin gereğini yaptım...
Ahmet Ertürk'ün davetine 'hizmet' etmek için 'evet' dedim."
Balayı için gittiği Amerika'da 100 dolar ödediği LİMUZİN'in olay olduğunu söyleyen Çalık, "Buradayım, bir yere kaçtığım yok" diyerek açılan davalarla uğraşacağını söyledi.
Çalık, "Geçmişe dönseniz aynı görevi alır mıydınız?" sorusuna ise epey düşündükten sonra "Bilemiyorum" cevabını verdi...
İşte bir dönemin en çok konuşulan ismi Fethi Çalık'ın savunması böyle...
İtirazı olan varsa bizi arasın!
Sayfalarımız herkese açık...
