Yalan anlama sanatı

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 31 Ekim 2014 Güncelleme 31 Ekim 2014, 10:03
Yalan anlama sanatı

İÇİNDEKİLER

Dün de bahsettiğim gibi yalan söyleyenleri nasıl anlarsınız onu anlatacağım.

EN UMMADIĞI SORUYU SOR
Yalan söyleyen arkadaş mutlaka iyi bir senaryo hazırlamıştır. Senaryosunu dinlerken birden çalışmağı yeri tespit edin ve ummadığı anda ters köşe bir soru sorun. Mutlaka panikleyecek vücut hareketleri değişecektir.
Mesala "Hımm anladım sen dün neredeydin beni aradığında" gibi.

DAVRANIŞLARINI DEĞERLENDİR
Eğer sevgiliniz ya da eşiniz davranışlarında garip bir şekilde değişiklik varsa bilin ki bir şeyin peşinde. Genel olarak heyecanlı olan biri sakinse veya sakin biri heyecanlıysa dikkat edin farklı bir şeyler oluyor demektir. Bunun dışında size söylemediği sözleri söylemeye ve yapmadığı romantik davranışlar olursa abooow diyorum.

SAHTE GÜLÜMSEME
Çoğumuz sahte gülümseyemeyiz. Sahte gülümseme normal gülümsemeden çok daha uzun sürer. Bazen kızgın yüzle, gülümseme iç içedir. Dudaklarına ve gözlerine bakın gözler başka tarafa saniyelik değişikliklerle bakıyorsa ağzı idare et gibi sırıtmayla devam ediyorsa bilin ki bir şeyler karıştırıyor ya da suçluluk duygusudur.

İNKAR ETME

Yalan söyleyen kişinin hareketleri, söyledikleri, ses tonu, mimikleri birbirini tutmaz.
Direk inkar eder. Hani üstad Cem Yılmaz'ın dediği gibi: "Seni geçen bilmem ne otelinde görmüşler", "Ne oteli otel ne yok otel motel kim görmüş nerde görmüş" diye sizin sorunuza sorularla cevap verilir. Genelde bu erkeklerin huyudur. Kadınlar daha çakalca davranır. Yine üstad Cem Yılmaz'ın dediği gibi size "Allah belamı versin ben nasıl böyle düşündüm" dedirtirler.

DETAYA İNME
Eğer birisine "Nerede kaldın?" diye sorduğunuzda karşınızdaki "Markete gittim.
Yumurta, süt, şeker almam gerekiyordu ve bir köpeğe çarptığım için çok yavaş gitmek zorunda kaldım" gibi detaylı olarak bir şeyler anlatıyorsa yalan söylediğinden şüphelenebilirsiniz. Çok fazla detay onları içinde bulundukları durumdan kurtulmak için düşünülen bütünlük içeren bir yalan olabilir.

Kadınlar
İki genç kadın bir kafede dertleşmektedir.
- Daha yeni çıkmaya başladık ama beni sürekli eleştiriyor.
- Ne gibi cicim?
- Yok yemek yapmayı bilmiyormuşum, yok çok dağınıkmışım, hiç tutumlu değilmişim, paramı çarçur ediyormuşum...
- Ayyy! Ne şirin, canımcım sanırım bu adam senle evlenmeyi düşünüyor...

Hipnoz
Psikiyatrist fazlaca asabi olan hastasını hipnotizma ile iyi etmeye çalışıyordu: - 'Şimdi uyuyorsunuz, gevşiyorsunuz... Gittikçe yoruluyorsunuz... Uzuvlarınız ağırlaşıyoruz artık, uyudunuz, rüyanızda Riviera'yı, Palmiyeli sahilleri ve güzel kızları görüyorsunuz. Artık Riviera'dasınız.' Huzursuzlukla dönüp duran hasta mırıldandı: - 'Banyolu, tam pansiyon bir odanın fiyatı ne kadardır?'

Birinci
Bir toprak ağası oğlunu üniversiteye göndermişti.
Sene sonunda oğlu köyüne dönünce meraklı baba sordu:
- Oğlum kaçıncı oldun?
- İkinci...
- Yazık emeklerime. Ben seni oraya birinci olasın diye göndermiştim.
İkinci yıl delikanlı çok daha fazla çalıştı ve bu sefer gerçekten birinci olarak döndü.
Sonucu babasına söyleyince adam aksi başını salladı ve hayıflanarak:
Sen birinci oldun ha? Yazık!
Demek o üniversite de üniversitelikten çıktı!

Alkışlı Yorum
İhtiyaç duymadığım için üç sene önce aldım ehliyetimi, ihtiyaç duymadığım için geçen hafta aldım ilk arabamı. Sanırım sol dikiz aynasına da ihtiyacım yokmuş ki onu da geri geri çıkarken garaj kapısında bıraktım.