İşe yeni başlayan güzel kız

Bir şirketin tüm dengesini bozabilecek yeni personeldir. Onunla sigaraya çıkabilmek için sigarayı bırakan erkek personellerin bile tekrardan sigaraya başlamasından tutun, artık tüm ilginin kendilerinden çekilmesi üzerine diğer kadın personellerin "aman nesi güzel be, yılışığın teki" gibi gerçek dışı yakıştırmalarda bulunmalarına kadar varabilir. Onu öğlen yemeğine yanınızda götürürsünüz. Muhabbetin doğal uzantısı olarak yemekte sevgilisi var mı yok mu öğrenip ona göre hareket edersiniz. Eğer varsa "ya öyle mi ne zamandan beri birliktesiniz" uzun bir süreyse ayrılırsa diye temkinli davranır kısa bir süre ise direk yazarsın. Artık bir heyecan gelmiştir ofise. Erkekler kendi aralarında yorumlarlar:
- Şu yeni kız var ya?
- Fulden mi?
- Oha ismini ne zaman kaptın.
- Sigara içtik lan beraber.
- Vay vay vay. Boşuna uğraşma o kız sana bakmaz.
- Niyeymiş. Hiç te bile çok yakın davrandı.
- Sevgilisi varmış onun.
- Oha sen ne zaman öğrendin.
- Serpil'e sordum.
- Neyse ayrılırlar oğlum.
- Ayrılır ayrılır. Sürmez bencede. Umut fakirin ekmeğidir. Ofisin tecrübeli kızları ise hafiften kızı yoklarlar.
- Canım sevgilin var mı?
- Var?
- Hıım ne zamandır birliktesin.
- 2 yıl oldu.
- Evlilik düşünmüyor musun?
- Düşünüyorum gibi.
- Bak burdaki erkeklere dikkat et hepsi aç ayıdırlar. Diyerek kızı koruma ihtiyacı güder gibi görüler. Eğer yoksa sevgili yine aynı temennilerde bulunurlar ki erkeklerden uzaklaştırma taktiğidir. Patron kısmı da kızın güzelliğinden kaynaklanan erime hissi ile diğer elemanlardan daha kibar davranır bu da ofis içerisinde uyuz salgını yaşatır. Patronun normal birine seslenişi: Hanife hanım bir dakika bakın. Patronun güzel bir kıza seslenişi: Sude hanım bir saniynizi alacağım bakar mısınız?

Tapu
Köye elektrik geldikten sonra köylüler yavaş yavaş elektrikle çalışan araçlar almaya başlarlar.
Bunların başında da tabiki televizyon gelir.
Genelde televizyonlar siyahbeyazdır.
Durumu iyi olan bir köylümüz, Irak'tan ham petrol tankerinin içinde kaçak yoldan renkli televizyon getirir. Ama içine ham petrol girmiştir. Birkaç gün sonra evinde mevlüt verir.
Mevlüt okunur, ardından yemek yenir.
Oturanlardan biri "Televizyonunu zu açın da renkli televizyon nasıl bir şeymiş görelim." der.
Televizyon açılır.
Televizyonda İkinci Dünya Savaşı belgeseli gösteriliyor.
Gösterilen sahnede Ruslar, Almanların petrol depolarını patlatıyorlar.
Televizyon ısınınca mazot kokusu vermeye başlar.
Misafirlerden biri kokuyu alır ve; "Televizyonunu z hem gösteriyor hemde koku veriyor!" der.

Alkışlı Yorum
Bir alkış da yazı yazan fare resmindeki fareyi kahverengiye boyamasını istediği halde kırmızıya boyayan öğrencisine; "Sen hiç kırmızı fare gördün mü?" diye soran öğretmenine; "Sen hiç yazı yazan fare gördün mü?" diye cevap veren çok bilmiş öğrenciye gelsin.