Deniz Arcak'tan cesur itiraf!

'Cesur' isimli maksi single'ıyla adından söz ettiren Deniz Arcak'tan cesur itiraf: Yıldız Kenter, 'Aşk, sendeki bir çiçek... Onu istediğin saksıya dikebilirsin. Ama kimi toprağını sever, büyür; kimi de sevmez, solar' demiş. Çok sevdim bu lafı, çünkü ben yanlış saksıya diktim...

Giriş Tarihi 08 Haziran 2010, 00:00 Güncelleme 08 Haziran 2010, 09:35
Deniz Arcak’tan cesur itiraf!

İÇİNDEKİLER

Müzik dünyasının neşeli kızı Deniz Arcak', yeni single'ı 'Cesur'u GÜNAYDIN'a anlattı. 4.5 yıldan bu yana sahnelerden uzak olan Arcak, hem özel hayatı hem de yeni albümüyle ilgili sorularımızı cevapladı...

Uzun yıllar müziğe ara verdiniz. Albümün hazırlık aşamasından bahseder misiniz?
2005'te çıkan 'Kıpır Kıpır' isimli albüm bittikten sonra hemen bu albümün çalışmalarına başladık. Bir aranjör arkadaşla çalışmaları bitirdik ancak fikir ayrılığına düştük ve yollarımızı ayırdık. Başka bir aranjör bulduk. Bu single'da dört tane şarkı var. Devam şarkılarını eylül-ekim gibi çıkaracağız. Bu albüm bizim burnumuz gibi, şimdilik piyasayı koklayacak.

KENDİME AYNA
Albümdeki müzikler kıpır kıpır ama sözler daha ağır. 2005'ten bu yana hayatınızda ne değişti de şarkı sözlerinize böyle yansıdı?
Daha önceki albümlerimde de benim hep biriki tane şarkı sözüm olmuştur. Ama ilk defa bu albümde cesaret edip, bütün sözleri kendim yazdım. Sözlerdeki değişikliğin nedeni de bu...

Nasıl geldi bu cesaret size?
Onaylandım. Etrafımdaki dostlarım beni onayladı ve ben de artık yazabileceğime karar verdim. Bundan sonr bu artık böyle gider.

Günlük hayatınızda da cesur musunuzdur?
Çocukken daha cesurdum aslında. Büyüdükçe daha çok yaralanıyorsunuz ve oradaki yaralar daha geç kapanmaya başlıyor. Hayatı da daha çok takmaya başlıyorsunuz. Cesaretiniz yavaş yavaş kırılıyor. Esas, büyüyünce cesur olmamız gerektiğini hatırlamamız gerekiyor sanırım. Kendi kendime bir ayna tutmak aslında bu albüm... Bu hayatta var olmanız için cesur olmanız gerekiyor. Dışarı çıkmak bile aslında bir cesaret. Ya kapkaççı çantamı alıp kaçarsa, ya kafama saksı düşerse... Sonuçta bu hayatın içinde var olmak için zaten cesur olmanız gerekiyor. Ben kapıdan çıkarken Şefik Can dedem, "Cesur ol. Yeise (umutsuzluğa) kapılma. Başaracaksın, korkma" derdi. Bu söz, benim hayatımda hep önemli oldu.

ŞUURSUZUM!
Müzikten koptuğunuz 5.5 yıl içinde neler yaptınız?
Çok çalıştım. Program sunuculuğu yaptım, tiyatro yaptım, dizide oynadım. Albüm yapmak için resmen yırtındım.

Bunlar bilinçli tercihler mi yoksa bilinçsiz seçilen projeler mi?
Gayet bilinçsiz projeler... Bir kere bilinçsiz ve şuursuz yaşamayı seviyorum. Bana bu süre zarfında farklı farklı teklifler geldi. Biz de bakıp değerlendirdik. Benim Hepgül ve Birgül Ablam var. Gül bahçem onlar benim... Teklif geldiğinde onlarla beraber değerlendiriyoruz. Tiyatro, 1987 yılından beri hayatımda var. Sonradan olma bir şey yok. Kat çıkmadım yani eve... (Gülüyor)

Hayatınızda biri var mı?
Yok. (Gülüyor) Yıldız Kenter bir arkadaşıma "Aşk, sendeki bir çiçek... Onu istediğin saksıya dikebilirsin. Ama kimi toprağını sever, büyür; kimi de sevmez, solar" demiş. Çok sevdim bu lafı çünkü ben yanlış saksıya diktim.

Bir röportajınızda "Eskiden aşkı arıyordum. Şimdi vazgeçtim. Yatay geçişle babaanne olmak istiyorum" demişsiniz. Aşktan neden vazgeçtiğinizi öğrenebilir miyiz?
Aman! Vazgeçmezsen ne olacak? Ben çiçeği yine yanlış saksıya dikersem, o işle uğraşacak vaziyette değilim. Hayatım yoğun bir süreçte gidiyor. Ben, aşık olunca bütün hayatı paketleyip kaldıran bir tipim. Direkt aşkı yaşıyorum, başka hiçbir şeyi görmüyor gözüm. Doya doya o insanla birarada olmak istiyorum. O zaman da bütün hayatım sekteye uğruyor. Annemi bile aramıyorum; o kadar yani.

TASAVVUF ÖĞRENDİM
68 doğumlusunuz ama yaşınızı hiç göstermiyorsunuz. Bunun sırrı var mı?
Sırrı, olumlu olabilme gayreti. Olumlu düşünüp, olumlu şeyler beklemek...

Bu çok zor değil mi?
Bazen çok zor tabii... Ama sonuçta kötü diye düşündüğünüz şeylerin sizi iyi bir kapıdan çıkardığını gördüğünüzde şükrediyorsunuz. " Olaylara baktığın yeri değiştir" derler ya, baktığın yeri değiştirdiğin zaman her şey başkalaşır.

Olumlu olmak bir yaşam şekli değil mi?
Çocukluğumdan beri olumlu biriyim aslında...

Tasavvufla ilgisi yok mu, bu durumun?
Ne durumdadır tasavvufa olan ilginiz? Derindir efendim. Tasavvuf benim hayatımın temeli... Yani şu an durmaya çalıştığım pencere orası.