Yasin Börü'nün annesi konuştu: Katilleri PKK ve FETÖ

PKK’lı teröristlerin 6-8 Ekim 2014’te Diyarbakır’da hunharca katlettiği 16 yaşındaki Yasin Börü ve arkadaşlarının acısı hala dinmedi. Anne Hatice Börü, katliamın FETÖ desteğiyle yapıldığını anlattı.

Giriş Tarihi 06 Ekim 2017, 00:00 Güncelleme 06 Ekim 2017, 13:45
Yasin Börü’nün annesi konuştu: Katilleri PKK ve FETÖ

İÇİNDEKİLER

Diyarbakır'da 2014'te HDP'nin çağrısıyla gerçekleştirilen 6-8 Ekim'deki saldırılarında teröristlerce katledilen Yasin Börü'nün annesi Hatice Börü Star'a özel açıklamalarda bulundu. Gazetemize konuşan acılı anne "Yasin'imi kaybettim ama binlerce Yasin'im oldu" dedi. 6-7 Ekim 2014'te Ayn el Arap (Kobani) bahanesiyle düzenlenen izinsiz gösterilerde, merkez Bağlar ilçesinde bir dernek tarafından hazırlanan kurban eti paketlerini yoksullara dağıtırken uğradıkları saldırıda arkadaşları Ahmet Dakak, Riyat Güneş ve Hasan Gökguz ile beraber barbarca şehit edilen Yasin Börü'nün acısı hala dinmedi.

BERABER KATLETTİLER
Terör örgütü PKK'nın 6-8 Ekim olaylarında FETÖ'nün desteğiyle katliam yaptığını belirten Hatice Börü, "FETÖ'nün de bu işte rolü var, insanlar polisi arayıp yardım isteyince duymazdan geliyorlardı. PKK ile FETÖ Yasin'in katilidir. PKK katlederken FETÖ polisleri de göz yumdu onlara fırsat verdi. Dönemin polis ve yetkilileri de katildir. FETÖ'nün amacı burada PKK ile Müslümanları çatıştırmaktı" dedi.

BÖLGENİN SESİ OLDU
Yasin'in, şehadetiyle batı illerindeki insanlarla Doğu ve Güneydoğu'da yaşayan insanlar arasında köprü olduğunu ifade eden Hatice Börü, "Yasin'i kaybettim ama binlerce evlat kazandım. Bizi bilmeyenler, bölgeyi sadece televizyonlardaki olumsuz haberlerden bilenler burada yaşayan herkesi PKK'lı olarak tanıyordu. Burada ki herkesin PKK'yı desteklediğini düşünüyorlardı. Ancak Yasin tüm Türkiye'ye burada Müslüman'ın olduğunu hatırlattı. Batıdakiler buradaki insanların PKK zulmü altında inlediğini gördü. PKK'lıların her türlü tacizine rağmen bu insanların onlardan korkmadığını ve dik durduğunu gördü" dedi.

BENİ ÇOK ETKİLEDİ
Yasin'den sonra Türkiye'nin yedi bölgesi ile yurt dışından binlerce kişinin kendisini aradığını yüzlerce insanın evine gelerek acısını paylaştığını anlatan anne Börü, "Yasin'in şehadetinden sonra Türkiye'nin dört bir yanından yurt dışından sayısız telefon geldi. Evimize gelenler oldu insanlar sürekli arayıp acımızı paylaşıyor. En çok beni etkileyen İzmir'den evimize kadar gelip acımızı paylaşan bir kadın oldu. Yasin'in şehadetinden sonra ben zulme sessiz kalan Müslümanlara da hakkımızı helal etmiyorum demiştim. Benim bu sözlerimizi duyan bu hanımefendi İzmir'den kalkıp evime geldi ve benden helallik istedi. Yine İzmir'den tanımadığım bir başka kadın kardeşimiz beni sürekli arayıp davayı soruyor çocuklarımı soruyor hiç bir zaman bizi yalnız bırakmadı" ifadelerini kullandı.

VAHŞETİNİ HAYKIRIYOR
Başbakan Binali Yıldırım'ın Yasin Börü adına İzmir'de Gençlik Kültür Merkezi açtığını duyduğunda çok sevindiğini belirten anne Börü sözlerini şöyle sürdürdü: "Yasin'in isminin yaşatılması PKK vahşetinin sürekli gündemde olması bakımından çok önemli. İnsanlar Yasin Börü'nün ismini gördükçe sürekli PKK'nın ne kadar vahşi bir örgüt olduğunu daha iyi anlayacaklar. Yasin bugün adıyla her yerde PKK vahşetini haykırıyor. Allah razı olsun Cumhurbaşkanımız bu işin üzerinde durdu ancak PKK'lılara zamanında müdahale edilseydi bu acılar yaşanmayabilirdi."

TEK TANIK YUSUF ER'E 6 SUİKAST GİRİŞİMİ
Yasin Börü, Ahmet Dakak, Riyat Güneş ve Hasan Gökguz ile beraber PKK'lıların saldırısından ancak yaralı kurtulan tek isim olan Yusuf Er ise geçtiğimiz günlerde dünya evine girdi. Üç yıl önce yaşadığı ağır travmanın etkilerini halen üstünden atamayan Er, tam 6 sefer silahlı saldırıya maruz kaldı. Uzun süre saklanarak yaşadı.

PKK'DAN ÖLÜM EMRİ
Olayın tek tanığı Yusuf Er şunları anlattı: "Yaşadığımı öğrenen PKK, öldürülmem talimatı vermiş. O zaman size konuştuktan bir süre sonra Sur içinde yürürken arkamdan silah mekanizması sesi geldi. Kaçmayı başardım. Orada 8 gerçek mermi buldum. Bu şekilde tam 6 kez girişimleri oldu. Emniyete gittim ancak hiç bir netice almadım. En son girişimleri ise motorla oldu. Dernekten eve gidiyordum. Arkamdan hızla gelen bir motor sesi duyunca fark ettim arabanın arkasına attım kendimi bir kaç el ateş ettiler arabaya isabet etti. Yine polise gittim 9 ay sonra bana geri dönüş yaptılar. Bir kaç kez de telefonla tehdit ettiler. 'Seni yaşatmayacağız'deyip kapattılar."