Yok öyle yağma

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ortadoğu’da hain planlar yapanlara meydan okudu: On binlerce kilometre öteden gelip Irak’ta, Suriye’de söz sahibi olacak, bizi ise dışarıda bırakacaklar. Yok öyle yağma. Bu tezgah eski Türkiye’de işleyebilirdi

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 27 Ekim 2016 Güncelleme 27 Ekim 2016, 01:38
Yok öyle yağma

İÇİNDEKİLER

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen 29. Muhtarlar Toplantısı'nda önemli açıklamalar yaptı:

• Şimdi biz tarihi, hukuki haklar deyince, Lozan deyince birileri çıkıyor, 'Sizin Irak'ın ve Suriye'nin topraklarında gözünüz mü var' diyor. Erdoğan bir Misak-ı Milli dedi, ortalığı karıştırdı. Yahu ben demedim, tarih bunu böyle kaydetti. Tarihin kaydına girmiş böyle bir gerçeği biz unutacak mıyız? Bu ülkelerde yaşayan kardeşlerimizi etnik ve mezhep esaslı ayrıştırmalarla yeni çatışmalara sürüklemek isteyenlere karşıyız.

• Bizim fiziki sınırlarımız başkadır, ama gönül sınırlarımız bambaşkadır. Avrupa'dan Afrika'nın derinliklerine, Akdeniz'den Orta Asya'nın uçsuz bucaksız bozkırlarına kadar tüm coğrafyalardaki kardeşlerimiz gönül sınırlarımız içindedir. Bizim için Balkanlar yüreğimizin bir yanı, Kafkaslar öte yanıdır. Hal böyleyken ısrarla bizim Irak ve Suriye'deki gelişmelerin dışında kalmamızı isteyenlerin iyi niyetli olabilmesi mümkün mü?

• On binlerce kilometreden geleceksin, müdahale edeceksin, hakkım var diyeceksin. Neymiş, oradaki merkezi yönetim davet etmiş. Tamam da benim bir tarafta 911, öbür tarafta 350 kilometre sınırım var. Sınırlarım tehdit altında, yüzlerce insanım şehit oldu. Ben diyeceğim ki, 'elinizi kolunuzu sallaya sallaya girebilirsiniz', böyle bir şey olabilir mi? Yok öyle yağma. Ben Halep'i Gaziantep'ten, Haseke'yi Mardin'den, Musul'u Van'dan nasıl ayrı görürüm. Bunun hesabını ne ecdadımıza ne de torunlarımız veremeyiz.

• Türkiye, Irak'ta ve Suriye'de yaşanan her gelişmenin içinde mutlaka yer alacaktır. Suriye'de varız. ÖSO mensuplarıyla birlikte Cerablus'tan başladık, Rai'den, Dabık'a kadar indik, şimdi sırada El Bab var. Birileri ısrarla ÖSO ve Türkiye'yi El Bab'tan uzak tutmaya çalışıyor. Tabi biz bu ısrarın gerisindekileri biliyoruz.

• Biz DEAŞ, PYD, YPG terör örgütleriyle bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Bu çabanın gerisinde sınırlarımız boyunca oluşturulamayan terör koridorunun, biraz aşağıdan da olsa tesis etme amacı var. Biz buna rıza göstermeyeceğiz. Hatta en kısa sürede Münbiç'i PYD terör örgütünde temizlemekte kararlıyız. Ya çıkacaklar, terk edecekler, Fırat'ın ötesine, doğuya gidecekler, gitmedikleri taktirde gereğini yapacağız.

• Amerikalı dostlarımıza söylüyoruz. DEAŞ'la mücadele mi? Gelin beraber yapalım. Bizim ne PYD'ye ne YPG'ye ihtiyacımız yok. Benim teröristim iyi, seninki kötü, böyle bir anlayış olamaz. Bakınız Kilis'ten Kırıkhan'a doğru uzanan bölgeyi temizleyeceğiz. Ne yapacağız? Sorunu kaynağında çözeceğiz.

• Hem Suriye'de hem Irak'ta etkin bir şekilde var olmak için geçerli her türlü gerekçeye sahibiz. Buna rağmen sürekli ithamlara maruz kalıyor, sürekli engellenmeye çalışılıyoruz. Soruyorum DEAŞ operasyonunda yer alan ülkelere bize çıkartılan engeller niçin çıkartılmıyor? Bunun cevabını versinler. Bu tezgah eski Türkiye'de işleyebilirdi, ama bugünkü Türkiye'nin böyle bir durumu kabul edebilmesi mümkün değildir.

• Türkiye'yi 200 yıldır örseleyen, gerileten, adeta ölümü gösterip sıtmaya razı eden, hakkını arayamaz hale düşüren anlayışı milletimiz 14 yıldır verdiği bu mücadeleyle, en son da 15 Temmuz'da nihai kararını ilan ederek tarihin karanlık sayfalarına gömmüştür. Bundan sonra gerekirse sahada göze göz, dişe diş mücadele vererek, gerekirse diplomasi masasına yumruğumuzu indirerek bu milletin hakkını, geleceğini koruyacağız. Şayet bunun bir bedeli varsa onu da ödeyeceğiz.

• Irak ve Suriye meselesi başkaları için enerji, petrol, bölgesel çıkar olabilir. Bizim için bu mesele, hayat- memat meselesidir. Yolumuz çıkanlara tavsiyem şu, konuyu bu pencereden bir kez daha değerlendirmeleridir.

MAĞDUR EDEBİYATI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Son zamanlarda bir mağduriyet edebiyatıdır gidiyor. Şu anda tutuklu olanlar mağdurmuş. Asıl mağdur olanlar 246 şehidimizin ailesi, 2 bin 194 gazimizin aileleri. Benim milletim o gece yaşadıklarıyla bu mağduriyeti yaşamadı mı? Kim ki bunlarla ilgili FETÖ terör örgütü mensupları sebebiyle mağduriyet edebiyatı yapıyorsa kusura bakmasınlar, ihanet içindedirler. Kimse bize akıl vermesin. Karısına, kocasına, evladına sahip olma, ondan sonra içeri girince benim evladım mağdur. İhanet şebekesi bir araya gelecek bu ülkenin Cumhurbaşkanına küfretmeye varıncaya kadar her şeyi söyleyecek ve orada bunlar alkışlanacak, alkış yapanlar mağdur öyle mi" dedi.

Erdoğan, FETÖ konusunda gerekeni yapılacağını yineledi: Ülkemin huzuru için biz bu kararlı duruşu sergilemek zorundayız ve bunu yapacağız. Ne gerekiyorsa o adımı atacağız hukuk dairesinde. Biz nefsi hareket etmedik. Bizim nefsimiz mesele değil, meselemiz millet ve vatandır...