Çavuşoğlu, CNN Türk'te katıldığı programda, gündeme ilişkin soruları yanıtlayarak değerlendirmelerde bulundu.
Bakan Çavuşoğlu, darbecilerin baskın yaptığı CNN Türk'ün tüm çalışanlarına duruşları ve cesaretleri, muhalefet partilerine de sergiledikleri milli duruş dolayısıyla teşekkür etti.
Yüksek Askeri Şura Toplantısı (YAŞ) ile ilgili soru üzerine Çavuşoğlu, YAŞ'ın hem darbe girişiminden sonra hem de tarihinin öne çekilmesi nedeniyle önemine değinerek bu toplantının daha önceki toplantılardan ve alınan kararlardan farklı olacağını ancak hangi kararların alınacağının, kimlerin göreve geleceği veya gelmeyeceğinin toplantı sonunda belli olacağını anlattı.
Çavuşoğlu, zamanlanması ve içeriği bakımından çok ilginç bir YAŞ toplantısının yapıldığını ifade ederek "Umarım, hem TSK'nın temizlenmesi hem de daha etkin hale gelmesi ve önümüzdeki sadece 5-10 yıllık değil, 20-30 yıllık geleceğinin planlanması bakımından hayırlara vesile olan kararlar çıkar." diye konuştu.
BAKANLIKTAKİ GÖREVDEN ALMALAR
Dışişleri Bakanlığında görevden almalar konusunda Çavuşoğlu, ilk alınan kararla ilişiklerini kestikleri 88 kişi arasında iki büyükelçinin de bulunduğunu söyledi.
Geçen yıl 34 kişiyi de başka kurumlara, Başbakanlıktaki birime gönderdiklerini, bunların da ilişiğinin kesildiğini belirten Çavuşoğlu, bunlarla birlikte 120 kişinin ilişiğinin kesildiğini, bu sayının daha da artacağını tahmin ettiklerini kaydetti.
Bu kapsamda, emniyetten, başka kurumlardan gelen ihbarları titizlikle değerlendirdiklerini ifade eden Çavuşoğlu, "Haksızlık da yapmamamız lazım ama risk de alamayız. Dolayısıyla Bakanlığa sorular verilerek ve sınav sistemi değiştirilerek dahil edilenleri de titizlikle inceliyoruz. Komisyon oluşturduk, hata yapmamamız için. Bazıları da kendisini ele vermeye başladı." dedi.
Türkiye'nin Kazan Başkonsolosluğundaki bir çalışanın kaçtığı bilgisini paylaşan Çavuşoğlu, "İsmini vermeyeyim. Başka bir Büyükelçi, 'Şimdi beni almaya gelecekler. Ben zamanında şunu da bunu da yapmıştım. Kriptolar da verdim' diyerekten biraz da psikolojisi bozulmuş. Bununla ilgili de çalışmalar yapıyoruz." ifadesini kullandı.
Unvanı büyükelçi olan kişinin kaçmadığını, tedavi gördüğünü anlatan Çavuşoğlu ancak gerekli işlemleri yapacaklarını dile getirdi.
Bakan Çavuşoğlu, "Çalışmaları titizlikle yapıyoruz. Şu anda tespitimize göre 300'ü geçiyor bu rakam. İki büyükelçinin ilişiği kesildi, iki veya üç tane daha büyükelçi olabilir. Biri netleşti." diye konuştu.
Bu yapının devletin kritik kurumlarını hedef aldığını vurgulayan Çavuşoğlu, "Özellikle soruların verildiği zamanda klasik sınavın dışında çoktan seçmeli sınavların yapıldığı yıllarda sorular verilmiş ki o sınavlar bakanlık tarihinin en zor sınavları. Ona rağmen bunlar başarılı olmuş ama şimdi başkatiplik sınavını bile geçecek bilgisi, birikimi, kapasitesi yok. Benim İngilizcem bile bunların İngilizcesinden daha iyi." dedi.
"MÜSTEŞARIMIZI HEDEF ALMAK DOĞRU DEĞİL"
"Müsteşar Feridun Sinirlioğlu'nun 7 yıllık müsteşarlık yapması ve cemaatin kadrolaşmasının da bu 7 yıla en çok denk gelmesi iddiası" konusunda ise Çavuşoğlu şunları kaydetti:
"Müsteşarımız Feridun Bey'in bu cemaatle herhangi bir ilgisi de yoktu, bağlantısı da yoktu. Açık konuşmak lazım. Burada bir kişiyi hedef almak da doğru değil. Görevden alınan büyükelçilere baktığımız zaman bu işleri kimin organize ettiğini çok iyi görebiliyorsunuz. O zaman kim yaptı bu işleri. Şu anda görevden iki büyükelçiyi aldık. O büyükelçilerin yaptıkları görevlere baktığınızda İnsan Kaynakları Biriminde veya bu tür konuları organize ettiğini görebiliyoruz. Mülakatta ve diğer aşamalarda komisyonlar oluşturuluyor. O zaman bunları nasıl ayarladılar, ne yaptılar, bu kişiler nasıl bu düzeni kurdu. Bunlar da şu anda incelenecek. Burada müsteşarımızı hedef almak da doğru değil. Feridun Bey ile aşağı yukarı iki yıldır çalışıyorum. Bu FETÖ terör örgütüne net bir şekilde karşı olduğunu biliyorum. O nedenle herhangi bir arkadaşımızın bu şekilde suçlanmasını doğru bulmuyorum."
Kritik bir bakanlık olan Dışişleri Bakanlığında dinlemelere karşı özel bir önlem alınıp alınmadığı sorusu üzerine Çavuşoğlu, bu konuda önlem aldıklarını söyledi.
Çavuşoğlu, "Dinledikleri kurumlardan biri de Dışişleri Bakanlığıydı. O zamanki en kritik toplantıları bile dinleyip sızdırdılar. Sık sık bu incelemeleri yaptırıyoruz. Sadece bakanın çalıştığı birim değil, diğer önemli noktalarda da bu çalışmaları yapacağız. Benim çalıştığım katta rutin bir şekilde yaptığımız için göreve geldiğimden bu yana herhangi bir unsur bulunmadı. Konutta da yaptırıyoruz. Dün hatta bir inceleme yaptırdık. Orası da temiz." ifadelerini kullandı
DARBE GİRİŞİMİNİN SİYASİ BOYUTU
Darbe girişiminin siyasi boyutunun olduğu yönündeki iddiaları değerlendiren Çavuşoğlu, "Bu örgüt tüm siyasi partiler içinde yer edinmek istedi. Zamanında bu örgüte bağlı kişilerin bizden milletvekili olduğunu da biliyorsunuz zaten. Ama bunların hepsi temizlendi. Şimdi bunları dolaylı olarak savunmaya çalışanlar da oldu bizde. Onlar da şu anda bizimle siyaset yapmıyor. Dolayısıyla AK Parti içinde bunlara destek verecek ya da böyle bir girişimin içinde yer alacak bir arkadaşımız yoktur." değerlendirmesinde bulundu.
FETÖ'nün MHP ve CHP'yi de ele geçirmeye çalıştığını belirten Çavuşoğlu, "Ben bu üç partinin şu andaki yönetimi ve kadroları bakımından söylüyorum, herhangi bir siyasetçinin bu darbeye aktif bir şekilde katıldığı ya da destek verdiği iddiasını doğru bulmuyorum. Şu ana kadar bize de böyle bir bilgi gelmedi." dedi.
FETÖ ELEBAŞININ İADE SÜRECİ
Çavuşoğlu, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in iade talebiyle ilgili olarak Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'la ABD'ye ne zaman gideceğinin sorulması üzerine, bu takvimin, darbe girişimi hakkında FETÖ bağlantılarıyla ilgili dosyaların hazırlanmasına bağlı olduğunu söyledi.
ABD'ye geçici tutuklama taleplerinin ulaştırıldığını, Türkiye'nin neden tutuklama talebinde bulunduğunu belirten dosyaların Adalet Bakanlığı tarafından hazırlandığını belirten Çavuşoğlu, dosyaların tamamlanmasından sonra ABD nezdinde hem siyasi hem de hukuki çalışmaların sürdürüleceğini ifade etti.
ABD'nin konuya ilişkin önerdiği ortak komisyonun henüz kurulmadığına işaret eden Çavuşoğlu, Türkiye'nin her türlü işbirliğine açık olduğunu vurguladı.
Çavuşoğlu, darbe girişiminin ardından FETÖ elebaşı Gülen'in iadesi konusunda ABD'de bir tutum değişikliği gözlemleyip gözlemlemediği yönündeki soruya, "Bu olayın ciddiyetini herkes gördü. ABD'nin yaklaşımında da olumlu anlamda bir değişiklik var ama bizim için esas, iade edilip edilmemesidir." yanıtını verdi.
FETÖ elebaşı Gülen ABD'de olduğu sürece gözlerin ABD üzerinde olacağını söyleyen Çavuşoğlu, halkın nabzı yoklandığı zaman ciddi bir Amerika karşıtlığının olduğuna ve bunun ikili ilişkilere zarar verdiğine dikkati çekti.
FETÖ elebaşının ABD'den Mısır'a ya da Kanada'ya kaçabileceği yönündeki haberleri değerlendiren Çavuşoğlu, "Mısır'la ilgili elimizde somut bilgi yok. Ama bazı ülkelere gidebileceği konusunda bize de istihbarat geliyor ve bu konuda uyarılarımızı yapıyoruz, kaçmaması gerektiğini de söylüyoruz." dedi.
FETÖ elebaşı Gülen'in Afrika, Amerika hatta Avrupa kıtasındaki yandaşlarının bazı hazırlıklar içinde olduğu bilgisinin kendilerine ulaştığını belirten Çavuşoğlu, "Bunların hepsini göz önünde tutarak bunun kaçmasına müsaade edilmemesi gerekiyor. Tedbirlerin artırılması gerekiyor." diye konuştu.
