Erdoğan'dan önemli açıklamalar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, özel harekat polislerinin kendisine attığı "Seni seviyoruz uzun adam" mesajını görünce duygulandığını söyledi.

Giriş Tarihi 10 Şubat 2016, 00:00 Güncelleme 10 Şubat 2016, 12:38
Erdoğan’dan önemli açıklamalar

İÇİNDEKİLER

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ErdoğanAnkara'da 30 bin öğretmenin atanması töreninde yaptığı konuşmada özel harekat polislerinin kendisine attığı "Seni seviyoruz uzun adam" mesajını görünce duygulandığını söyledi.

Erdoğan'ın konuşmasının satırbaşları:

13 yılda 542 bin 120 yeni öğretmen ataması yapıyoruz. 2002'de devralınan öğretmen sayısı kadar adeta yeni atama yapılmış durumda. Bugün 923 bin öğretmenle evlatlarımıza en güzel eğitimi vermenin çabası içerisindeyiz. Şu anda ülke genelindeki okullarımızda öğretmen doluluk oranı yüzde 93'e ulaştı.

"EN DÜŞÜK DOLULUK ORANI MARMARA'DADIR"
En düşük doluluk oranı sanıldığı gibi Doğu veya Güneydoğu'da değil ülkemizin en gelişmiş bölgesi olan Marmara'dadır. Önümüzdeki dönemde yapılacak yeni öğretmen atamalarıyla bu meseleyi çözmüş olacağız. Yaklaşık 90 bin yeni öğretmen atamalarıyla öğretmen kadrolarının yüzde 100 doluluk oranacağını hedefliyoruz.

"BEN ÖĞRENCİYKEN SINIFIMIZDA 75 KİŞİ VARDI"
Ben öğrenciyken sınıfımızda 75 arkadaşdık. Artık şimdi 30-36'ya inmeye başladık. Anadolu'da 15-20 öğrencinin olduğu derslikler gördük. Bu eksiği gidermek istiyoruz. Yaklaşık 120 bin başvuru içinde 30 bin öğretmenimizin ataması bu şekilde tamamlanacak. Atama KPSS puanına göre yapılacak. Bugün atanacak öğretmenlerimiz yetiştirme programının tamamlanmasının ardından dersbaşı yapacaklar. Türkiye'yi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimiz gün dört alana öncelik vereceğimizi açıkladık. Eğitim, sağlık, adalet, emniyet. Dikkat ederseniz önceliklerimizin en başımda eğitim geliyor. Eğitimi bütçeden ayrılan pay bakımından ilk sıraya çıkardık. Daha önce savunma birinciydi, biz savunmayı geriye attık.

"SINIFLARIMIZ BİLİŞİM TEKNOLOJİ SINIFINA DÖNÜŞTÜ"
Araç gereç eksikliklerini süratle gidermenin çabası içindeyiz. Fatih projemiz eksik ama süratle inşallah bu projeyi bu yıl yapılacak ihalelerle birlikte bitireceğiz. Fatih projesi kapsamında 432 bin etkileşimli tahta ve 50 bin çok fonksiyonlu network yazıcı şu anda okullarımıza gönderildi. Tablet bilgisayar sayısı 1 milyon 430 bin 800 adete ulaştı. Fatah projesi ile aynı zamanda sınıflarımız bilişim teknolojileri sınıfına dönüştü. İlkokul, ortaokul, liselerde ders kitaplarında öğrencilerimize ücretsiz veriyoruz. Biz teksir kağıtlarıyla okur veyahutta bol bol not alır bu şekilde kendimizi hazırlardık. Abilerimizden teksir kağıtlarını bize satmalarını istediğimiz zaman satmazlardı, saklarlardı. Şimdi biz 1. hamur kağıtlarla kitaplarımızı hazırlayarak yavrularımıza teslim ettik.

"BİZ ÜNİVERSİTEYİ SENİN AYAĞINA GETİRECEĞİZ DEDİK"
Ana okulları hangi orandaydı, şimdi hangi oranda? Hiçbir evladımızın maddi imkansızlık sebebiyle okuldan mahrum kalmamasını temin ediyoruz. Aynı şekilde yüksek öğretimde çok önemli hizmetler gerçekleştirdik. Göreve geldiğimizde üniversite sayımız 76'ydı. Buna 117 ilave edildi ve 193 üniversitemiz oldu. Şimdi her ilimizde üniversite var. Üniversiteye gidecek mali imkanı olmayan yavrularımıza, biz üniversiteyi senin ayağına getireceğiz dedik. Hakkari'de, Ağrı'da, Ardahan'da, batıda, kuzeyde Sinop'da, güneyde Hatay'da üniversite var. 190 adet olan yüksek öğretim yurt sayımızı 411 ilave ile 601 adede, yurt yatak sayımızı 457 bin 869 bin adede ulaştırdık.

"TAYYİP ERDOĞAN'IN YAVRUSU NEYSE ONLAR DA AYNIDIR"
Biz ranzalarda yattık. Şimdi neredeyse bazalı sisteme bütün yurtlarımızda girmiş vaziyetteyiz. Odalar 3 kişilik olacak, her odada tuvalet banyo olacak dedik. Bunların olmadığı yer yok denecek dereceye inmiş vaziyette. Bizim yavrularımız şunun bunun yavrusu değil Tayyip Erdoğan'ın yavrusu neyse aynı şekildedir. Olaylara böyle bakmaya devam edeceğiz. Onurlu bir nesil yetiştireceksek, arslan yattığı yerden belli olur. İşte o yattığı yeri biz hazırlıyoruz. Spor salonları, labaratuvarlar, pansiyonlar, yurtlar hakikatten eğitim alanında büyük bir devrim gerçekleştirildi.

"MÜFREREDATTA İÇERİK VE KALİTEYİ YÜKSELTMELİYİZ"
Bugün kimse eğitim alanıyla ilgili can alıcı bir noktadan bahsedemez. Eksiklerimiz var tabii. Eninde sonunda bunları da halletmiş olacağız. Bugünkü atamayla öğretmen eksiğimizi kaldırma yoluyla önemli bir adım attık. Artık bundan sonra eğitimin kalitesini yükseltmeye odaklanmak vaziyetindeyiz. Nabi Hocamla biraraya gelince 'Hocam müfredat, müfredat, müfredat' diyorum. Eğitimin içeriğini ve kalitesini yükselterek taçlandırmanın gayreti içerisindeyiz. Bakanlığımız müfredatı gerekli sadeleştirme ve iyileştirme çalışmasını başlattı. Kuralar çekilip de neticeyi yakalayanların annelerine, arkadaşlarına nasıl sarıldığını görüyorum. İşte her zaman öğrencilerinize ve yavrularınıza aynı şekilde sarılın ve onları bu ülkede geleceğin banileri olarak siz yetiştirin.

"ÖĞRETMENLİK ADANMIŞLIK İSTEYEN BİR MESLEKTİR"
Yeni bir heyecanla, en taze bilgilerle, en idealist dönemde öğretmenliğe başlayan sizlerden çok büyük beklentilerim var. Yeni Türkiye'nin nitelikli eğitimi ve öğretemini sizlerle birlikte gerçekleştireceğiz. Öğretmenlik adanmışlık isteyen bir meslektir. Siz maaş temin edeceğim bir mesleğe giriyorum diye düşünüyorsanız yanlış yaparsınız. Sizi bir nesli yetiştirmek için kendizi adamış bir muallimler olarak görüyorum. Üzerimizde emeği olan bazı hocalarımız vardır ki, onları hiç unutmayız, bazıları vardır ki, unuturuz. Hakikaten kendini bize adamış olanlar vardır. Öğrencilik yıllarımızda bir Cumartesi günleri de okuduk. Cumartesi öğleden sonra bizleri özel sohbetlere, konferanslara, seminerlere götüren birkaç hocamız vardı ki, onları hiç unutmam.

"EN BÜYÜK SERVETİMİZ O SOHBETLERDE KAZANDIKLARIMIZ"
Onlar bizi nakış nakış işlerlerdi. En büyük sermayemiz o sohbetlerde kazandıklarımız. Öğretmenlerimiz kendi evlatları gibi sınıflardaki yavruları da yetiştirecekler. Bu mesleğe herhangi bir istihdam alanı gözüyle bakılacak meslek değil. Öyle bakan arkadaşım varsa öğretmenlik sıfatını haketmiyor demektir. Öğretmenlik için sadece branş eğitimi almak, pedagojik formasyon sahibi olmak değildir. Bu iş sevilmezse yapılacak bir iş, çekilecek bir kahır değildir. Öğretmen bilgisiyle birlikte sevgisini de, heyecanını da ufkunu da öğrencisiyle paylaşır. Türkiye çok büyük vizyonu olan, hedefleri olan bir ülke. Bu hedeflere ulaşabilmemiz için elimizdeki en kıymetli sermayemiz çocuklarımız ve gençlerimizdir.

"ÇOCUKLARIMIZ KÜRESEL KÜLTÜRÜN KUŞATMASI ALTINDA"
Her fırsatta en az 3 çocuk diyorum. Sizlere de peşinen aynı tavsiyede bulunuyorum. Nüfusumuzu genç tutamazsak şu anda pek çok Batı ülkesinin tehlikeye biz de düçar oluruz. Yeni nesilleri kültürümüzün ve medeniyetimizin temel değerleriyle donatarak yetiştirmek zorundayız. Çocuklarımız gelişen ve yaygınlaşan teknolojinin etkisiyle küresel kültür ürünlerinin kuşatmasına giderek daha fazla maruz kalıyor. Aileden başlayıp okulla taçlanan ve toplum hayatının diğer unsurlarıyla zenginleşen eğitim sürecinin önemi giderek artıyor.

"GÜÇLÜ MİLLET OLABİLMEK İÇİN GÜÇLÜ AİLE ŞARTTIR"
İnsan varsa emek, sermaye, üretim vardır. İnsan yoksa bunların hiçbiri yoktur. Bu saydıklarımın hepsi insanın türevidir. İnsan yaradılmışların en şereflisidir. Bizim milli, yerli hassasiyetimiz eğitim konusunda da geçerlidir. Milli ve yerli anlayışla en az üç çocuk derken bu yavruları da bu şekilde yetiştirmemiz lazım. Milletimizin güçlü olması için güçlü ailelerin olması şarttır. Özümüzü, değerlerimizi koruyarak dünyayı tanıyan, kavrayan, yöneten, yönlendiren nesiller yetiştirme başarısını hep birlikte ortaya koymalıyız.

"ORALAR İSTİKLAL MARŞI'NIN YAZILDIĞI TOPRAKLARDIR"
Bu şehitleri niye veriyoruz? Bu toprakları yeniden vatan yapabilmek için veriyoruz. Oralarda kimse herhangi bir operasyona kalkıp da giremez. İstiklal mücadelemizde oralar İstiklal Marşı'nın yazıldığı topraklardır. Bu toprakları biz kimseyle paylaşmayız. Bugün bana özel harekatçı polislerden resimli mesaj geldi. Arkandayız dedi çok duygulandım.