Yaşadığımız ve şahit olduğumuz son hadiseler göstermiştir ki Türkiye bir terör dalgasına maruz bırakılmak istenmektedir. Medya kuruluşları ve gazeteciler de terör örgütlerinin öncelikli hedefleri arasında yer almaya başlamıştır.
Star Medya Grup Başkanı Murat Sancak bugün sabah saatlerinde teröristlerin silahlı saldırısına uğramıştır. Medya Derneği olarak bu terör eylemini Star Medya Grubu'na geçtiğimiz ay düzenlenen başarısız bombalı saldırı girişiminin bir devamı olarak görüyoruz. Murat Sancak'a ve Star Medya Grubu çalışanlarına geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Bu saldırıyı Sayın Sancak'ın şahsında bütün dernek üyelerimize yapılmış sayıyoruz.BU SALDIRI BÜTÜN BİR TOPLUMU HEDEF ALMIŞTIR
Herkes bilmelidir ki bu terör eylemi bir kişiyi ya da grubu değil bütün gazetecileri ve gazetecilik mesleğini, hatta bütün bir toplumu hedef almıştır. Sorumluların bir an önce bulunarak hak ettikleri şekilde cezalandırılmalarını bekliyoruz.
SALDIRDAN DİL BU SALDIRIDA ÖNEMLİ ROL OYNADI
Medyaya yönelik saldırıların artmasında HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş başta olmak üzere bazı siyasetçilerin kullandığı saldırgan dilin önemli bir rol oynadığını düşünüyoruz. Partisinin mitinglerinde gazetecilere ağır hakaretler yağdıran, Star gazetesini yere atıp üzerinde zıplayan Demirtaş medyayı ve gazetecileri terör örgütlerinin hedefi haline getirmiştir. Sivil siyaset iddiasında olan Demirtaş ve bir türlü Türkiyeli olamayan partisi HDP, bugün artık PKK terör örgütünün payandası, koltuk değneği ve kuru temizlemecisi haline gelmiştir.
DEMİRTAŞ VE PARTİSİNİ ÖZÜR DİLEMEYE VE SİYASET YAPMAYA ÇAĞIRIYORUZ
Demirtaş'ı ve partisini bir an önce medyanın demokratik bir toplumun olmazsa olmazları arasında bulunduğunu kabul etmeye, özür dilemeye, fikir ve ifade özgürlüğüne saygı göstermeyi öğrenmeye ve provokasyon yapmak yerine siyaset yapmaya çağırıyoruz.
MALUM MEDYA KURULUŞLARI TERÖR ÖRGÜTLERİNİ CESARETLENDİRİYOR
Üzücüdür ki medyaya yönelik bu terör ikliminin oluşma nedenlerinden biri de medyanın bizatihi kendisidir. Teröre karşı toplumun yanında olması gereken bazı medya kuruluşları terör örgütlerinin halkla ilişkiler ajansı gibi faaliyet göstermeye başlamışlardır. Doğan Grubu, Paralel Medya ve Cumhuriyet gazetesi başta olmak üzere bu sözde medya kuruluşları teröristleri 'cici çocuklar', terör örgütlerini 'çevre gönüllüleri' gibi lanse etmeye çalışmaktadırlar. Bu sözde gazeteciler bir yandan teröre mazeret üretmeye, terör eylemlerini görmezden gelmeye ve teröristleri sevimli göstermeye çalışırken, diğer yandan meslektaşlarını şeytanlaştırmak ve nefret objesi haline getirmek için yoğun bir kampanya yürütmektedirler. Bu kişi ve kuruluşlar sergiledikleri hedef gösterici tavırla terör örgütlerini cesaretlendirmektedir.
