Çözüm süreci konusunda hükümeti gazeteye şikayet eden Demirtaş, cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında altın madenlerine direnen köylüleri savunmasını unutup, Bugün Gazetesi'nin sahibi olan Akın İpek'in altın madenlerine sahip çıktı.
Altın madenlerine geçici faaliyet belgesi verilmemesi ile ilgili "Hükümet idari uygulamalarda eşit ve adil davranmalı, ideolojik, partizanca davranmamalı. Bir işverene sırf cemaate yakın olduğu için haksızlık yapılırsa bunu bizim vicdanımız kaldırmaz, kabul edemeyiz" diyen Demirtaş, Cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında ise çok farklı bir tutum ortaya koymuştu.
Demirtaş "Bergama köylülerinin siyanürlü altın madenlerine karşı direnmesinden bugüne doğa katliamları ülke gündeminden düşmüyor" diyerek Akın İpek'in altın madenine karşı direnen Bergamalı köylüleri överek şunları söylemişti "Karnımızı doyuran toprak, kanımızı temizleyen hava, yaşamın kaynağı su ve bu dünyayı paylaştığımız diğer türler: Bugün bunların hepsi için direnmeyi göze alamayanların demokrasiden, adaletten ve insanlık için bir gelecekten bahsetmesine imkan yoktur."
Demirtaş'ın "patron" detayına Yeni Şafak yazarı Hilal Kaplan da dikkat çekti. Kaplan bugünkü "Demirtaş Gülenci olsaydı, neyi farklı söylerdi?" başlıklı yazısında "Demirtaş'ın çözüm süreci hususunda hükümeti Bugün'e şikâyet etmesi, İslâmcı bir aydının dindarların hakları hususunda hükümeti Sözcü'ye şikâyet etmesi gibi bir şey. Ancak röportajın bağlam olarak ironisinin yanı sıra, dikkatimi en çok Demirtaş'ın Bugün gazetesinin sahibi olan Akın İpek'in altın madenlerine sahip çıkması çekti" yorumunu yaptı.
Kaynak: Yeni Şafak