Tuzluklar bu sözlerden hiç hoşlanmayacak

Gülen hareketi hızla partileşme sürecine girerken, Gülen'in 1995 yılında katıldığı bir TV programında parti kurmaya ve taraftarlarının siyaset yapmasına karşı olduğunu özetle şöyle anlatıyor: "Siyaset dışında yapabilecek kalmamışsa benim hayatta durmam abestir. Siyasete karışanları da bir türlü anlayamıyorum. Bu işi sonuna kadar bu anlayışla götüreceğiz"

Giriş Tarihi 05 Kasım 2014, 00:00 Güncelleme 05 Kasım 2014, 14:50
Tuzluklar bu sözlerden hiç hoşlanmayacak

İÇİNDEKİLER

Kamuoyunda Tuzluk Partisi olarak bilinen Kütahya bağımsız milletvekili İdris Bal öncülüğündeki Demokratik Gelişim Partisi, bugün bir basın toplantısıyla kendisini tanıttı. 11 Ekim gecesi boğazda gizli bir tekne toplantısı ile paralel yapının meyda, siyaset ve iş dünyası ayağı ile kuruluş ilkeleri belirlenen parti Gülen hareketi ile doğrudan ilişkilendirilirken, Fethullah Gülen'in parti kurma ve üye olma fikrine tamamen karşı olduğu ortaya çıktı. 1995 yılında bir televizyon programında Reha Muhtar'ın konuğu olan Fethullah Gülen siyasete bakışını ve taraftarlarının siyasi partilere üye olmasını şu cümlelerle açıklıyor.

İŞTE O DİYALOGLAR:

REHA MUHTAR: Siyasete girmeye nasıl bakıyorsunuz?

FETHULLAH GÜLEN: Siyasetin içerisine girmeyi, siyasetten bazı şeyler beklemeyi, siyasetle bir yere varmayı, Rabbimle münasebetler açısından saygısızlık kabul ediyorum. Hatta kendime göre diyorum ki, eğer bana göre buna da misyon denilecekse, bu konuda benim yapabileceğim bir şey kalmamışsa, benim hayatta durmam abestir. Ben o tür şeylere girilmesini birkaç merdiven aşağı inmek olarak kabul ediyorum.

REHA MUHTAR: Peki sizin yakın çevrenizden birileri siyasete girmek isterse?

FETHULLAH GÜLEN: Birisi siyasete girecekse ve bana danışacaksa ben onlara mülahazalarımı anlatacağım. Yanımda çok sık bulunan insanlara aynı şeyi tekrarlıyorum. İnşallah bu işi sonuna kadar bu anlayış içinde götüreceğiz.

REHA MUHTAR: Çevrenizdeki kişilere siyasete girmeyin telkininde mi bulunacaksınız?

FETHULLAH GÜLEN: Girip girmeme meselesini bile kendi hesabıma o kadar gereksiz görüyorum ki. İnsanın meselesi insanın kendisidir, kültürüdür. Onu onda çözmemiz lazım. Biz bu işlerle meşgul olurken nasıl oluyorda bazı kimseler bizim böyle günlük meselelere gireceğimizi, karışacağımızı ihtimal veriyorlar. İşin doğrusu bunu bir türlü anlayamıyorum.