"ŞİKAYETİNİ GERİ ALDI"
Daha sonra uçakta bulunan AK Parti Diyarbakır Milletvekili Süleyman Hamzaoğulları'nın koluna girerek, kendisini dışarıya çıkardığını anlatan Kaplan, "O bizi kapıya kadar getirdi. Tabi biz yürüyoruz o arkadan halen bu çeteyi alın diyor. Arkasına almış çeteleri, çeteyi alın diyor. Aslında orada çete durumunda olan bunlar. Dışarı çıktık. Onlarca polis dışarıda bekliyordu. Bizi karakola götürdüler. Demirtaş da geldi. Korumalarını dışarıya çıkardı ve 'özür dilerim' dedi. 'Uçakta yaptığım yanlıştı. Belki hakaret ettim. Özür diliyorum. Şikayetimi de geri alıyorum' dedi. O şikayetini geri alınca biz de geri aldık diye konuştu.
"14-15 YARALIYI ÜST ÜSTE DİZMİŞLERDİ"
Oğlu Cihat Kaplan'ın nasıl yaralandığını da anlatan Kaplan, "Oğlum yaralanmadan bir süre önce kendisini aradım. Kurban eti dağıttığını söyledi. Kendisine ortalığın karışık olduğunu ve eve gelmesi gerektiğini söyledim. O da bana, 'baba bir iki ev kaldı. Onları da verip geliyorum' dedi. Daha sonra ağabeyi aradı ve Cihat'ın yaralandığını söyledi. Apar topar hastaneye gittim. 14-15 yaralıyı üst üste dizmişlerdi ve aralarında benim de oğlum vardı. Bütün çocuklara üzüldüm. Bunlar sadece fakirlere kurban eti dağıttıkları için vuruldular. Ben de bundan dolayı tepkimi dile getirdim diye konuştu.
Kaplan, olaylarla birlikte HDP-DTK ve HÜDA-PAR arasında yaşanan gerilimin sona ermesi gerektiğini de vurgulayarak, "Artık bölgede insanların huzurunu kaçıracak her türlü olaylardan ve husumetten uzak kalınmalı. Bir an önce kalıcı barış sağlanmalı dedi.
DEMİRTAŞ VE KAPLAN'IN UÇAKTAKİ DİYALOĞU
Öte yandan İHA, Demirtaş ve Kaplan'ın uçaktaki diyaloglarının kaydedildiği bir ses kaydına da ulaştı. Kayda göre Demirtaş ve Kaplan arasında şu diyaloglar yaşandı:
Abdulvahap Kaplan: Selahattin Demirtaş 1 Kasım için sokak talimatı verdin ABD'li dostlarının yanına mı gidiyorsun? ABD'li dostlarının yanına gidiyorsun talimatını verdin?
Selahattin Demirtaş: Terbiyesiz.
Abdulvahap Kaplan: Ulan terbiyesiz sensin.
Abdulvahap Kaplan: Tarih seni unutsa da, Amed'in Müslümanları seni unutmayacak.
Abdulvahap Kaplan: Benim oğlum yaralıdır ulan sen ne diyorsun?
Abdulvahap Kaplan: Selahattin ben öyle bir kelime kullanmadım sana
Abdulvahap Kaplan: Terbiyesiz he
Abdulvahap Kaplan: İyi bak bu yüzü iyi tanı, ben seni çok iyi tanıyorum
Selahattin Demirtaş: Ulan Allah'tan başka kimseden korkumuz mu var terbiyesiz, senin bütün çetelerin peşimizde terbiyesiz.
Abdulvahap Kaplan: Ulan ben terbiyesiz demedim
Abdulvahap Kaplan: Müdahale edin edin çeteler müdahale ediyor.
Abdulvahap Kaplan: Benim oğlum yaralı oğlum
Abdulvahap Kaplan: Ben yanlış bir şey dedim mi? Terbiyesiz dedim mi?
Abdulvahap Kaplan: Ulan Sılho
Selahattin Demirtaş: Bana hakaret ediyorsun
Abdulvahap Kaplan: Senin adamların burada erkek gibi konuşsun ilk olarak kim hakaret etti. Benim oğlum yaralıdır.
Abdulvahap Kaplan: Onların deyimiyle ben demokratik hakkımı kullandım tepkimi ortaya koydum. Şiddet uygulamadım.
Abdulvahap Kaplan: Ulan milletvekilliğinin var yaaa on defa bana terbiyesiz dedin. İçim yanmış oğlum kurban eti dağıtırken vurulmuş ve şu anda hastanede...
Abdulvahap Kaplan: Amed sokaklarında senin milletvekilliğin sökmez Sılho
Selahattin Demirtaş: Sen bana hakaret ettin
Abdulvahap Kaplan: Bende seni bugüne kadar adam biliyordum.
Abdulvahap Kaplan: Ben senin kayınbabanın binasında oturuyorum.
Abdulvahap Kaplan: Senin gibi korkak değilim.
Abdulvahap Kaplan: Rabbim bizi nerede karşılaştırdı. Ah ah
Selahattin Demirtaş: Geleceksin geleceksin.
Abdulvahap Kaplan: İn aşağı"