İşte madeniyet!

Soma'da 301 can gitti. Gözyaşları dinmeden bu kez Ermenek'ten acı haber geldi. 18 işçi binlerce ton suyun altında kalırken Zonguldak'taki bir ocak, hala taş devrinden çıkamadığımızı gözler önüne serdi. Zira kömürlerin 200 yıl öncesinden kalan bir yöntemle yani katırlarla taşındığı tespit edildi

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 31 Ekim 2014 Güncelleme 31 Ekim 2014, 01:35
İşte madeniyet!

İÇİNDEKİLER

Mayıs 2010 Zonguldak Karadon... Mayıs 2014 Manisa Soma... Ekim 2014 Karaman Ermenek... Kar hırsı, denetime aldırış etmeme, işçi sağlığı ve iş güvenliği ihmali, madenlerde faciayı beraberinde getirdi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in "Küçük madenlerde patronlar kar uğruna iş güvenliğine yatırım yapmıyor" sözleri, gözleri bu işletmelere çevirdi. TAKVİM'in girdiği Zonguldak Kilimli'deki maden ise Türkiye'de tekniğin hala 200 yıl öncesinden kaldığını gözler önüne serdi. Deka Madencilik'in işlettiği, Fransızlar'dan kalma kömür madeninde halen çağdışı üretim yöntemlerinin kullanıldığı belirlendi.



KATIRIN DEĞERİ DAHA FAZLA

200 metreye inilen kömür madenindeki ilkellik, TAKVİM'in objektifiyle an be an görüntülendi. Herhangi bir ulaştırma sistemi bulunmayan madende, metrelerce derinliklerden çıkarılan kömürlerin küfelerle ve katır sırtında yer yüzüne çıkarılması şaşkına çevirdi. Katır fiyatlarının bin ila 3 bin lira arasında değiştiği kaydedildi. İşçilerin maaşının ise katırların değerinden düşük olması, madendeki insanlığın düştüğü hali gözler önüne serdi. 18'inci Yüzyıl'daki çalışma koşullarına benzer ilkel üretimde, son dönemde çıkarılan hiçbir yasal düzenlemeye uyulmadığı belirlendi. Benzer durumunun, bölgedeki özel sektör tarafından işletilen 30 madende de gözlendiği tespit edildi.

'HAVALANDIRMA YOK...'

Emekli maden işçisi Kadir Tuncer'in açıklamaları ise çağdışılığı katmerledi. Tuncer, şunları söyledi: "Ocakta madencilere bir eğitim verilmiyor. Çalışma saati bazen 8 saati aşıyor. İşverenler karlarını yeniden yatırıma değil, lüks yaşama harcıyor. Taşeron firma ile çalışıyorlar. Patronlar, Türkiye Taşkömürü Kurumu'na kira- rödavans bedeli ödemek istemiyor. İşçiler ocak kıyafetlerini kendileri alıyor. Özel ocakların aydınlatılması zayıf. 220 Volt elektrik kullanılıyor ancak kabloların anti-grizu özelliği taşıması gerekir. Su ile temas ettiğinde elektrik çarpmasına neden oluyor. Özel ocaklarda sıkça elektrik çarpmasından işçi ölüyor. Bunlar basına yansımıyor. Ocaklarda havalandırma çok önemli. Ancak ocaklarda ilkel küçük kompresörlerle havalandırma yapılıyor. Büyük kompresörle yapılması gereken havalandırma için son derece yetersiz, küçük olan kompresörler kullanılıyor."



KAÇAK REKORU

Zonguldak, Türkiye'nin en büyük kömür havzası... Ancak bölgede 500'e yakın kaçak kömür ocağı bulunuyor. Buralarda üretim, denetimlerin olmadığı gece saatlerinde ya da hafta sonları yapılıyor. Kaçak kömür ocaklarının bir kısmını da bazı rödovans sahibi işletmecilerin çalıştırdığı öne sürülüyor. TTK Genel Müdürü Burhan İnan'ın söyledikleri ise kaçak ocakların nasıl çalıştığını gözler önüne seriyor: "Bu ocakları sürekli denetliyoruz. Biz kapatıyoruz ama onlar bir süre sonra bir yolunu bulup tekrar açıyor. İşsizliğin yoğun olması nedeniyle, bu işletmeler de kabul görüyor. Ama bu kaçak ocaklara yönelik mücadelemizi artırarak devam ettireceğiz."

MADEN DEVRİ

Kilimli'deki madenciler, modern üretimden uzak bir şekilde çalışıyor. Türkiye genelindeki çok sayıdaki kaçak ocakta da bu manzara yaşanıyor.

AHMET KÜLSOY