Ağlama duvarı

Paralel emniyetçiler, Silivri'ye ayak basınca tam manasıyla şoka uğradı. Ergenekon tutukluları emekli Albay Atilla Uğur ve gazeteci Deniz Yıldırım'ın, tahliye olmadan önce paralelcilerin de Silivri'ye geleceğini düşünerek şu mesajı bıraktığı ortaya çıktı: "F TİPİ ÇETE. EVİNİZE HOŞ GELDİNİZ"

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 20 Ekim 2014 Güncelleme 20 Ekim 2014, 01:29
Ağlama duvarı

İÇİNDEKİLER

Paralel yapının emniyetteki uzantıları darbeye teşebbüs etme ve casusluk suçlarından tutuklanırken, Pensilvanya'ya bağlı çete darbe üstüne darbe aldı. Metris Cezaevi'ne konulan 51 ünlü polis şefi, geçtiğimiz hafta sonu da Silivri'ye yollandı. Ünlü emniyetçiler, kendi tutukladıkları Ergenekon sanıklarına da ev sahipliği yapan paşa koğuşlarına kapatıldı. Paralelcileri, 4 Blok B-1 koğuşunun duvarında ise şu yazı karşıladı: F Tipi çete, evinize hoş geldiniz!

GELECEKLERİNİ BİLİYORDUK
Paralel emniyetçileri şoka uğratan mesajı, Ergenekon'dan 5 yıl yatan emekli Albay Hasan Atilla Uğur ile gazeteci Deniz Yıldırım'ın yazdığı anlaşıldı. Atilla Uğur 7 Temmuz 2008'de, Deniz Yıldırım 9 Kasım 2009'da tutuklanmıştı. Silivri 4 No'lu Cezaevi B1 koğuşunda gazeteci Hikmet Çiçek ve Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu ile birlikte 4 kişi kalıyorlardı. Atilla Uğur, 10 Mart 2014'te Çiçek ile birlikte, Deniz Yıldırım da bir gün sonra Alemdaroğlu ile birlikte tahliye edildi. Uğur ve Yıldırım, mesajın hikayesini TAKVİM'e anlattı. Yıldırım, yaptığı açıklamada, "Biz bir kumpas meşruiyetiyle çıktık. Artık F Tipi çete belli oldu. Hükümet ve devletin en yetkili mercilerince tescil edildiyse artık onların cezaevine girmesi gerekir. Bizler çıkınca artık onlar girecek, diye düşündük" ifadelerini kullandı.

İLAHİ ADALETİN TECELLİSİ
Emekli Albay Atilla Uğur ise şöyle konuştu: "Ömrüm Türk Silahlı Kuvvetleri'nde terörle mücadele ile geçti. Sadece PKK ile değil, paralel çeteyi de iyi bilirim. Jandarma İstihbarat'ta da görev aldığım için bunların devlet içindeki faaliyetlerini ve illegal işlerini çok iyi biliyorum. Bunlarla mücadele ettiğimiz için kendimizi cezaevinde bulduk. Tam 5 yıl 8 ay 10 gün cezaevinde kaldım. Ben Allah'a inanan bir insanım. Yoksa onca yıl cezaevine dayanmak kolay değil. Tahliye olduğum gün bir duygusallık içinde koğuşa o yazıyı yazdım. Asla bir kin ve nefretle yazmadım. İlahi adaletin bir gün tecelli edeceğini biliyordum. Bir gün bize kurulan kumpasın ortaya çıkacağına emindik."

FATiH ULAŞ