Pembe hüzün

Cezaevlerinde özel görüşme imkanı sağlayan 'Pembe Oda', tutuklu Dilber Erez için adeta hüzün odası oldu. Bu odada hamile kalan genç kadın, 'Parmaklıklar arkasında doğum yapmak istemiyorum' diye mektup yazdı

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 31 Ağustos 2014 Güncelleme 31 Ağustos 2014, 01:37
Pembe hüzün

İÇİNDEKİLER

Hükümlü ve tutukluların cezaevlerinde eşleriyle özel görüşmesine imkan sağlayan 'Pembe Oda', Dilber Erez için yeni bir hüznün başlangıcı oldu. Pembe odada hamile kalan ilk kadın tutuklu olan 39 yaşındaki Dilber Erez, hamileliğinin 6 ayında tahliye olmayı bekliyor. 5 ay önce başlattığı özgürlük mücadelesinden sonuç alamayan 3 çocuk annesi, gazetemize mektup gönderdi ve "Çocuklarım anasız büyümesin" diyerek sesini tekrar duyurmamızı istedi.

8 YIL CEZA ALDI
Aydın'ın Nazilli ilçesinde yaşayan Dilber-Ahmet Erez çifti, 3 yıl önce nitelikli yağma suçundan 8 yıl hapis cezası aldı. Nazilli Kapalı Cezaevi'ne konulan çift, kararı temyiz etti. Bu arada pembe oda uygulamasından yararlanan Dilber Erez, yeniden hamile kaldı. Yargıtay 6. Ceza Dairesi'ne dilekçe gönderen Dilber Erez, daha önce yaptığı temyiz başvurusundan feragat ettiğini bildirerek, özel durumundan dolayı cezasının ertelenmesi ve tahliye edilmesi talebinde bulundu. Ancak Yargıtay'dan karar çıkmadı. 8 yıllık cezasının Yargıtay tarafından onanıp cezasının ertelenerek tahliye olmayı bekleyen Dilber Erez, gazetemize yazdığı mektupla dileğini gündeme getirdi.

UMUDA MEKTUP
"Ben 6 aylık hamileyim, zor durumdayım. Yanımda bulunan 5 yaşındaki oğluma bile bakamadım, aileme verdim. Her görüşe geldiğinde gel anne diyor ama ben evlatlarıma kavuşamıyorum. Doktorlar 4'üncü sezeryanın riskli olduğunu söyledi. Çocuğumun bu şartlarda cezaevi ortamında doğurmak istemiyorum. Bana yardımcı olmanızı istiyorum. Bir mahkum olarak, bir anne olarak benim sesimi duyurmanızı istiyorum. Dosyamın fiziki olarak ilgili mahkemeye gönderilmesini istiyorum. Dosyam fiziki anlamda fiziki olarak yetkili mahkemeye geldiği an hamilelik yasasından tahliye olup özgürlüğüme kavuşacağım. Doktorlar bana doğumum riskli olduğunu, sezeryan dikişlerimin yırtıldığını, 4'üncü sezeryanda yaşayacağım için garanti vermediklerini, çocuğum için de aynı şeyleri söylüyorlar. Ben ölmek istemiyorum. Ben yaşamak istiyorum. Çocuklarım anasız büyümesin. Yardımınızı bekliyorum. Sesimi duyurmanızı istiyorum."

İhsan KARATAŞ