Başbakan'dan önemli açıklamalar

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan atv ve a haber ortak canlı yayınında Sabah yazarı Mahmut Övür'ün sorularını yanıtladı...

Giriş Tarihi 08 Ağustos 2014, 00:00 Güncelleme 09 Ağustos 2014, 01:51
Başbakan’dan önemli açıklamalar

İÇİNDEKİLER

Başbakan Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı seçildiğinde sürekli Çankaya Köşkü'nde oturan bir lider olmak istemediğini; uluslararası arenada aktif olan, milletvekilleriyle ve bakanlarla beraber koşturan bir Cumhurbaşkanı olmak istediğini açıkladı.

Böylece Başbakan'ın ve Cumhurbaşkanı'nın birbiri üzerindeki yükü hafifleteceğine dikkat çeken Erdoğan, "Biz kardeşçe bu işleri yürüttüğümüz zaman kimse bizim önümüzü kesemez ki. Biz ülkeyi böyle uçuracağız" dedi

Başbakan Erdoğan, ATV-AHaber ortak canlı yayınında Sabah Gazetesi Yazarı Mahmut Övür'ün sorularını yanıtladı. AK Parti Genel Merkezi'nde gerçekleşen programda Erdoğan şunları söyledi:

OTURAN CUMHURBAŞKANI OLMAM

Sürekli Çankaya Köşkü'nde oturan bir cumhurbaşkanı olmak istemiyorum. Dolaşan, uluslararası arenada koşturan, bakanlarımızla beraber koşturan, koşacağız bu bağlantıları kuracağız. Yoksa dünyanın ilk 10 ülkesi arasına giremezsiniz. Siz Başbakanın üzerinden belli yükleri aldığınız gibi başbakan da sizin üzerinizden belli yükleri alacak. Biz kardeşçe bu işleri yürüttüğümüz zaman kimse bizim önümüzü kesemez. Biz ülkeyi böyle uçuracağız.

İLK TURDA BU İŞ BİTER

Şuandaki kamuoyu araştırmalarına bakarsak, değişik birçok firmanın yapmış olduğu kamuoyu araştırmalarında birinci turda bu işin biteceğini gösteriyor. Bütün gelişmeler de lehte gelişmeler olarak önümüzde duruyor. Temenni ederim ki birinci turda bu iş bitsin ve iki hafta daha kaybetmemiş olalım.

MİLLET GEREKLİ TOKATI ATACAK

Abdullah Bey'in cumhurbaşkanlığı seçimine geldiğimiz süreçte biz 367 garabeti sebebiyle bir erken seçim, arkasından da referanduma gittik. Ve yüzde 69 ile milletin cumhurbaşkanı seçme kararını çıkarttık. Bu milletin önemli bir kararıydı. Egemenlik kayıtsız şartsız milletinse, millet 'cumhurbaşkanını artık ben seçeceğim' dedi. Bu seçimin en önemli yanı, artık millet verdiği o kararın Pazar günü uygulamasını yapacak. O zaman milleti terk edenler, milletin cumhurbaşkanı seçmesine karşı çıkanlar şuanda hangi yüzle millete gidiyorlar da millete 'bizim adayımıza oy ver' diyorlar. Bu tutarsızlıktır. Siyaset tutarsızlık silsilesi içinde yapılmaz. Ben inanıyorum ki milletim Pazar günü gerekli tokadı atacaktır.

BAŞKANLIK SİSTEMİ

Daha önce Meclis'in seçmiş olduğu cumhurbaşkanının gücü yerine bu defa daha güçlü bir cumhurbaşkanı olacak diyebiliriz. Halk bizzat seçince cumhurbaşkanı anayasadaki yetkilerinde çok daha güçlü şekilde karar alma noktasına geliyor. Bu Türkiye için yeni bir sistem değişikliği de getirebilir. Başkanlık sistemi ya da yarı başkanlık sistemi bunu da getirebilir. Millet bu sistemle bunu değerlendirmeye başlayacak. Türkiye bu sisteme girişle çok daha iyi bir konumu yakalayacaktır. Bu da bundan sonra Türkiye'nin gündemine oturacaktır diye düşünüyorum.

MİLLET İSTERSE BAŞKANLIK OLUR

Dünya nasıl bir değişim içerisindeyse siyasette de bizim bir güncellemeyi yapmak milletimizin desteğiyle olumlu bir adım değil mi? Muhalefet partileri bunu ister veya istemez önemli değil. Ama millet ister mi bu önemli. Partilerinin bir defa her şeyden önce geriliyordu. Dolayısıyla bunu halka anlatmakta zorlandılar. Millet 'devam et, biz arkandayız' dediği zaman bu olacak.

PARALELİN GİRİŞİMİ BERTARAF EDİLDİ

Gezi de, 17 ve 25 Aralık'ta bir şeyi denediler. Bunlar aslında aceleci bir tavırla yakayı ele verme oldu. Eğer güçlü bir iktidar olmasaydık, bu paralel yapının attığı bu adımları maalesef bir darbe olarak bedelini ağır öderdik. Çok açık net ortaya çıktı ve bu girişim bertaraf edildi.

PARALELLE MÜCADELE DEVAM EDECEK

Paralel yapıyla mücadeleyi o makama geldiğim andan itibaren 'acaba durur mu?' diye düşünenler varsa, katiyen öyle bir şey düşünmesinler. Ulusal güvenliğimizi tehdit eden böyle bir yapılanmaya anayasanın amir hükmünde ne diyor: 'Cumhurbaşkanı devletin birliğini, beraberliğini bütünlüğünü korumakla görevlidir' diyor. O madde çok çok önemli ve bizim de bunu temin etmemiz lazım.

BU ÜLKE TERÖRLE YAŞAYAMAZ

Çözüm sürecini devam ettiremeye mecburuz. Çünkü bu ülke terörle yaşayamaz. Terörü minimize etmemiz gerekir. Bunun için de ülkemizin 7 bölgesinde yaşayan 77 milyon halkımızla birlikte bunu halletmemiz lazım. Kürt kardeşlerimizin istismar edilmesine müsaade etmememiz gerekir. Alevi-Sünni ayrışmasına müsaade etmememiz gerekir. Yaradılanı yaradandan ötürü sevmek zorundayız. Bunun başka çıkış yolu yoktur.

ÇÖZÜMÜ İYİ NOKTALARA TAŞIYACAĞIZ

Yasa çıkararak çözüm konusunda ne kadar samimi olduğumuzu gösterdik. Bu yasanın çıkmasına neden olan bütün gruplara teşekkür ediyorum. Dağdakileri de silah bırakmaya ve evlerine dönmeye davet ediyoruz. Onların döndükten sonraki durumlarına yönelik bütün tedbirleri aldık, alıyoruz. Çözüm sürecini inşallah cumhurbaşkanlığını kazanmamız halinde sonuna kadar seçilmiş cumhurbaşkanı, seçilmiş başbakan olarak sürdüreceğiz, çok daha iyi noktalara taşıyacağız.

ALEVİ OLDUĞUNU GURURLA SÖYLESİN

Tasavvufta, vahdette kesret diye bir tabir vardır. Yıllarca bu ülkede Alevi vatandaşlarımız kendisinin Alevi olduğunu gizlemek zorunda kalırdı. Biz diyoruz ki 'niye gizlesin.' Alevi kardeşim bunu övünerek, gururlanarak söyleyebilsin. Ben de Sünni'yim, ben de bunu övünerek söyleyeyim. Yıllarca benim Kürt vatandaşım Kürt olduğunu söyleyemedi. Ama şimdi söyleyebilir. Kalkıp da Demirtaş'ın Zaza olduğu halde orada Kürt vatandaşlarımı istismar etmesinin anlamı yok. Sen Zazasın, kalk Zaza olduğunu söyle. Zazalar sen Zazasın diye seninle hareket edecek diye bir şey yok. Herkes kimliğini açıkça ortaya koysun. Hiç kendini gizleme, rahat ol, huzurlu ol. Kılıçdaroğlu da kendini çok rahat ortaya koyabilsin.

KÜRTÇE'NİN ÖNÜNÜ AÇAN BİZİZ

Tek dil ifadesini resmi noktada savunuyorum. Ama bakın Kürt anne Kürt evladıyla cezaevinde Kürtçe konuşamıyordu. Önünü açan benim. Kürtçeyi öğrenme noktasında kursları açan, üniversitelerde bölümler açan biziz. Ama resmi dil noktasında resmi dil Türkçedir. Bundan taviz veremeyiz, bunun bilinmesi lazım. Batıda bazı ülkelerden bize örnek verebilirler ama batının sivrilmiş ülkelerinin hiçbirisinde de böyle bir örnek yok.

PKK TEHDİT EDİYOR

Doğuda tehdit etmek suretiyle 2 ilçe başkanımızı istifa ettirdiler. Bunu terör örgütü yapıyor. Yatırımlar konusunda müteahhitler tehdit ediliyor. Siz bu devlete vergi veriyorsunuz, bir vergi de bize vereceksiniz diyorlar. Çift vergi. Hakkari'deki havalimanını biz çoktan bitirecektik, müteahhitlerin makinalarını yakıyorlar. Batıdaki Kürt kardeşlerimden bunlara oy gitmez. Yapılan hizmetleri görüyorlar. Silahın zoruyla bunlar oy alıyorlar. Tehditler falan ortadan kalksa bunlar doğu ve güneydoğuda aldıkları oyu da alamazlar.

IŞİD'İN KAÇIRDIĞI KONSOLOSLUK ÇALIŞANLARI

Bizim şuanda 49 tane orada vatandaşımız var. Biz Kılıçdaroğlu kadar rahat değiliz, hassasiyetimizi korumak zorundayız. Kılıçdaroğlu'nu rahatlatmak gibi bir derdim yok. Ama aileleriyle görüştüklerim var ve onlara hangi noktada olduğumuzu anlatıyorum. Ve onlar da anlıyorlar. Şuanda Yezidi'ler dahil hepsine gıda yardımı gönderiyoruz. Kuzey Irak'taki Kürtlere her türlü insani yardımı gönderiyoruz. Bütün arzumuz, Irak'ın bütününde bu sıkıntıları aşmış olalım. Irak'ta şuanda at izi it izine karışmış durumda. Belli noktalarla görüşmeler sürüyor ve devam edecek.

BÖLGEDEKİ SORUNLAR

Türkiyesiz çözüm söz konusu değil, Türkiye ile bu iş olursa olacak. O nedenle bizimle diplomasi trafiğimiz yoğun bir şekilde devam ediyor.

CUMHURBAŞKANLIĞINDAKİ İLK İCRAATLARI

Vizyon belgemdeki sıralamam neyse o sıralamaya göre bu süreci inşallah devam ettireceğiz. Biz sıfırdan başlayacak bir cumhurbaşkanı olmayacağız. Yürütmenin içinde, yürütmenin başbakanı olarak geldiğimiz bir süreç var. Yarım kalan projeler var bunları tamamlayacağız. Eğitimde, sağlıkta, temel hak ve özgürlüklerde kararlılığımız aynı şekilde devam edecek. Asla taviz veremeyiz. Ekonomide demokrasi dengesini aynen korumaya devam edeceğiz.

NASIL BİR BAŞBAKAN MİSYONU

Başbakanlık noktasında partinin genel başkanı ve başbakan bu iki özelliği kendinde bulunduran bir yapı olması lazım. Ayrı olsun anlayışı doğrusu tasvip etmem. Tabi bu bir yerde iktidar partisinin de kararıyla da alakalıdır. Partimin yara almasını istemem. Onun için de güçlü bir genel başkan, başbakanlığı elinde bulunduran bir genel başkandır. Haftalık grup toplantılarını, parlamentoyu dışarıdan televizyonlardan izleyecek bir kişiyle o işler yürümez. Önümüzde bütçe görüşmeleri var. Oralarda hem başbakan hem genel başkan sıfatıyla konuşan kişi başkadır, dışarıdan izleyen kişi başkadır.

TARHAN ERDEM'E ELEŞTİRİ

28 Ağustos'tan itibaren genel başkanlık da, başbakanlık da bitiyor. Tarhan Erdem sipariş üstüne açıklamalar yapıyor. Bu işleri öğrenmesi lazım, bir kabın içinde dönüp duruyor. Bu işleri iyi öğrenmesi lazım. 28 Ağustos'ta burada mazbata alınır, yemin edilir ve orada iş biter. Başbakanlık da, genel başkanlık da milletvekilliği de düşer. Ara dönem var, boşluk kabul eder mi ya? Ara dönem varmış geçin bunları, böyle bir şey var mı ya?

KUTUPLAŞMA TARTIŞMASI

Türkiye'de bir muhalefet krizi vardır. Demokrasilerde muhalefet aslında en az iktidar kadar önemlidir. Ama Türkiye'de ne yazık ki demokrasiyi güçlendirecek bir muhalefet yok. Anayasa Uzlaşma Komisyonu kuruluyor. Biz buradan 'yeni bir Anayasa'yı çıkaralım' diyoruz. 'Gelin geçirelim şunları Meclis'ten' diyoruz, yaklaşmıyorlar. Şimdi ipe un seren, kutuplaşma çıkaran kim?

PARTİM ANAYASAYI YAPAR

Pazar günü bizim için umut ışığıdır. Ve işaret fişeği bu Pazar günü yanacaktır. Ne için 2015 seçimleri için. Eğer AK Parti 330'un üzerinde, hele hele 367 milletvekili sayısına sahip çıkarsa partim yeni anayasa konusundaki tavrından en ufak bir taviz vermez ve yeni anayasayı çıkartır.

KUCAKLAYICI BİR PARTİYİZ

Bize oy vermediler diye kimseyi ötekileştirmiyoruz. Biz kucaklayıcılığımızı icraatımızla gösterdik. Onların yaşadığı gibi yaşamıyor olabiliriz. Ama onların da bizim böyle yaşamamızı kabul etmeleri gerekir. Bu tiplerin içerisinde Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanına küfredenler var. İşte o zihniyet, çirkin işaretler yapanlar var. Başbakanın ölmüş annesine küfredenler var bu zihniyet içerisinde. Bu ülkede eğer AK Parti yüzde 50 oyu buna rağmen aldıysa, demek ki bu ülkede 2 kişiden birinin gönlünü kaptı.

MUHALEFETİN TABANI RAHATSIZ

Muhalefetin tabanının bu işten rahatsız olacağını düşünüyorum. Bu işi onlar check edecekler. Bahçeli'nin Kılıçdaroğlu'nun partilerini nereden nereye getirdiği belli. Sürekli düşüyor. Milletim beni oraya çıkartırsa hakikaten yapacağım bazı farklı uygulamalar olacak. Muhalefeti de kapsayacak. Partilerle içli dışlı olacağım, katılırlar veya katılmazlar. Sorunları içli dışlı dinleme gibi bazı adımları atacağım. Yaklaşırlar veya yaklaşmazlar. Devam ederlerse hay hay devam ederiz, devam etmedikleri takdirde 'kusura bakmayın siz bilirsiniz' deriz.

KÖŞK'TEKİ KUTLAMALAR

Bu dönemde kesinlikle halkımın temsilcileri başı açık kapalı orada yerini alır. Bütün bu envanteri gözden geçirmek suretiyle değerlendirmeleri yapacağız. Orada vatandaşımızla inşallah 30 Ağustos'u kutlama imkanı yakalarız.

BALKON KONUŞMASI AK PARTİ'DE

Balkon konuşmasının içeriği konusunda herhangi bir şey söylememe gerek yok. Ancak partimizin balkonundan yapacağımızı söyleyeyim. Şuanda ben zaten partimin genel başkanıyım. Partim aday göstermiş, burada kaç göç yapmamıza gerek yok. Mesajlarımız bir defa cumhurbaşkanı sıfatıyla ve farklı olacaktır. Vizyon belgesinin adeta bir özeti gibi olacaktır ama 77 milyonu kucaklayan bir mesajlar silsilesi olacaktır. Herkesin Tayyip Erdoğan'ı sevmesi mümkün değil, ama biz sevmenin işareti olan hizmetler noktasında bu mesajları vermeye devam edeceğiz.

OYUMU İSTANBUL'DA KULLANACAĞIM

Pazar günü İstanbul'da oyumu ailemle hep birlikte kullanacağız. Zannediyorum akşam saatleri İstanbul seçim koordinasyon merkezinde belli bir saatten sonra seçimi takip edeceğim. Sonra Ankara'ya hareket ederek Ankara'da durumu izleyeceğiz.

BEDELLİ ASKERLİK

Şu seçimler bir defa atlatılsın, atlatıldıktan sonra bunu genelkurmay başkanımız, milli savunma bakanımız bir değerlendirmesini yaparız. Atılması gereken adımı inşallah atarız. Biz buralardan gelecek parayı veyahut da buralardan özellikle bu bedelliyi bekleyen kardeşlerimizin o sıkıntıları aşması noktasında her türlü adımı atarız. Kimsenin endişesi olmasın. Ama burada genelkurmayın yaklaşımı bizim için büyük önem taşıyor.

CUMHURBAŞKANLIĞI KAMPANYASI

Toplam bağış adedi, 1 milyon 350 bin 796, bağış miktarı ise 55 milyon 260 bin 778 lira. Burada eğer sizin resmi belgeli harcamalarınızın üstünde bir para kalacak olursa bu para hazineye devrolunur. Bütün bu bağışçı kardeşlerime gerçekten şahsım adına, partim adına çok çok teşekkür ediyorum. Milletim adına özellikle yine genelleme yapıyorum çok teşekkür ediyorum. Çünkü bu artık bir milli meseledir, cumhurun meselesidir.