Acı simit

İstanbul Balmumcu'da bulunan gazete binamızın komşusu simitçiden kötü haber geldi. Azerbaycan'dan Türkiye'ye sığınan ve kimliği olmayan simitçi, geride acı bir öykü bırakarak hayata veda etti. Yaklaşık 10 yıl önce Azerbaycan'dan Türkiye'ye sığınan simitçinin adı Rahim idi. Ne bir nüfus cüzdanı, ne bir pasaportu, ne de kimsesi vardı. Esnaf arkadaşları dışında kimsesi yoktu. Onlar da simitçinin sadece adını biliyordu. Rahim, önce sokaklarda simit sattı. Sonra Balmumcu'da bir simit arabası alarak, gazete binamızın köşesini tuttu. Her gün fırından aldığı çıtır simitleri, müşterilerine sundu.

'BALI KARGI' ADINI KULLANDI
Simitçi Rahim, "uyku apnesi" hastası olduğundan nefesi kesiliyordu. "Uyursam ölürüm" düşüncesiyle geceleri uyuyamazdı. Bazen birkaç saatlik uykuyla simit arabasının başına geçer, tüm olumsuzluklara rağmen müşterilerinden güler yüzünü esirgemezdi. Taa ki 11 Haziran'a kadar... Müşteriler, simit almak için tezgaha yöneldiklerinde Rahim'i göremedi. Nefes darlığı çeken Rahim, hastaneye kaldırılmıştı. 18 Temmuz'a kadar solunum cihazına bağlı yaşatılan Rahim'in kalbi daha fazla dayanamadı. Herkesin gönlünde yer edinen simitçi hayata gözlerini kapadı. Ölümü ise başka bir dramı ortaya çıkarttı. Rahim, kimliği olmadığı için arkadaşının nüfus cüzdanıyla hastaneye yatırılmıştı. Olay ise kayıtlardan ismi silinmesi gerekince ortaya çıktı. Rahim'in kimliğini kullandığı arkadaşı Balı Kargı, "İsmi nüfus kaydından silmeyin. O benim" dedi. Savcılık ise olaya el koydu. Cenazesi kimsesizler mezarlığına defnedilecek olan Rahim'den geriye ise sadece boş simitçi tezgahı kaldı.

Gül KİREKLO