Psikolojik harekat özellikli Doğan Grubu'nun yayınları ve yazar yorumlarıyla sürdürdüğü Selahattin Demirtaş aşkı'nın bir derinliği var:
BİR) Demirtaş'ın üzerinden seçime katılmayacak CHP'li seçmenin tepki oylarını vermesi için sandığa getirilmesi ve katılım oranını yükseltmek.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde 44 milyon sandığa giderse, yüzde 50'yi geçmek için en az 22 milyon oy gerekiyor. 2011'de AK Parti 21 milyon 466 bin oy almıştı. Yurtdışı oylarının eklenmesiyle Erdoğan'ın yüzde 50'yi rahatça ilk turda geçeceğini gördüler.
İnce hesap yaparak; örneğin, 46 milyonluk katılım sağlanırsa yüzde 50'inin geçilmesi için en az 23 milyon gereğine göre, katılım oranının yükselmesine çalışıyorlar.
İKİ) AK Parti'ye BDP'den akacak Kürt vatandaş oylarının yolunu kesmek.
AK Parti Doğu ve Güneydoğu'da yüzde 50'nin üzerindeki oy alarak 1. parti oldu. Batı illerindeki Kürtler'in de büyük çoğunluğunun oyunu aldı. Barış süreciyle daha çok yükseleceği tahmin edilen Kürt seçmen oylarının önemli bölümünü Demirtaş'a kaydırarak, Başbakan'ın oyunun düşürülmesi hesaplanıyor.
ÜÇ) Parlatılarak oyu arttırılan Demirtaş'la belli bir kıvama gelen Kürt seçmenin oyunun ikinci turda en azından bir kısmının İhsanoğlu'na kaydırılması düşünülüyor.
SONUÇ: İhsanoğlu'nun CHP-MHP ortak adayı yapılması nasıl bir siyasal mühendislik projesiyse, Demirtaş'ın da parlatılması ve ikinci tur oyunları, aynı projenin bir başka versiyonudur. AZİZ MİLLETİMİZ, 10 AĞUSTOS'TA KORKUNUN ECELE FAYDASI OLMADIĞINI BİR KEZ DAHA GÖSTERMEYİ SABIRLA BEKLİYOR.