"Hala eski Türkiye'nin hayaliyle yaşıyorlar"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Denizli'de partisinin mitinginde coşkulu kalabalığa hitap ettti...

Giriş Tarihi 08 Temmuz 2014, 00:00 Güncelleme 08 Temmuz 2014, 20:02
Hala eski Türkiye’nin hayaliyle yaşıyorlar

İÇİNDEKİLER

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Eski Türkiye'nin anayasasını değiştirip, yeni Türkiye'ye yakışan, demokratik bir ülkeye yakışan, dünyanın en büyük 17. ekonomisine yakışan bir anayasayı yapmak için mücadelemiz sürecek" dedi.

Denizli'de Özay Gönlüm Meydanı'nda halka hitap eden Erdoğan, konuşmasına, "Sevgili Denizlili kardeşlerim, sevgili vatandaşlarım, hanımefendiler, beyefendiler bugün birkez daha sizleri en kalbi duygularımla hasretle, muhabbetle selamlıyorum" diyerek başladı.

Ramazanışerif'in hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, tutulan oruçların, yapılan ibadetlerin Hakk katında kabul olması temennisinde bulundu.

En son 1 Mart'ta Denizli'ye geldiğini, yerel seçim mitingini yaptığını anımsatan Erdoğan, "Denizli'de gerçekten tarihi bir miting gerçekleştirdik. Denizli, iftiralara kulak asmadı. Denizli, şer ittifaklarına aldanmadı. Denizli, milli iradeye sahip çıktı, sandığa sahip çıktı, başbakanına sahip çıktı ve bir kez daha sandıkta tarih yazdı" diye konuştu.

Büyükşehir belediye başkan adaylarının 30 Mart'ta yüzde 45 oy aldığını belirten Erdoğan, Denizlililere teşekkür etti.

Denizli'nin liyakatli birini büyükşehrin başına getirdiğini ifade eden Erdoğan, kentin 5 yılda daha da büyüyeceğini, güzelleşeceğini, merkezden en ücra köylere kadar çehresinin değişeceğini söyledi.

12 yıldır hem Denizli'yi hem de diğer 80 vilayeti büyütmenin mücadelesini verdiklerini dile getiren Erdoğan, 12 yılda Türkiye'yi, şehirleri, ilçeleri, köyleri değiştirdiklerini kaydetti.

"ONURLU GURURLU TÜRKİYE VAR"

Ekonomisiyle dış politikasıyla demokrasisiyle çok farklı, yeni, büyük Türkiye'yi inşa ettiklerini anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Çok önemli reformlar yaptık. Çetelerle mücadele ettik, çetelerin hakimiyetine son verdik. Vesayetle mücadele ettik, vesayetlerin hepsine son verdik. Yasaklarla yolsuzlukla yoksullukla mücadele ettik. Hamdolsun çok büyük mesafeler katettik. Şu anda ekonomisiyle büyük bir Türkiye var. Şu anda dış politikasıyla bölgesinde aktif bir Türkiye var. Bayrağıyla devletiyle milletiyle daha onurlu, daha gururlu bir Türkiye var. Bugün grup toplantısında da söyledim geçmişte sürekli 'ver, öl' diyen hükümetler vardı, ama şimdi 'al' diyen hükümet var. Farkımız bu."

Geçen ay Almanya'nın Köln, Avusturya'nın Viyana ve Fransa'nın Lion şehirlerinde vatandaşlarla kucaklaştıklarını hatırlatan Erdoğan, hepsinin büyüyen, yeni Türkiye'yle gurur duyduğunu, büyük bir ülkenin vatandaşı olmanın gururunu yaşadığını belirtti.

"İçerideki vatandaşlarımız da dışarıdaki vatandaşlarımız da bayraklarıyla kimlikleriyle pasaportlarıyla paralarıyla yani mensubu oldukları Türkiye Cumhuriyeti ile gurur duyuyor" diyen Erdoğan, artık bu milletin evlatlarının, dünyanın her tarafında, "ben Türkiyeliyim" diye göğsünü dolaştığını dile getirdi.

"BÜYÜK DÜŞÜNEN MUHALEFET OLMADI"

12 yıl boyunca çok çalıştıklarını, çabaladıklarını, mücadele ettiklerini ve yeni Türkiye'yi imar ettiklerini ifade eden Erdoğan, "Eski Türkiye'nin tüm izleri henüz silinmedi. Tek parti CHP döneminin, 27 Mayıs darbesinin, 12 Eylül darbesinin izleri daha tam olarak silinmedi. O günlerden bugüne gelen sorunlardan biri Anayasa" dedi.

Darbelerin ürünü olan Anayasayı değiştirmek için çok mücadele ettiklerini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Anayasanın birçok maddesini de değiştirdik. Ama yeni bir Anayasa yapmak mümkün olmadı. Muhalefet buna izin vermedi. Yine de eski Türkiye'nin anayasasını değiştirip, yeni Türkiye'ye yakışan, demokratik bir ülkeye yakışan, dünyanın en büyük 17. ekonomisine yakışan bir anayasayı yapmak için mücadelemiz sürecek.

Eski Türkiye'den bugüne gelen bir başka sorun var. Nedir o biliyor musunuz? Muhalefet sorunu. Türkiye değişirken, Türkiye dönüşürken maalesef muhalefet değişemedi, dönüşemedi. Yeni ve büyük Türkiye'ye uyum sağlayamadı. Ekonomisiyle, demokrasisiyle, dış politikasıyla büyük bir Türkiye'nin maalesef büyük düşünen, vizyonu olan, ufku olan bir muhalefet olmadı, oluşamadı."

"HALA ESKİ TÜRKİYE'NİN HAYALİYLE YAŞIYORLAR"

"CHP hala o eski CHP. CHP hala eski Türkiye'yi özlüyor, eski Türkiye'nin hayaliyle yaşıyor" diyen Erdoğan, şöyle konuştu:

"CHP darbelerin, yasakların, yolsuzluğun, yolsuzluğun olduğu kendi ayakları üzerinde zor duran, itibarı yıpranmış bir Türkiye hayal ediyor. Ne yazık ki MHP'de CHP'nin vagonu olmuş durumda. MHP kendi iradesiyle hareket edemiyor, kendi kararlarını kendisi veremiyor. CHP ne yaparsa artık MHP de onu yapıyor. Pensilvanya ne talimat veriyorsa MHP o talimata harfiyen uyuyor. Öbür tarafta HDP'nin durumunu zaten görüyor, biliyorsunuz. Türk bayrağını kendi kongrelerinde asamayacak kadar bu milletin bayrağına düşman bir zihniyet var. Maalesef. HDP kendi iradesiyle siyaset yapmak yerine, silahların vesayetinde siyaseti tercih ediyor. O da kendi kararlarını veremiyor. Emir ve talimatla işi götürmeye çalışıyor. Bunları arazide görüyor musunuz? Niye yoklar? Neredeler? Adeta saklambaç oynuyorlar. 30 Mart'tan sonra kendilerine bir çatı aradılar. Gittiler o çatının altına saklandılar. Hiçbir yerde yoklar. Ankara'da mahkeme kapılarını aşındırarak oradan oraya dilekçe vererek basın toplantısı yaparak hakaret üreterek işi idare etmeye çalışıyorlar."

"BİZDE KULA KULLUK YOK"
"Ey Kılıçdaroğlu, benim aldığım edep dersi sana aynı dille cevap vermeye müsaade etmez. Biz siyaseti böyle öğrendik, siyaseti de böyle yaptık. Böyle yaptığımız için de milletimiz 8 seçimdir bizi iktidardan indirmiyor ve sürekli büyütüyor ve biz biliyoruz ki kem söz, sahibine aittir. Bunlar Gezi'de de aynı şeyi yaptılar. Varsın yapsınlar. Ama biz sahibine sığındık. Hiç endişe etmeyin. Dik duracağız, dikleşmeyeceğiz. Biz sadece rükuda eğiliriz. Başka asla. Bizde kula kulluk yok. Sadece Hakk'a kulluk var, bunu böyle biliniz."

Kula kul olanlarla yollarının ayrıldığını dile getiren Erdoğan, "Hakk'a kul olanlarla beraber bu yolda yürüyoruz. Onun için bütün bunların karşısında yeni Türkiye'yi, büyük Türkiye'yi özleyen hayal eden ve bunu gerçekleştiren bir AK Parti var" diye konuştu.

AK Parti'nin bir vizyon partisi, ufku olan bir parti olduğunu vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"AK Parti milletin kurduğu, milletin istikamet çizdiği, millete ait bir partidir. Eski Türkiye'den bugüne gelen bir başka mesele de cumhurbaşkanlığı meselesiydi. 27 Mayıs 1960 darbesiyle birlikte cumhurbaşkanlığı makamını milletin karşısına koydular. Siz ne yapıyorsunuz? Sandığa gidiyor, vekilleri belirliyor, hükümeti tayin ediyorsunuz ama sizin bu iradenizin karşısında cumhurbaşkanlığı makamı çıkıyor, sizin tercihlerinize, sizin iradenize sınır koyuyordu. Hükümet milleti temsil ediyor, cumhurbaşkanı ise devleti temsil ediyordu. İşte 2007'de biz bu ikiliğe son verdik. Devlet ile millet ayrı olmayacak dedik. Devlet ile millet kucaklaşacak dedik. Artık Türkiye'de cumhurbaşkanını da bizzat millet seçecek, bizzat halk seçecek dedik. Türkiye yüzde 69 oy oranıyla bunu destekledi. Denizli, yüzde 59 oy oranıyla bu önemli değişikliğe 'evet' dedi. Şimdi soruyorum: Yüzde 59 oy oranıyla buna evet diyen Denizli halkının karşısına bu CHP zihniyeti, bu MHP, diğerleri nasıl gelecekler? Benim sevgili Denizlili kardeşlerimden hangi yüzle bunlar adaylarına oy isteyecekler?"

"ESKİ TÜRKİYE'DEN KALMA BİR SORUN DAHA ORTADAN KALKIYOR"

"Erdoğan, büyük imkanlarla bu yarışa girdi" şeklinde sözler bulunduğunu aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:

"Şu anda basın toplantısı yaptılar, 5 parti bir araya geldiler. 5 parti bir aday çıkardılar öyle mi? Şu anda bütün medya gruplarıyla, kendi yandaşlarıyla bir araya geldiler. Mesele bu. Biz de milletimizle yola çıktık. Eski Türkiye'den kalma bir sorun daha ortadan kalkıyor. 10 Ağustos'ta cumhurbaşkanını artık millet seçiyor, millet tayin ediyor. Bugünlerde ne diyorlar? 'Cumhurbaşkanı tarafsız olmalı' diyorlar. 'Cumhurbaşkanı siyasetin dışında olmalı' diyorlar. Niye? Cumhurbaşkanı bu cumhurun, bu milletin başkanı değil mi? Cumhurbaşkanı ayrı, cumhur yani halk ayrı olabilir mi? Devlet ayrı, millet ayrı olabilir mi? Cumhuriyet ile cumhurun arasında mesafe olabilir mi?

Denizli'den soruyorum, bugüne kadar gelmiş cumhurbaşkanlarının hangisi tarafsızdı, hangisi siyasetin dışındaydı? Hepsi siyasetin üzerindeydi. Hepsinin de bir siyaseti vardı. Hepsinin de bir tarafı vardı. Kimileri milletin tarafını tuttular, milletin siyasetine tabi oldular, kimileri de devletin tarafında oldular, vesayet siyasetine tabi oldular. Hiç kimse kusura bakmasın. Tarafsızlık adı altında siyaset üstü olmak, siyaset üstü olmak adı altında, devletin tarafını, statükonun, vesayetin tarafını tutacak değiliz. Bizim tarafımız bellidir. Biz milletin tarafıyız. Biz milletin hizmetkarıyız. Cumhurbaşkanı statükonun bekçisi değildir. Cumhurbaşkanı vesayetin koruyucusu değildir. Cumhurbaşkanı, devletle milleti kucaklaştıran devletinin milletinin, vatanının hizmetkarıdır. Eğer sizler destek verirseniz oy verirseniz bizi bu göreve tayin ederseniz, sizin tarafınızda olacak, milletin tarafında olacak, yine milletim için ülkem için koşacak ve koşturacağım."

"81 VİLAYET İÇİN ÇALIŞACAĞIZ"

Bugüne kadar başbakan olarak Denizli'nin tüm meseleleriyle ilgilendiğini anlatan Erdoğan, "Sizler belediye başkanlıklarını hep bize verdiniz. Şimdi de büyükşehiri verdiniz. İnşallah cumhurbaşkanı seçilirsek hem şahsım cumhurbaşkanı olarak hem de yerimize gelecek başbakan yine Denizli için, yine 81 vilayet için çalışacağız" dedi.

AK Parti hükümetleri olarak 12 yılda hem ülkeye hem Denizli'ye çok büyük eserler, çok büyük projeler kazandırdıklarını bildiren Erdoğan, şöyle devam etti:

"Denizli'ye 12 yılda kazandırdığımız eserlerin toplam maliyeti ne biliyor musunuz? Eski rakamla 9 katrilyon Türk lirası. Orman ve su işlerinde 2 katrilyon (milyar) lira yatırım yaptık. Ulaştırma ve haberleşmede 809 trilyon (milyon) yatırım yaptık. Eğitimde üniversite dahil 853 trilyon yatırım yaptık. Gıda, tarım ve hayvancılıkta 1 katrilyon yatırım yaptık. Toplu konutta 553 trilyon yatırım yaptık. Sağlıkta 205 trilyon yatırım yaptık. Enerjide 517 trilyon yatırım yaptık. Eğitimden sağlığa, ulaştırmadan adalete, tarımdan enerjiye her alanda Denizli'yi büyüttük. Sadece 2013-14 eğitim yılında Denizli'ye toplam 500 derslikli 29 okul inşa ettik. Denizli'de okullarımıza 13 bin adet bilgisayar gönderdik. 748 okula internet bağlantısı kurduk. 427 bilişim teknolojisi sınıfı kurduk. Sağlıkta diğer 80 ilimiz gibi Denizli adeta çağ atladı. Şimdi Denizli büyükşehir olması sebebiyle şehir hastanesine de kavuşacak. Karayolu ulaşımında Denizli'yi büyük yatırımlarla buluşturduk. Denizli-Uşak karayolu hariç, Denizli'yi komşu olduğu bütün illere bölünmüş yollarla bağladık, bağlıyoruz. biz görevi devraldığımızda Denizli'de toplam, 79 senede ne kadar bölünmüş yol yapılmış biliyor musunuz? 65 kilometre. Biz, 4 katın üstünde, 12 yılda 302 kilometreye çıkardık bunu. Aramızdaki fark bu. İş bilenin kılıç kuşananındır bunu böyle biliniz.

28 Eylül 2013'te yine Denizli'deydim. Uşak-Denizli karayolunun kalan 36 kilometrelik kısmında da çalışmalara başlanması talimatını vermiştim. Hemen çalışmalara başlandı. İnşallah yıl sonunda orayı da bitiriyoruz. Böylece Denizli'nin komşu bütün illerle bölünmüş yol bağlantısı sağlanmış olacak. İzmir ve Ankara yollarını Muğla ve Antalya'ya bağlayan çevre yolu inşaatına başladık. 2 bin 520 metre uzunluğundaki iki gidiş, iki geliş Honaz tünelinin yapımı için de çalışmalar başlıyor. 30 yıldır beklediğiniz 17 kilometrelik Denizli-Pamukkale turizm yolunu bölünmüş yol olarak tamamlamak da yine bize nasip oldu."

"CUMHURUN BAŞKANI MİLLETE HİZMET YOLUNDA TERLEMELİ"

Ankara-Eskişehir-Antalya-Afyonkarahisar ile 10 ili kapsayan hızlı tren hattına Denizli'yi de dahil etme sözü verdiklerini belirten Erdoğan, Antalya-Denizli hızlı tren projesinin şu anda çalışmalarına başladıklarını, Denizli'yi hızlı trenle buluşturacaklarını kaydetti. Erdoğan, "Başbakanlık dönemimizde 12 yılda Denizli'ye yaptıklarımızı saymaya kalksak inanın saatler alır. Hemen her alanda Denizli'ye büyük yatırımlar yaptık" dedi.

Cumhurbaşkanlığı görevi boyunca Denizli'deki tüm yatırımların, tüm hizmetlerin takipçisi olacağı sözünü veren Erdoğan, "Hiçbir hizmet yarım kalmayacak. Hiçbir yatırım, hiçbir proje, hiçbir eser atıl kalmayacak. Cumhurun başkanı millete hizmet yolunda terlemeli, koşmalı, hizmet üretmeli. Bizim hizmet sevdamız bitmeyecek. İnşallah bu can bu tende oldukça bu ülkeye hizmet yolunda, bu ülkeye, bu davaya hizmet yolunda devam edeceğiz" diye konuştu.

Göreve geldiklerinde Türkiye'nin milli gelirinin 230 milyar dolar olduğunu hatırlatan Erdoğan, bunun 820 milyar dolara, ihracatı da 36 milyar dolardan 156 milyar dolara çıkarıldığını bildirdi. MHP, DSP ve ANAP iktidarı döneminde IMF'ye 23,5 milyar dolar borç bulunduğunu anımsatan Erdoğan, bu borcun ödendiğini Merkez Bankasının döviz rezervini de 27,5 milyar dolardan 131 milyar dolara çıkardıklarını belirtti.