"O senaryolar yine boşa çıkacak"

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Halkın oylarıyla seçilmiş bir cumhurbaşkanı, halkın oylarıyla iş başına gelmiş bir iktidar, inşallah Türkiye'nin çok daha hızlı şekilde büyümesine, kalkınmasına, standartlarını çok daha yükseltmesine zemin hazırlayacak" dedi.

Giriş Tarihi 03 Temmuz 2014, 00:00 Güncelleme 03 Temmuz 2014, 23:31
O senaryolar yine boşa çıkacak

İÇİNDEKİLER

Erdoğan, Anadolu Aslanları İşadamları Derneği'nce (ASKON) Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen iftar programında yaptığı konuşmada, Ramazan-ı Şerif'in tüm ASKON mensuplarına hayırlı olmasını Cenabı Hakk'tan niyaz ederek, özellikle ramazan ayında yoğunlaşan yoksullarla dayanışma ve yardımlaşma faaliyetlerinden dolayı da ASKON üyelerine teşekkür etti.

Başbakan Erdoğan, 10 Haziran'da Musul'da mazot taşıyan 32 TIR şoförünün kaçırıldığı haberini aldıklarını anımsatarak, şunları kaydetti:

"İlk andan itibaren devletin tüm kurumları yakın işbirliği içerisinde bu sorunu çözmek, vatandaşlarımızın burunları bile kanamadan onları ailelerine, memleketlerine kavuşturmak için çaba gösterdik. Bu süre zarfında ailelerle sürekli temas halinde olduk. Dışişleri Bakanlığımızın yoğun işbirliği oldu. Onlarla görüşmelerini bu şekilde devam ettirdi. Şoförlerimizin bağlı bulunduğu şirketle, hatta bizzat şoförlerimizle temas ederek, sağ salim kurtulmaları için gerekli her türlü girişimi yaptık. 22 gün sonra dün akşam iyi haberi aldık. Bugün Erbil Başkonsolosumuz şoförlerimizi sağ salim teslim aldı. Şoförlerimiz için özel olarak Erbil'e gönderilen bir Türk Hava Yolları uçağı şoförlerimizi Şanlıurfa'ya getirdi."

Şoförlerin Şanlıurfa'dan da ailelerine sevk edildiğini kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:

"En kısa sürede Musul Başkonsolosluğumuz personeline ilişkin inşallah iyi haberleri vermeyi de ayrıca umuyoruz. Şoförlerimize hoşgeldiniz, geçmiş olsun diyor, ailelerinin ve milletimizin gözü aydın olsun diyorum. Değerli kardeşlerim, inanıyorum ki sizler de yakından takip ettiniz, salı günü düzenlediğimiz bir toplantıyla Türkiye Cumhuriyeti'nin 12. Cumhurbaşkanlığı için adaylığımız açıklandı. 3 Kasım 2002'de başlayan milletimize hizmet süreci artık yeni bir kulvara geçti, yeni bir sürece girdi. Buradan öncelikle 12 yıl boyunca birlikte elde ettiğimiz tüm başarılardan dolayı sizlere, yani ASKON ve tüm ASKON mensuplarına gönülden teşekkür etmek istiyorum."

TÜRKİYE'NİN EN ZOR SÜREÇLERİNİ SİZLERLE BERABER YAŞADIK

Erdoğan, "Türkiye'nin en zor süreçlerini sizlerle birlikte yaşadık. 28 Şubat'ı, 28 Şubat'ın siyaset ve ekonomi üzerindeki o ağır baskılarını birlikte yaşadık" diye konuştu.

AK Parti'nin kuruluş ve iktidara yürüyüş sürecini de yine birlikte yaşadıklarını anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ama en önemlisi, 12 yıl boyunca el ele vererek, gönül gönüle vererek, Türkiye'ye çok büyük hedefleri birlikte yaşattık. Ülkemizi çok yüksek seviyelere birlikte ulaştırdık. Bugün bir dönüm noktasında yeni bir başlangıcın arifesinde, ASKON'a ve ASKON'un tüm yöneticilerine, tüm mensuplarına bu yol arkadaşlığından büyük memnuniyet duyduğumu, büyük gurur duyduğumu ifade etmek istiyorum. Yine bu dönüm noktasında her birinize Türkiye ekonomisini büyüttüğünüz, ihracatı büyüttüğünüz, yatırım yaptığınız, insanlara iş imkanları sağladığınız, oluşturduğunuz için şahsım, ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum."

Erdoğan, ASKON'un özellikle demokrasinin ve özgürlüklerin derinleşmesi için çok yoğun ve örnek bir mücadele verdiğini dile getirerek, şunları söyledi:

"Türkiye'de umutları çoğalttığınız, demokrasinin ve özgürlüklerin güç kazanmasına katkı sağladığınız için sizleri ayrıca tebrik ediyor, ayrıca şükranlarımı sunuyorum. Çok değerli arkadaşlarım, salı günü aday açıklama toplantısında da ifade ettiğim gibi önümüzdeki yeni süreç aslında bir son değil, bir bitiş, bir ayrılık değil inşallah Türkiye için yeni bir başlangıç olacak. Halkın oylarıyla seçilmiş bir cumhurbaşkanı, halkın oylarıyla iş başına gelmiş bir iktidar inşallah Türkiye'nin çok daha hızlı şekilde büyümesine, kalkınmasına, standartlarını çok daha yükseltmesine zemin hazırlayacak. Bugüne kadar Türkiye için nasıl birlikte çalıştıysak inşallah önümüzdeki süreçte de sizlerle birlikte çalışacağız. Yurt içindeki sorunların çözümünde yine birlikte olacağız. Uluslararası platformlarda ihracatçılarımızın, yatırımcılarımızın sorunlarının çözümü için yine birlikte olacağız. Türkiye'yi yine birlikte istişareyle, danışarak büyütecek, demokrasi için, özgürlükler için yine birlikte mücadele vereceğiz."

10 AĞUSTOS 2014'ÜN ÖNEMİ

Türkiye'nin 91 yıllık siyasi geçmişinde çok önemli dönüm noktaları olduğunu ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"1946... Yani çok partili sisteme geçiş, bu dönüm noktalarından biridir. 1950 yani merhum Menderes ve Demokrat Parti'nin iktidara gelmesi bu dönüm noktalarından bir diğeri. 1983 merhum Özal'ın iş başına gelmesi aynı zamanda bir dönüm noktası. Bu önemli tarihler arasında 10 Ağustos 2014 tarihi de hiç kuşkusuz Türkiye'nin en önemli dönüm noktalarından biri olarak hafızalardan silinmeyecektir. 10 Ağustos 2014, yani cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi, de mokrasimizin üzerindeki kamburların kalkması, son vesayet kalesinin de yıkılması noktasında son derece önemlidir. Bildiğiniz gibi şu anda mevcut Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül'ün seçilmesi olayında parlamentoda neler oldu neler. Önceki cumhurbaşkanlarına uygulanmayan engellemeleri o zaman Abdullah Bey'in seçiminde, güçlü bir ekseriyete sahip olduğumuz halde, ondan önceki uygulamalar birinci, ikinci ve üçüncü turda salt çoğunlukla seçilmesi gerekirken ona akla hayale gelmez engeller koydular."

Başbakan Erdoğan, halka gitmek durumunda kaldıklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Halka gittik ve yüzde 69'la bir referandum ve bu referandumla da bugünkü zemini oluşturduk. Arkadaşlar, Türkiye'de 1960 müdahalesinden itibaren cumhurbaşkanlığı makamı vesayet sisteminin bir sigortası olarak görüldü. Halkın seçtikleri karşısında devleti temsil eden cumhurbaşkanlığı makamı vardı. Cumhurbaşkanlığı makamı, halkın tercihlerini, isteklerini, taleplerini adeta frenleyecek, halkın tüm süreçlere egemen olmasını engelleyecek şekilde konumlandırılmıştı. Milletin ve milli iradenin bütün karar süreçlerine tam olarak egemen olması, Türkiye'nin istikametinin belirlenmesinde yegane söz sahibi olması her zaman engellendi. Cumhurbaşkanlığı makamı da işte milli irade karşısında devlet iradesini temsil eden bir makam oldu. Burası çok çok önemli, 2007 yılında yaptığımız anayasa değişikliğiyle cumhurbaşkanını halkın seçmesini temin ederek, işte biz milli irade önündeki engelleri kaldırdık. Milli iradenin ülkenin tüm karar süreçlerine hakim olmasını sağladık."

Erdoğan, 10 Ağustos'ta artık bu değişikliğin tecelli ederek, milletin kendi oylarıyla kendi cumhurbaşkanını seçeceğini ve Türkiye'de çok yeni, çok farklı bir sürecin başlamış olacağını ifade etti.

KORKU SENARYOLARI ÜRETENLER VAR

"İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" anlayışının yeni süreçte daha da kuvvet ve anlam kazanacağını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Yeni dönem, ekonomide, demokratikleşmede, dış politikada asla bir belirsizliğe yol açmayacaktır. Bundan kimsenin endişesi olmasın. Tam tersine bütün bu alanları çok daha kapsayacak, çok daha güçlendirecektir. Bugüne kadar yaptığımız her reform karşısında korku senaryoları üretenler oldu. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi karşısında, etkin, koşan, terleyen bir cumhurbaşkanının göreve gelmesi karşısında tıpkı geçmişte yaptıkları gibi bugün de korku senaryoları üretenler var. Geçmişte onların tüm senaryoları boşa çıktı. Göreceksiniz bugün de boşa çıkacak. Başta ekonomi olmak üzere, her alanda Türkiye çok hızlı şekilde geleceğe ilerleyecek. Türkiye'de istikrar daha da pekişecek. Güven ortamı daha da güç kazanacak. Çözüm süreci, paralel yapıyla mücadele, yeni anayasa, Avrupa Birliği gibi devam eden süreçlerin de kesintiye uğramayacağını burada özellikle hatırlatmak isterim. Özellikle, vatanımıza, istiklalimize istikbalimize yönelik haince saldırılarda bulunan paralel yapıyla mücadele yeni dönemde çok daha farklı olacak, devlet, kendisine yönelik tehdide artık en kararlı şekilde cevap verecektir. Bunu bilmenizi istiyorum."

DURMAYACAĞIZ DURAKLAMAYACAĞIZ

ASKON ve ASKON gibi diğer sivil toplum örgütleriyle geçmişte olduğu gibi gelecekte de istişarelere devam edeceklerini, sorunların çözümünde birlikte hareket edeceklerini kaydeden Erdoğan, şöyle dedi:

"Her aşamada birbirimize danışarak, hem engelleri aşacak hem de hedeflerimize ulaşacağız. Bundan hiç endişeniz olmasın. İnşallah milletim takdir eder, Rabbim izin verirse, Türkiye Cumhuriyeti'nin 12. Cumhurbaşkanı olarak Türkiye'ye hizmet üretmeye, Türkiye'de eser vermeye devam edeceğiz. Geçmişte cumhurbaşkanları seçildiklerinde adeta halktan kopuyor, başka bir dünyaya adım atıyorlardı. Tabi bununla halef-selef olacağımız Sayın Gül'ü kastetmiyorum. Biz halkın seçtiği cumhurbaşkanı olarak halktan kopmayacağız. Siyasi tarihimiz hep halkın içinde, halkla beraber geçti. İnşallah seçilirsek cumhurbaşkanlığı dönemi de halkın içinde ve halkla birlikte geçecek. Sık sık bir araya geleceğiz. İnşallah sık sık muhabbet edeceğiz. Biz siyasette, siz iktisatta bir mücadele verdik. Türkiye'yi bugünlere taşıdık. Durmayacağız. Duraklamayacağız. Bu mücadeleyi sürdüreceğiz."

ASKON'a mücadelesi nedeniyle teşekkür eden Erdoğan, "Türkiye'yi büyüttüğünüz, Türkiye'nin kazanımlarına yenilerini eklediğiniz için sizlere teşekkür ediyorum. Caseretinizden, dirayetinizden, sabrınızdan dolayı her birinizi tebrik ediyor, başarılarınızın devamını diliyorum. Yeniden görüşmek, yeniden sohbet etmek arzusuyla her birinizi Allah'a emanet ediyor, şimdiden Ramazan Bayramınızı tebrik ediyor, hayırlı ramazanlar diliyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum" diyerek sözlerini tamamladı.