Bu söz, olumsuz gelişen bir olaydan sonra söylenebilecek bir korunma şemsiyesidir adeta.
Züğürt tesellisinin spordaki karşılığıdır. 30 Mart'ta statüko kaybetti. Aziz halkımızın DEĞİŞİM isteği kazandı. BÜYÜK TÜRKİYE hedefinde buluşan insanlarımız kazandı.
1950'DEN BERİ her seçimi kaybeden CHP ve muhalif odaklar, oturup ''Neden kaybettik. Millet bize niye destek vermiyor" diye analiz yaptılar mı? Yok.
Spor terimini kulllanıp "Bu seçimi unuttuk önümüzdeki günlere bakacağız" diyerek yeniden hareket, kaos için yollara döküldüler.
Şimdi hep birlikte, "Önümüzdeki maçlara pardon kaos çıkarmayı düşündükleri günlere" bakalım. Önümüzde göze batan 3 tarih var.
25 Nisan Anayasa Mahkemesi'nin kuruluş yıldönümü... 1 Mayıs -İşçi Bayramı'nın Taksim'de kutlanması... 31 Mayıs-Gezi'nin yıldönümü yine Taksim'de... Görüldüğü kadarıyla, Taksim üzerinden derin planlar hazırlanıyor.
AYM: 25 Nisan
2009 yılında, AK Parti'yi kapatmak için darbeciliğe zemin hazırlamışlardı. Son dakikalarda, AYM'in bir asker üyesinin farklı konuma girmesiyle, iktidarda olan AK Parti kapatılmaktan kurtulmuştu. AK Parti'nin kapatılma davasının Başbakan Erdoğan'ı derinden yaraladığı biliniyor. Twitter ardından HSYK Kanunu'na iptal kararlarıyla muhalif çevrelerin bir direniş odağı olarak pek beğendikleri Anayasa Mahkemesi'nin 25 Nisan'da 52. kuruluş yıldönümü töreni var.
Son zamanlarda Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, bazı odaklarca bir yerlere koşturuluyor, mahkeme kararlarıyla, keskin kılıç gibi muhalif çevrelere odun taşıyor.
25 Nisan'daki törene Cumhurbaşkanı Abdullah Gül katılacak. Törende yeni seçilen üye Hasan Tahsin Gökcan and içecek.
AYM Başkanı Haşim Kılıç açılış konuşma yaparken, Başbakan konuşamayacak.
Konuşma için şimdiden hazırlanmaya başlayan Kılıç'ın mahkemesine ve şahsına yönelik suçlamaları yanıtlama biçimi ve hükümete adeta bir hukuki çıkış yapabileceği kulaklara fısıldanıyor.
Taksim üzerinden kaos
1 MAYIS: Kaybedenler klübünün gözünü diktiği önemli bir gün, İşçi Bayramı. Taksim üzerinden Türkiye'ye yayacaklarını düşündükleri bir kaos hazırlığı başlamış durumda. Taksim-gezi üzerinden 2013 yılını bir kayıp yıl haline çeviren muhalefetinstatükonun, bu yılki 1 ve 31 Mayıs'tan çok bekledikleri var. Türkiye'yi yangın yerine çevirme arzuları, planları kulaklara fısıldanıyor.
Müzmin muhalif çevrelerde şimdiden dolaşan mesajlarda, ''MAYIS AYI EYLEM AYIDIR" notları göze batıyor. Bazıları çılgınlık düzeyinde: "Mayıs ayında hükümeti devirmek için atağa kalkışılacaktır. Mayıs ayını eylem ayı ilan edildi. Mayıs ayı en yüksek sesin çıkacağı dönemdir. Bu büyük eylemlerin sonunda varacağı nokta devrimcilerin iktidarıdır. Yumruklarımızı havaya kaldıralım."
31 Mayıs'ta Gezi eylemlerinin yıldönümü, Haziran ayında Gezi eylemlerinde ölen gençleri anma günleri olası gösterilere sahne olabilir.
Cumhurbaşkanlığı seçim takvimi 28 Haziran'da başlayacak. Adaylar 10 Temmuz'a kadar kesinleşecek. Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız, 4 gün, 31 Temmuz, 1-2-3 Ağustos tarihlerinde oy kullanacak. Statükonunmüzmin muhalefetin, Mayıs ve Haziran ayı olaylarını manüple edecekleri, Cumhurbaşkanlığı seçimlerini etkilemeye yönelik her türlü kumpaslara girişeceklerini bir an bile unutmamalıyız.
SONUÇ: Muhalif odaklar, ne yaparsa yapsın, aziz milletimiz Tayyip Erdoğan'ı Çankaya'ya çıkarmaya kararlıdır. 'Statükocular' yine kaybedecek, 'Büyük Türkiye' sevdalıları kazanacaktır.
