Başbakan Erdoğan: Oyun bozuldu!

Başbakan Erdoğan, Ankara'da düzenlediği mitingde halka seslendi. Başbakan Erdoğan, "Ne çile çektirdiniz. Ama tutmadı. Bozuldu bu oyun..." diyerek paralel yapıya yüklendi.

Giriş Tarihi 22 Mart 2014, 00:00 Güncelleme 22 Mart 2014, 19:54
Başbakan Erdoğan: Oyun bozuldu!

İÇİNDEKİLER

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Ne çile çektirdiniz. Ama tutmadı. Bozuldu bu oyun. İnşallah el ele vereceğiz. İmam hatipler, meslek liseleri el ele omuz omuza inşallah. Düz liselerde Kur-an'ı Kerim okunabiliyor. Peygamberimizin hayatı okunabiliyor. Pensilvanya'daki zat, bunlar mı seni rahatsız etti? İmam hatiplerin açılması mı seni rahatsız etti? Nasıl vereceksin sen bunların hesabını?" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "CHP, MHP'li bir ismi aday yaptı. Ne diyor, çok enteresan. Burası Ankara modern bir başkent, 'Yavaş kardeşim yavaş' diyor. İlana bak ilana. Bunların zaten hiç acelesi olmadı ki. Bunlar o kadar yavaş ki ağustos böceği gibi yatarlar, ufukta sandık görününce öyle çalışmaya başlarlar. Ankara'da yavaş olana oy yok. Ankara'nın acelesi var. Ankara dünyanın en saygın başkenti olmak için yavaş değil, planı, projesi ve hedefi olan bir aday istiyor" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Etlik Ayvalı Kavşağı'nda gerçekleştirilen Büyük Ankara Mitingi'nde yaptığı konuşmada, "Ankara seni yürekten selamlıyorum. Altındağ, Ayaş, Bala, Beypazarı, Çankaya sizleri gönülden selamlıyorum. Çubuk, Elmadağ, Etimesgut, Gölbaşı, Kalecik, Kazan sizleri kalpten selamlıyorum. Keçiören, Kızılcahamam, Mamak Nallıhan, Polatlı, Pursaklar, Şereflikoçhisar, Yenimahalle sizleri muhabbetle selamlıyorum. Artık bir dünya başkenti olan Ankara'yı aşkla, sevdayla selamlıyorum. Hatay'dan sizlere kucak dolu selamlar getirdim. Hamdolsun, Hatay'da da 110 bin kişi oradan sizlere selamlar sevgiler gönderiyor. Kardeşlerim, 'Türkiye seninle gurur duyuyor, biz sizlerle gurur duyuyoruz. Bu mitinglerimiz hep Sincan'da yaptık, Sincan ne alemdesin? 'diye sordu. Şöyle bir çıksın gür sedanız. Ankara sen Selçuklu'nun şehrisin. Osmanlı cihan devletinin şehrisin, sen İstiklal Savaşı'nı başlatıp onu zaferle sonuçlandıran şehirsin. TBMM'yi kuran şehirsin. Demokrasinin, mili iradenin şehrisin. Gazi Mustafa Kemal'in demokrasi kahramanı Adnan Menderes'in şehrisin. Türkiye Cumhuriyeti'nin başkenti dünya mazlumlarının, gariplerin, yoksulların umudu bir dünya başkentisin. Seninle, tarihinle, caminle, türbelerinle iftihar ediyoruz. Demokrasi mücadelemizdeki emsalsiz yerinle mücadele ediyoruz" dedi.

ERDOĞAN, İSTİKLAL MARŞI'NI OKUDU

Ankaralı vatandaşlara seslenen Erdoğan, "Ey Ankara, rabbim kardeşliğimizi, dayanışmamızı daim eylesin. 30 Mart seçimleri Türkiye, Ankara, milletimiz, demokrasimiz için hayırlara vesile olsun. 94 yıl önce 23 Nisan 1920'de Ankara'da Ulus Meydanı'nda TBMM dualarla açıldı. Meclis hemen o gün çalışmaya başladı. Polatlı'dan düşmanın top sesleri geliyordu ancak Meclis korkmadı. Mehmet Akif, o muhteşem dizeleri istiklalimizin dizelerini yazdı. 'Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak' diyerek İstiklal Marşı'nı okudu diye konuştu.

Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Top seslerine, düşman tehdidine rağmen Meclis çalıştı, Kurtuluş Savaşı'nı ilan etti, istiklal savaşımızı zaferle sonuçlandırdı. Ardından burada Cumhuriyetimizi ilan ettik. Şehitlerimizi defnettik, yaralarımızı sardık. Türkiye'yi büyütme mücadelemizi dedelerimiz verdiler. Yollar yapmaya, şehirler inşa etmeye başladılar. Yoksulluğu aşmak için, refahı huzuru güçlendirmek için milletçe çok ama çok çalıştık. 91 yıllık bu süreçte iyi günlerimiz olduğu gibi kötü günlerimiz de oldu. Tek parti CHP dönemini yaşadık. Gazi Mustafa Kemal'in vefatının ardından millete yapılan çok ağır zulümleri yaşadık. Ah bu CHP var ya bu CHP, bunun gidecek yeri yok. Bunların ölümü zulümle geçti. Kur'an-ı Kerim yasaklandı bu ülkede. Kur'an'ın öğretilmesi yasaklandı. Camilerimizi kapattılar, yıktılar. İnsanların kılık kıyafetlerine müdahale ettiler, sakala, başörtüsüne karıştılar. Kitapları yasakladılar. 23 Nisan'da kardeşlik üzerine başlayan süreci tek parti CHP döneminde ayrımcılıkla, kutsal değerlere saygısızlıkla maalesef. Bu CHP'nin tarihinde Gazi Mustafa Kemal başlattı ama öldükten sonra yaşananlara bakın. İnönü şunu yaptı; Gazi ölür ölmez Türk Lirası'nın üzerinden resimlerini kaldırdı, kendi resmini koydu. Devlet dairelerinde Gazi'nin portrelerini çıkardı, kendi portrelerini koydu. CHP bu. Bitmedi, posta pullarının üzerinden Gazi'nin resimlerin çıkardı, kendi resimlerini koydu. CHP bu. "Ben buradan Dersim'e de sesleniyorum" diyen Erdoğan, "Ey Dersim, Dersim'in katliamını da bu CHP yaptı. Ayrımcılık, yalan, fitne bunlarda. Takkiye bunlarda. Sonra kalbi millet sevgisiyle dolu insan çıktı. Merhum Adnan Menderes, 10 yıl boyunca yasaklara son verdi. Ezan Türkçe okunuyordu, aslına döndürdü. Gümbür gümbür iktidar oldu. O iktidara gelince de CHP hazmedemedi. Menderes'e iftira üzerine iftira yaptılar. Bugün bu kardeşine nasıl saldırıyorlarsa öyle saldırdılar. Şimdi bu medya arşivlerden çıkardılar, bugün o başlıkların aynılarını atıyorlar. Televizyonlarda aynı şeyleri tartışıyorlar. Diktatörün olduğu ülkede kaçacak delik ararsın, kaçacak delik. Menderes milletini sevdiği için millette onu sevdiği için maalesef yaşatmadılar. Önce milli iradeyi idam ettiler, ardından Merhum Menderes ve iki arkadaşını idam ettiler. Bu Ankara çok şeylere şahit oldu. Nice millet sevdalılarına ama nice millet düşmanlarına şahit oldu. Bu Ankara kendi çıkarı için milletin istikbalini ateşe vermeye çalışan nice zalimlere şahit oldu. Ama Ankara umudunu kaybetmedi. Güneşin yeniden doğacağına, karanlıkların yeniden aydınlanacağına inandı. Bu CHP hiçbir zaman değişmedi, değişmez. Tek parti iktidarı döneminde millete zulmeden CHP neyse, bugünkü de odur. 27 Mayıs müdahalesine alkış tutan CHP neyse, bugün için de odur. Merhum Menderes'i idama götüren, bunun zeminini hazırlayan CHP neyse bugünkü de odur. CHP, solcu gibi, ülkücü gibi görünebilir, din düşmanı gibi görünebilir ama CHP kafası değişmez, CHP tavrı duruşu asla değişmez. Bundan 70 yıl önce milleti küçümsüyorlardı. Bunlar çıktılar benim köylü kardeşime, çiftçi kardeşime, ev hanımına, işçiye, memura bidon kafalı dediler. Göbeğini kaşıyan adam dediler, makarnacı kömürcü dediler. İzmir'de Ak Parti mitinginin rekorunu kıracaklarmış hayırlı olsun. Ne diyor biliyor musun? Bizim mitingimize gelenler midyeyi kabuğuyla yiyenler olmayacak diyor. Güya AK Parti mitingine gelenleri tahkir ediyor. İşte CHP kafası budur" ifadelerini kullandı.

"Beraber yürüyeceğiz bu yolda" mesajını veren Erdoğan, "Uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece. CHP'nin ırkçılığı, faşizm CHP'nin genlerine işlemiştir. Oradan çıkmaz. CHP, MHP'li bir ismi aday yaptı. Ne diyor, çok enteresan burası. Ankara modern bir başkent, 'Yavaş kardeşim yavaş' diyor. İlana bak ilana. Bunların zaten hiç acelesi olmadı ki. Bunlar o kadar yavaş ki ağustos böceği gibi yatarlar, ufukta sandık görününce öyle çalışmaya başlarlar. Ankara'da yavaş olana oy yok, Ankara'nın acelesi var. Ankara dünyanın en saygın başkenti olmak için yavaş değil, planı, projesi ve hedefi olan bir aday istiyor. Ankara'da bugüne kadar AK Parti'nin karşısına çok aday çıktı. Olmayacak şeyleri vaad ettiler. Suyu, metroyu bedava yapacağız diye sözler verdiler. Ankaralı bunu yutmuyor. Şuandaki aday Beypazarı'nda belediye başkanıydı. Geldi 13 kuruş olan suyu Beypazarı'nda 25 kuruşa çıkardı. Beypazarı'nda arsenikli suyu benim oradaki kardeşlerime içirdi. Kardeşlerim biz bir şeye inanacağız, o da şu; biz her şeyden önce bu millete efendi olmaya gelmedik, bu millete hizmetkar olmaya geldik" dedi.

Uğur Işılak'ın AK Parti seçim şarkısı Dombra'yı seslendirmesi üzerine meydanda bulunan vatandaşlar hep bir ağızdan şarkıya eşlik etti. Akın akın miting meydanına gelen vatandaşların 300 bin kişi olduğu ve ara sokakları da doldurduğu görüldü.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Şimdi bu bozkurt işaretini gitsinler, 12 Eylül öncesinde öldürülen solculara, ülkücülere izah etsinler. CHP, gitsin bu ülkücü adayını on yıllardır istismar ettiği isimlere izah etsin. Kiralık adayla siyaset olmaz. Organ nakli yapar gibi aday transfer ederek siyaset yapılmaz. Dokuları uyuşmayan organlar bünyeye uyum sağlayamaz. İlkeleri ayaklar altına alarak siyaset yapılmaz" dedi.

Erdoğan, partisince Etlik'te düzenlenen mitingte yaptığı konuşmada, Ankara'nın çok şeylere, nice millet sevdalılarına ama nice millet düşmanlarına şahit olduğunu söyledi.

Ankara'nın kendi şahsi, hırsı, çıkarı ve ikbali için Türkiye'nin, milletin istikbalini ateşe vermeye çalışan nice zalime şahit olduğunu belirten Erdoğan, "Ama asla Ankara umudunu kaybetmedi. Ankara her gün batan güneşin yeniden doğacağına, karanlıkların her sabah yeniden aydınlanacağına gönülden inandı" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, CHP'nin hiçbir zaman değişmediğini ve hiçbir zaman değişmeyeceğini ifade ederek, şöyle konuştu:

"Tek parti iktidarı döneminde millete zulmeden CHP ne ise bugünkü CHP de odur. On yıllar önce ezandan rahatsız olan CHP ne ise bugünkü CHP odur. 27 Mayıs müdahalesine alkış tutan CHP ne ise bugünkü CHP de odur. Merhum Menderes'i idama götüren, bunun zeminini hazırlayan CHP ise inanın bugünkü CHP de odur. 27 Mayıs öncesinde,12 Eylül öncesinde sokakları ateşe veren, gerilim siyaseti yapan, insanları tahrik eden, milli iradeye düşman CHP ne ise işte bugünkü de odur. CHP'de isimler değişebilir, CHP solcu gibi, ülkücü gibi görünebilir, CHP dindar gibi, din düşmanı gibi görünebilir ama CHP, CHP'dir. CHP kafası değişmez, CHP tavrı, CHP duruşu asla değişmez. Bundan 70 yıl önce milleti küçümsüyorlardı, inanın bugün de küçümsüyorlar. İşte daha yakın zamanda bunlar benim köylü kardeşime, benim çiftçi kardeşime, esnaf kardeşime, evhanımına, işçiye, memura, 'bidon kafalı' dediler. 'Göbeğini kaşıyan adam' dediler. 'Makarnacı, kömürcü' dediler."

İZMİR'DEKİ AK PARTİ MİTİNGİ

CHP İzmir İl Başkanı'nın, "İzmir'de AK Parti mitinginin rekorunu kıracaklarmış" şeklinde bir açıklama yaptığını dile getiren Erdoğan, "Hayırlı olsun. Ne diyor biliyor musunuz? 'Bizim mitingimize gelenler, şu ifadeye bakın, midyeyi kabuğuyla yiyenler olmayacak' diyor. Güya AK Parti mitingine gelenleri tahkir ediyor. İşte CHP kafası budur" şeklinde konuştu.

Meydandaki vatandaşların "Tüm şer odakları sana karşı ittifak yapmışken sana destek vermek boynumuzun borcu be usta" dediğini belirten Erdoğan, bu sözleri söyleyenlere teşekkür etti.

"Beraber yürüyeceğiz bu yolda. Uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece. Gideceğiz gündüz gece" ifadelerini kullanan Erdoğan, faşizm ve ırkçılığın CHP'nin genlerine işlediğini ve oradan çıkmayacağını kaydetti.

"AĞUSTOS BÖCEĞİ GİBİ 5 YIL YATARLAR"

CHP'nin Ankara'da MHP'li bir ismi aday gösterdiğine işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:

"Ne diyor? Çok enteresan. Burası Ankara, modern bir başkent. İlana bakın ilana. 'Yavaş gardaşım yavaş' diyor. Bunların zaten hiç acelesi olmadı ki. Bunlar o kadar yavaş ki ağustos böceği gibi 5 yıl yatarlar, hiç acele etmezler. Ufukta sandık görünce öylesine çalışmaya başlarlar. Ankara'da tembele oy yok. Ankara'da yavaş olana oy yok. Ankara'nın acelesi var. Ankara'nın dünyanın en saygın başkenti olmak için yavaş değil, hızlı, becerikli, planı olan, projesi olan, hedefi olan bir aday istiyor. Ankara'da bugüne kadar AK Parti'nin karşısına çok aday çıktı. Çok vaatlerde bulundular. Olmayacak şeyleri vaat ettiler. Suyu, otobüsü, metroyu bedava yapacağız diye olmayacak şeylerin sözünü verdiler. Ankaralı bunları yutmaz, yutmuyor. Ankara popülist siyasete prim vermez, vermedi. Şu andaki aday Beypazarı'nda belediye başkanıydı. Geldi 13 kuruş olan suyu Beypazarı gibi yerde 25 kuruşa çıkardı. Üstelik de Beypazarı'nda arsenikli, sülfatlı suyu benim oradaki kardeşlerime içirdi. Daha aday olurken bu şahsı kandırdılar. Ekip kuramadı ekip."

-"MHP, CHP'NİN AVUKATI GİBİ ÇALIŞIYOR"

Erdoğan, millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldiklerini vurgulayarak, "Şimdi soruyorum sizlere. CHP mi MHP'ye mi iltihak etti yoksa MHP mi CHP'ye iltihak etti? Belli değil. MHP'ye bakıyorsunuz maşallah CHP'nin avukatı gibi çalışıyor. CHP'ye bakıyorsunuz o da MHP olmaya çalışıyor. CHP Genel Müdürü önceki gün Ankara'da bozkurt işareti yapıyor. Yeni partin hayırlı olsun Kılıçdaroğlu. Ankara'daki CHP taraftarı solcuların hepsine hayırlı olsun. Şimdi bu bozkurt işaretini gitsinler, 12 Eylül öncesinde öldürülen solculara, ülkücülere izah etsinler. CHP, gitsin bu ülkücü adayını on yıllardır istismar ettiği isimlere izah etsin. Kiralık adayla siyaset olmaz. Organ nakli yapar gibi aday transfer ederek siyaset yapılmaz. Dokuları uyuşmayan organlar bünyeye uyum sağlayamaz. İlkeleri ayaklar altına alarak siyaset yapılmaz" şeklinde konuştu.

-"ÇOK DOĞRU, YALANCIDAN BAŞBAKAN OLMUYOR"

Kılıçdaroğlu'nun 2011 seçimleri öncesinde Bursa'da bir yerel televizyon kanalında konuştuğunu anımsatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Ne dedi biliyor musunuz? 'Yüzde 40 oy alamazsam ben de arkadaşlarım da bırakır gideriz'. Hadi bakalım. Bunu söyledi. 'Yüzde 40 alamazsak istifa ederim' dedi. Peki ne aldı? Yüzde 26. İstifa etti mi? Bu adam akşam başka sabah başka. Bunda yalan var, takiye var, iftira var. Her numara var bunda. Fakat bir tane doğru lafı var. Ne diyor biliyor musunuz? 'Yalancıdan başbakan olmaz' diyor. Çok doğru, el hak doğru. Yalancıdan başbakan olmuyor. Onun içinde Kılıçdaroğlu beş yıldır genel başkan, üç seçime girdi, hala nal topluyor nal. Şimdi de de dördüncü seçimini kaybedecek. MHP Genel Başkanı 15 yıldır genel başkan. Bildiğim kadarıyla yedi seçim kaybetti.Sekizinci seçimi de kaybedecek. Ama bırakmaz. Niye? Koltuk sıcak, bırakmaz. Bak ben diyorum ki eğer bu seçimden birinci parti olarak çıkmazsam veya biz birinci parti olmazsak genel başkanlığı bırakmaya hazırım diyorum. Öyle, öyle başarısızsan bırakacaksın. Kılıçdaroğlu gel sen de bırak diyorum. Bırakamaz. İstiyorum ki CHP'yi kurtaralım. CHP'yi böyle bir başarısızdan kurtaralım. Çünkü demokrasi, güç kazansın, bunu istiyorum. Karşınızda güçlü bir muhalefet olmazsa demokrasi güç kazanmaz. Bahçeli'ye aynı şeyi söylüyorum. Hiç umurunda değil. O zaten şu anda nostaljik olarak siyaseti yapıyor. Aslında bunların partinin başında olması bizim işimize gelir. Böyle içler acısı bir muhalefet varken biz daha çok seçimler kazanırız evelallah."

-"KILIÇDAROĞLU KENDİNE BİLE OY KULLANAMADI"

Ankara'daki mitinge Hatay'dan geldiğini hatırlatan Erdoğan, Hatay'da da CHP'nin yine kendi içinden bir aday çıkaramadığını söyledi.

"Bizim AK Parti'den aday yapmadığımız şahsı aday yaptı. Çorum'da da aynı. Biz rükuda eğiliriz, başka hiçbir türlü eğilmeyiz. Bakınız Kılıçdoğlu'nun yolsuzluktan hakkında klasör hazırladığını söylediği şahsı partiden ihraç ettiler. Partiden yolsuzluk sebebiyle ihraç ettikleri kişiyi gitti İstanbul'a büyükşehir belediye başkan adayı yaptı. Bir tane adam bulamadın mı? Hiç mi doğru dürüst adam yok bu CHP'nin içinde. Ona mı kaldın? Aynı şey de Ankara'da işte. Bu Kılıçdaroğlu bir garip. İstanbul'dan biliyorsunuz geçen seçimde o belediye başkan adayı olmuştu. Gitti ikametini Kağıthane'ye aldı. Sordular kendisine sayın Kılıçdaroğlu nerede oturuyorsunuz? Verdiği cevap Kağıttepe'de oturuyorum. Öyle bir gelişme de oldu ki seçimlerde kendine bile oy veremedi Kılıçdaroğlu. Her zaman diyorum inanın 3 koyun verin, 5 koyun verin, kaybedip gelir. Bunlar bizim SSK'yı batırdılar. SSK'yı batırdı."

CHP Genel Bakanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun SSK'nın Genel Müdürü olduğu dönemleri anımsatan Erdoğan, çekilen sıkıntıları anlatı.