Ergün Diler'den bomba yazı!

Başbakan Erdoğan'dan kurtulmak isteyen iki patron nasıl yakalandı?

Giriş Tarihi 14 Mart 2012, 00:00 Güncelleme 14 Mart 2012, 15:54
Ergün Diler’den bomba yazı!

İÇİNDEKİLER

Geçen hafta yazdığım "ABD Büyükelçisi Ricciardone HİLTON'da 4 gazeteciyle buluştu" yazısı çok konuşuldu. Bir çuval soru geldi. Herkes GAZETECİLERİN ismini merak ediyordu. "Neden açıklamıyorsunuz?", "Siz de mi korktunuz?", "Kimden çekiniyorsunuz?", "Yoksa isimleri bilmiyor musunuz?" gibi yüzlerce mesaj aldım...
MAİL-BOX'ımda biriken mesajlara ortak bir cevap vermek istiyorum: Bu 4 ismin çok merak edildiği ortada. Ancak ben bir meslektaşımın ismini DEŞİFRE etmeyi hiçbir zaman doğru bulmadım. GİZLİ-SAKLIbir toplantıya katılmış olsa bile... Ortada büyük bir HABER vardı. Kimsenin kişilik haklarına zarar vermeden olan biteni sizlerle paylaştım. İsimleri biliyorum. Ama açıklamam söz konusu değil.(Arkadaşlar rahat!) Sanırım bu kadar yeter!
Şimdi gelelim en az HİLTON BULUŞMASI kadar önemli bir başka olaya... Peşin peşin söylüyorum İSİM YOK... Ama sanırım herkes adı geçen isimlerin KİM olduğunu anlayacak...
Kısa bir süre önce İSTANBUL'un en önemli simalarından olan BİR PATRON, yakın dostu olan ÇOK ÖNEMLİ arkadaşını arayıp "Benimle gelir misin" diye sordu. Arkadaşından gelecek cevabı beklerken"UÇAĞIM HAZIRLANSIN" emrini vermişti bile. İki arkadaş FLORYA'ya bakan KAPIDA buluşup aprondan içeri süzüldüler.
Güvenlik kontrolünden geçmeden uçağa gittiler.
SİYASETİ DİZAYN etmek isteyen, daha doğrusu ERDOĞAN'dan kurtulmak isteyen iki isim havada derin sohbete daldı.
Önemli görüşme için sabırsızlanıyorlardı. Kendilerini bekleyen kişilerle ilk kez bir araya geleceklerdi.
Çok sıcak bir karşılama oldu.
Ağaçların altında konuta yürürken sadece patronların ayağındaki İTALYAN KÖSELELERİN çıkardığı sesler duyuluyordu.
Kalabalık bir grup yemekten sonra dağıldı. İki patron ve ev sahibi Türk kahvelerini verandada içti.
Son yudumlar alındıktan sonra sarılarak VEDA edildi.
Ertesi gün yine yolculuk vardı. İKİ PATRONUN şimdiki ROTASI İNGİLTERE'ydi... İTTİFAKI güçlendirmek için uzun boylu, hafif göbekli bir TÜRK'le buluştular.
Görüşme çok samimiydi. Hiç pürüz kalmamıştı. Artık düğmeye basılmaması için bir neden bulunmuyordu. İKİLİ birkaç saat sonra yine uçakta, Atlantik üzerindeydi.
Londra'daki ZİRVENİN detayları ABD'deki isimle paylaşılacaktı. Her şey yolunda gitti. Bütün eller kenetlenmişti. Bir gecelik KUTLAMA YEMEĞİNDEN sonra istikamet İstanbul'du...
Kendilerini bekleyen eski vekil İ. G., elinde kahvesiyle piste girdi. Uçağın içindekilerin inmesine izin vermeden KÖRFEZ'e doğru hareket edildi.
Amaç ERDOĞAN'a ve Yeni TÜRKİYE'ye destek olan herkesi YOLA GETİRMEKTİ!
Ha unutmadan, İstanbul'da İKİLİYİ bekleyen üçüncü bir işadamı daha devreye girdi. Her dönemin ADAMI BİRADER uçaktaki yerini almıştı.
O da MUTLU haberleri alınca yolculuk kahkahalarla geçti.
Görüşmelerden MEMNUN ayrıldılar. Erdoğan'ı götüreceklerini artık iyice inanmışlardı...
Memlekete döndükten sonra BAKAN ÇOCUKLARINA çengel atan adamlarını çağırıp "HIZLANIYORUZ"dediler.
ABD'de cezaevinde yatan ve çocuğunu Türkiye'ye kaçıran DOST, patronların bel bağladığı önemli kişilerin başında geliyordu.
Herkes onu İŞADAMI zannediyordu, oysa basit bir TAKİPÇİYDİ...
Fakat bu TÜRKİYE'yi avuçlarının içinde sanan ÜÇ PATRON attıkları her adımın kaydedildiğinin farkında değildi. Karşı taraf GÜVENLİK garantisi verdiği için çok rahat hareket ediyorlardı. Ancak bilmedikleri bir şey vardı: Hem ABD hem de İngiltere'de yaptıkları her görüşme FOTOĞRAFLANMIŞTI.
Yalan söyleyip inkar edecekleri bir durum yoktu anlayacağınız...
Tabii bütün bu olanlardan haberleri yoktu. İçeride hemen İTTİFAKIN izleri görülmeye başlandı. İLK İŞARET fişeği MEDYADA atıldı. Temelde birbirlerine karşı olması gereken GRUPLAR yaklaştı. Köşelerden ÖVGÜ fışkırdı. BARIŞ çubukları tüttürüldü... Eski alışkanlıklarıyla HAREKET ettikleri içinSONUÇ alacaklarını düşündüler. Oysa hiçbir şansları yoktu. Ne TARAF, NE STRATFOR, NE DE MİT-POLİSçekişmesi onlara yardım edebilirdi.
Yakında anlayacakları çok net mesajlar verilecekti...
Zaten Ahmet Şık ve Nedim Şener'in tahliyesiyle Yeni TÜRKİYE kendine yakışanı yaptı.
Büyük ihtimalle ilk duruşmada Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım da serbest kalacak.
Türkiye; konuştuğu için, kitap yazdığı için İÇERİ ATILAN insanlarla anılan bir ülke olmaktan çıkacak.TAHLİYELER en çok kıtalararası uçuş yapan patronlar ile partnerlerini üzecek. "YÖNETMEK İÇİN KAOS ŞART" felsefesi bu kez işe yaramayacak. Özgürlük onların kabusu olacak.
Biraz bekleyin...
NOT:
İsimlerin kim olduğunu soracaksınız biliyorum. Bir süre daha bana izin verin. Yakında CÜMBÜŞ var. Yine ilk biz yazarız merak etmeyin...
Haa bu arada verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz!
NOT: Patronların bu DARBE isteği ve azmini görünce askerlere kimin GAZ verdiğini daha iyi anlıyorum!