Polisimizi kimse suçlayamaz

AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, İstanbul'da polisin öğrencilere orantısız güç kullanımı hakkında konuştu.

Giriş Tarihi 06 Aralık 2010, 00:00 Güncelleme 06 Aralık 2010, 14:08
Polisimizi kimse suçlayamaz

İÇİNDEKİLER

AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, İstanbul'da polisin öğrencilere orantısız güç kullanımını "Polisimizin, o aşamaya gelmeden önce kurallara uygun davranmaları konusunda gerekli, yasaların zorunlu kıldığı o ikazı hassasiyeti gösterip göstermediğine bakmak lazım. Bu çerçevede yapılmış ise kimse polisimize görevini neden yaptığı konusunda bir suçlamada bulunamaz" şeklinde değerlendirdi.

AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli TBMM'de gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Canikli, İstanbul'da polisin öğrencilere orantısız güç kullanmasına ilişkin soruya, şu yanıtı verdi:

"O aşamaya gelmeden önce polisimizin gösterinin ya da yürüyüşün, protestonun yasal sınırlar içinde olup olmadığını hatırlatmış olması gerekir. Ayrıntılı bir şekilde bakmak lazım. Polisimizin o aşamaya gelmeden önce kurallara uygun davranmaları konusunda gerekli, yasaların zorunlu kıldığı o ikazı hassasiyeti gösterip göstermediğine bakmak lazım. Eğer bu yapılmasına rağmen yine de yasal çizgiler dışına çıkma noktasında ısrarlarını sürdürmüş iseler yani bir başka deyişle yasadışı, kuralların dışında bir gösteriye dönüşmüş ise elbette ki polisimizin temel görevlerinden birisi de yasadışı bir takım eylemleri bertaraf etmektir. En temel görevleri budur. Bu çerçevede yapılmış ise kimse polisimize görevini neden yaptığı konusunda bir suçlamada bulunamaz. Bunun ayrıntılı bir şekilde prosedürün izlenip izlenmediğine bakılması gerekiyor."

"GÜVENLİĞİ SAĞLAYACAK KURUMLAR BELLİDİR"


Canikli, Demokratik Toplum Kongresi'nin "Öz Savunma Gücü Kurulması' kararı aldığına ilişkin haberlerin hatırlatılması üzerine ise "Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içerisinde hem sınırları hem de iç asayişi temin etmekle görevli kurum, kuruluş ve kişiler bellidir. O amaçla kimse bir yapı oluşturamaz. Anayasayanın nizamına aykırılık teşkil eder. Bertaraf edilmesi için de yetkililer ve ilgililer gerekeni yapar" karşılığını verdi.

ŞENER'E YANIT


Canikli, Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener'in Wikileaks belgelerine ilişkin sözlerinin hatırlatılması üzerine de "Sayın Şener'in açıklaması gerekir. Bu tür bilgiler varsa o dönemde bu bilgilerin paylaşılması gerekirdi. Daha yakışık alırdı. Aradan bunca zaman geçtikten sonra bir olay vesilesi ile böyle açıklamalar yapmak ne kadar doğru olur. Bunu kamuoyunun taktirine bırakıyorum. Eğer açıklaması gereken bir bir hassasiyet söz konusu ise o anda açıklanması gerekirdi. Bilemiyorum tabiî ki Sayın Şener'in kastetmek istediği neyse en iyi o bilir herhalde. Açıklarsa biz de memnun oluruz" karşılığını verdi.

CHP'YE "BELGE" YANITI

Canikli, CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce'nin "Sayın Başbakan İsviçre bankalarında hesabı yoktur belgesini bulabilir. Milletvekili adayı olurken nasıl sabıka kaydı yoktur belgesini almışsa bu belgeyi de Sayın Başbakan alabilir" şeklindeki açıklamalarına ise şu karşılığı verdi:

"Sicil kaydının tek merkezde digital ortamda saklanması mümkün değildi ama artık mümkün. Sabıka kaydı önceden isteniyordu artık istenmiyor. Devlet o kayıtlara sahip. İlgili kurumlar ulaşabiliyor. Eğer onu esas alırsak bu ülke yaşanmaz hale gelir. Bütün dünya yaşanmaz hale gelir. Herkes herkes hakkında bir takım iddialarda bulunur. Ya da a ortaya atılan iddiaların doğruluğunun ya da yanlışlığının tespit edilmesi, ispat edilmesi karşı tarafa yüklenir ki gerçekten kuralsız bir dünya haline gelir.

Sayın Kılıçdaroğlu hakkında ididalar da vardır. Şimdi şunu söyleyebilir miyiz? SSK Genel Müdürü olduğu dönemde işe aldığı ve hüküm giymiş çalışanların önemli bir bölümünün bölücülükten, PKK terör örgütü üyesi olmaktan ya da illegal sol örgütlerin üyesi olmaktan mahkum olduğunu biliyoruz. Bunlar belgeli bir şekilde ortadadır. Bundan yola çıkarak sayın Kılıçdaroğlu'na şunu söylememiz ne kadar doğru olur? Siz böyle bir alım yapmışsınız. Siz PKK ya da illegal örgütlerle bir bağınız olmadığını ispat edin ya da belge getirin demek ne kadar abesse, ne kadar yanlış bir yaklaşımsa, Sayın Kılıçdaroğlu'nun da öyle bir talepte bulunması akla, vicdana, ciddiyete uymaz kesinlikle."