Deprem konutu yaptı kendi barakaya taşındı

O bir müteahhitti. Ortağı dolandırdı, borca battı. İnatla sitesini tamamladı. Sonra Marmara depremi yaşandı. Binası dimdik ayakta kaldı ama inşaat borcu yüzünden barakaya taşındı

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 17 Ağustos 2010 Güncelleme 17 Ağustos 2010, 00:00
Deprem konutu yaptı kendi barakaya taşındı

İÇİNDEKİLER

Asrın depremi olarak anılan 17 Ağustos Marmara Depremi, bugün 11. yılına giriyor. Resmi rakamlara göre 17 bin 480 kişinin ölümüne neden olan depremin ardında bıraktığı hikayeler de şaşırtmaya devam ediyor! Felaketle bilikte hayatı değişen insanlardan biri de Recep Yılmaz oldu. Müteahhit olan Yılmaz, 1993'te, Çınarcık'ta, 20 dairelik bir sitenin temelini atmıştı. İnşaat son sürat devam ederken ilk darbeyi ortağından yedi. Daireleri satıp paralarla birlikte sırra kadem basan ortak, Yılmaz'ı da alacaklılarla bir başına bıraktı. Ama o inatla, işinin başında durdu. Önce ortağının aldığı paraları geri ödedi. Sonra site yapımına devam etti. Zaman zaman daire satıp inşaat malzemesi aldı. Site, büyük felakete sayılı günler kala tamamlanabildi. Yılmaz'ın elinde ise sadece bir daire kaldı. 16 Ağustos 1999 günü, elindeki son daireye ailesiyle birlikte taşınan Yılmaz, o gecenin sabahında 17 Ağustos depremini yaşadı. Sarsıntı, Yalova ve Gölcük'te olduğu gibi Çınarcık'ta da ağır hasara yol açmıştı. Ancak Yılmaz'ın inşa ettiği sitede tek bir çakıl taşı bile yerinden oynamadı, koca apartman dimdik ayakta kaldı.

SİTESİYLE GURUR DUYUYOR
Evinden çıkıp depremin yarattığı korkunç gerçekle yüz yüze gelen Yılmaz, yaşadığına şükretti ancak dertleri bu kadarla sınırlı kalmayacaktı. Birkaç ay sonra alacaklılar tekrar kapıya dayandı. Parkeci, boyacı, demirci ve marangoz parasını istiyordu. Yılmaz'a bildiği tek çare kaldı: Evi satmak... Elindeki kalan son daireyi, yani ailesiyle oturduğu evi de satan fedakar adam, 11 yıllık inşaatının ardından elinde kalan malzemeleri aldı. Boş bir alana gitti ve burada kendisine bir baraka yaptı. İşte o gün bugündür ailesiyle birlikte barakada yaşamını sürdüren Recep Yılmaz, çocuklarını okutmak için bazen taksi, bazen de minibüs şoförlüğü yaptığını söylüyor. İnşa ettiği bina "dimdik ayakta kalsa" da hayat şartlarının kendisinin "belini büktüğünü" belirten azimli adam, yine de ortaya koyduğu sapasağlam siteden dolayı büyük gurur duyuyor.

BAŞIM DiK
Recep Yılmaz, "Onca sıkıntıya rağmen malzemeden çalmayı bir an olsun düşünmedim. En iyi malzemeyi kullanarak inşaatı tamamladım. Varsın barakada yaşayayım ama başım dik olsun" diye konuşuyor. Yaşadığı maddi sıkıntılardan dolayı sağlığınında bozulduğunu belirten Yılmaz; "Tüm bu dertlerin acısı yıllar sonra çıktı. Kalp krizi geçirdim. İki damarıma stent takıldı. Daha iyi koşullardaya şamam gerek ama ben vicdanen çok rahatım" diyor.