"Bahçeli MHP'nin misyonunu bitirdi"

Samsun MHP İl Teşkilatı eski Disiplin Kurulu Üyesi Hüseyin Cengiz, PKK'lıların 'hayır' dediğine, MHP genel başkanının da 'hayır' dediğini belirterek, "Bahçeli MHP'nin misyonunu bitirdi." dedi.

Giriş Tarihi 12 Ağustos 2010, 00:00 Güncelleme 18 Ağustos 2010, 16:44
Bahçeli MHP’nin misyonunu bitirdi

İÇİNDEKİLER

12 Eylül döneminde henüz 17 yaşında olaylara karışmaktan 10 yıl hapis yatan MHP Samsun İl Teşkilatı eski Disiplin Kurulu üyesi Hüseyin Cengiz (49), referandumun siyasetle karıştırılmaması gerektiğini belirterek, bekledikleri günün geldiğini ve referandumda 'evet' oyu vereceklerini açıkladı.

Cengiz, "Uzun yıllar karayolunda bir çalışan olarak, Türkiye'de yapılan duble yolları görüyorum, üstüne basarak tekrar söylüyorum AK Parti'ye prim kazandırmak adına asla konuşmuyorum ama 'Yiğidi öldür, hakkını yeme' felsefesi çok önemli. Türkiye'de yapılamayan birçok şeyi yapmışladır. AK Parti içersinde sevmediğimiz tasvir etmediğimiz birçok insan vardır. Ama Recep Tayyip Erdoğan'ın şahsında, ben kendi adıma konuşuyorum şahsına hayranım. Ben tekrar ediyorum referanduma 'evet' diyeceğiz. Çünkü referandumda bu ülkenin insanının adına kötü olan hiçbir şey yok. Merak eden internete girip anayasa tüzüğünü okusunlar." tavsiyesinde bulundu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin genel seçimde Türkiye'de iktidar olabilecek alternatif bir parti lideri olmadığını vurgulayan Cengiz, "Bugün bakıyorum, Kılıçdaroğlu mu gelecek, Bahçeli mi gelecek. Bir kere kendisi siyasi parti liderliği vasıflarına sahip değil ki. Erzurum'da halat atıyor ortaya, 'As diyor.' Peki adam çıktı ne dedi 'Senin zamanında alındı sen niye asmadın.'. Bu kadar basit. Altında kalacağın lafın niye üstüne gidiyorsun. Başbuğ'umun zamanında böyle miydi? Geçen gün Samsun'a geldi sayılabilecek kadar az kişi katıldı." şeklinde konuştu.

12 Eylül döneminde alayda gözaltına alındığında işkence yapılarak komutanlar tarafından sorgulanan Cengiz, acı ve ızdırap dolu günlerinde bir anını şöyle anlatıyor: "Sıkıyönetimde alaydayız, gözlerimiz bağlı, ellerimiz arkadan kelepçeli daha 17 yaşında bir çocuğuz. Elektrik veriyorlar, işkence yapıyorlar Allah diye bağırıyoruz. Sorgucu diyor ki 'durun, bir şey söyledi, bir itirafta bulundu' diyorlar. Sorgucu diyor ne söyledin oğlum. Bende diyorum komutanım canım yandı Allah diyorum dedim. Oda bana burası sorgu odası buraya Allah giremez, neden çağırıyorsun dedi. Biz bunları yaşadık, bunların işkencelerini gördük. Eğer bunların işkencelerini gören bütün arkadaşlarım 'hayır' derseler ben o arkadaşların şahsiyetlerinde şüphe ederim ve demeleri de mümkün değildir ki hepsi de 'evet' diyecektir."