Köy halkından çelişkili ifadeler

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 03 Aralık 2009 Güncelleme 03 Aralık 2009, 00:00
Köy halkından çelişkili ifadeler

İÇİNDEKİLER

Adıyaman'ın Kahta İlçesi Doluca Köyü'nde 3 Temmuz sabahı kaybolduktan 21 gün sonra cesedi bulunan 3 yaşındaki Mustafa Kelepçe'nin ölümü sırrını korumaya devam ediyor. 12 haneli, herkesin birbiriyle akraba olduğu bu küçücük köyde, birkaç dakika içinde kaybolan Mustafa'nın babası Hasari Kelepçe, önceki gün açık bir dille oğlunun ölümüyle ilgili tüm köy halkından şüphelendiğini söylemişti.

TARİHİ OLUŞTURAN KARELER İÇİN TIKLAYINIZ

UZAYI HİÇ BÖYLE GÖRMEDİNİZ


DEDE VE TORUN FARKLI KONUŞTU

Cesedi bulan 18 yaşındaki amcaoğlu Necati Kelepçe ise "İnekleri otlatmaya çıkmıştım. Çoban köpeğimin bir şeyler yediğini fark edip gittim. Orada bir gömlek vardı. Mustafa'nın gömleğiydi, tanıdım hemen… Yanında da kafatası parçası vardı. Rüzgardan uçmasın diye gömleğin üzerine taş koydum" dedi. Dün konuştuğumuz Necati'nin dedesi Osman Kelepçe torunundan farklı bir ifade verdi. Osman Kelepçe küçük Mustafa'ya ait olduğu iddia edilen kafatasını ilk olarak kendisinin bulduğunu iddia ederek şöyle dedi:

AKŞAM GÖRMEDİK SABAH BULDUK
"Necati eve geldi, bana Mustafa'nın gömleğini bulduğunu söyledi. Necati'ye 'Gidin, dedesi Ramazan'a söyleyin' dedim. Ben de köy korucusuna gittim karakola haber versin diye… Ancak korucu yoktu, kardeşi telefon etti karakola. Sonra da köylüler geldi, jandarma geldi. Eşyaları götürdüler. Sabahleyin de karakol komutanı geldi, tekrar aradılar. Ben de aramaya indim, bir baktım kafatası… 'Asker abi bak, kafatası burada' dedim. Akşam görmemiştik, sabah geldiğimizde bulduk. Asker Necati'yi götürüp ifadesini aldı. Zaten Necati de bir daha köye gelmedi, Kahta'da kaldı."

CESET, DAHA ÖNCE ARADIĞIMIZ YERDEN ÇIKTI
Doluca Köyü'nün muhtarı Ramazan Yıldırım da açıklamalarıyla Necati'nin dedesi Osman Kelepçe'yi doğruladı: "Çocuğun cesedinin bulunduğu yeri daha önce aramıştık. Demek ki biri daha sonra bıraktı. O zaman orada olsa mutlaka bulurduk, gözümüzden kaçmasına imkan yok. Cesedin bulunduğunun ertesi günü gittiğimizde gömleğin yanında kemik parçası ya da kafatası yoktu. Jandarma gömleğin düğmelerini açtıktan sonra ağır bir koku yayıldı ve kemik parçası çıktı. Kafatası 32-34 metre uzaktaydı. Osman bulup seslendi. Gömleğin bulunduğu gün hava tam kararmamıştı, kafatası etrafta olsa mutlaka görürdük.

AĞABEY RIDVAN KELEPÇE: 'MUSTAFA'YI SEN Mİ KAÇIRDIN?' DEDİLER
Hasari Kelepçe'nin ilk evliliğinden olan oğlu 15 yaşındaki Rıdvan Kelepçe, kardeşinin kaybolduğunu jandarmalardan öğrendiğini söyledi: "Mustafa'yla annelerimiz ayrı. Onların evine birkaç kez gittim. Babamla da pek görüşmem. En son ne zaman gittiğimi bile hatırlamıyorum. Sanırım kışın gitmiştim. Mustafa'nın kaybolduğunu jandarmadan öğrendim. Hasariler (Rıdvan babasıyla 15 yıldır sadece birkaç kez görüştüğü için 'baba' demiyor, ismiyle hitap ediyor) beni suçlamış. 'Mustafa'yı sen mi kaçırdın?' dediler. Şaşırdım ve üzüldüm. Ben Mustafa'yı birkaç kez gördüm ama severim. Olaydan sonra köye bir daha hiç gitmedim. Cesedi bulan amcaoğlu Necati'yle de hiç görüşmedim."

RIDVAN MUSTAFA'YI TANIMAZ

Baba Hasari Kelepçe, Rıdvan'ın suçlamalarını reddederek şöyle konuştu: "Rıdvan'la herhangi bir ilişkim yok. Annesiyle Rıdvan'a hamileyken boşandık. Bu yüzden oğlumla hiç görüşmedim. Bu kadar yılda toplasanız 3-5 kez görmüşümdür. Rıdvan'ın annesi de evlendi. Ona dedesi bakıyor. En son geçen sene gelmiş bize, ancak ben evde yoktum. Ne zaman gördüğümü bile hatırlamıyorum. Rıdvan'ı suçlamadım, yanlış anlamış olabilir. Zaten Rıdvan Mustafa'yı tanımaz..."