"Finansal statüko bitti"

Çalık Holding Üst Yöneticisi Dr. Berat Albayrak: Finansal statüko bitti.

Giriş Tarihi 31 Mayıs 2013, 00:00 Güncelleme 31 Mayıs 2013, 13:08
Finansal statüko bitti

İÇİNDEKİLER

Türkiye son 10 yılda statükonun ne kadar putu varsa devirerek bugüne geldi. Finansal sistemde maalesef bu statüko devam ediyor. Ancak fazla dayanamayacak. Düzenleyici kurumlar görevini hakkıyla yaparsa Türkiye'nin önündeki son takoz da kalkar

Çalık Holding CEO'su Dr. Berat Albayrak Sabah Gazetesi Yazarı Şeref Oğuz'a ekonomiye ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'nin son 12 yılda statükonun tüm putlarını devirdiğini belirten Albayrak, "Maalesef finansal sistemde bu statüko hâlâ yaşıyor. Ama bu da yakın zamanda çökecektir. Çünkü dünyada böyle bir yapı yok" dedi. Albayrak Türk ve dünya ekonomisine dair şu mesajları verdi:

* Küresel kriz çözülme sürecine girdi mi?
Avrupa ve ABD için karamsarım. Bu iki ekonominin, borç yapısı ve küçülen alışkınlıklarıyla kısa vadede düzeleceğini düşünmüyorum. Çünkü kısa vadeli palyatif çözümler üzerinde çalışıyorlar. ABD'nin toplam borç stokunun GSYH'sine oranı yüzde 100'lere yaklaştı. Bu sürdürülebilir bir oran olup olmadığı önemli. Savaş ekonomisi biten ABD'nin istihdama ve üretime yönelik çok ciddi sıkıntıları var.

* Pasifik ülkeleri ekonomide dengeleri nasıl değiştiriyor

? Örneğin Çin faktörünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Pozitif mesajlar veren Çin'in yeni başkanı burada büyük rol oynayacak. Hatta batı-doğu dengesini domine edecek. Dünyayla hem ekonomik hem de siyasal anlamda başarılı ilişkiler kuracağını düşünüyorum.

* Peki bütün bunlardan Türkiye nasıl etkilenecek?

Global resimde Türkiye doğru zamanda doğru bir trend yakaladı. Dinamikleri doğru yönetirse yeni dünya düzeninde aktif rol oynayacaktır. Dünyada yoğun bir ticaret akışı var. Bulunduğumuz coğrafyada iş yapma kapasitesi en yüksek ülkeyiz. Likidite bolluğu Türkiye'ye yaradı.

STATÜKONUN PUTLARI DEVRİLDİ
* Türkiye üçüncü yatırım yapılabilir notunu da aldı. Ama hâlâ bürokrasinin büyük kısmı Türkiye'ye S&P gibi bakıyor...
Türkiye, son 12 yılda statükonun ne kadar putu varsa hepsini devirdi. Maalesef finansal sistemde bu statüko hâlâ yaşıyor. Özel sektörün temsilcisi ve finansın içinden biri olarak bunu söylüyorum. Finanstaki statüko da yakın zamanda çökecektir. Çünkü dünyada böyle bir yapı yok. Birçok ülkede ekonomi politikaları siyasi iradeye paralel gidiyor. Devamlı bir ayak gazda, bir ayak frende gitmek doğru değil. 180'le de gitmeyelim ama makul bir hızımız olsun.

* Bu yapıyı kırmak için nasıl bir yaptırım gerekiyor?
Ana konu piyasanın nasıl denetlenip kontrol edildiğidir. Örneğin İstanbul Finans Merkezi Projesi'nde yetki tartışmaları yapılıyor. Değerlendirme yapılırken kamu yararı gözetilmeli ancak kimseye de zulmedilmemeli. Kurumlar Vergisi rekortmenlerine bakıyorsunuz ilk 10'da 8 banka var. Bu mutlu olunacak bir resim mi?

MOTOR YAĞ YAKARSA OLMAZ
* Bence bu mutluluk tablosu değil...
Bence de değil. İlk 10'da üretime ve ihracata dayalı bir firma yok. Bu tablo herkesin bankalara çalıştığını gösteriyor. Bir sektörün hedef gösterilmesi, günah keçisi ilan edilmesi de yanlış. Doğru bir denetim ve düzenleme gerek. Yasalara göre herkesin yetkisi var. Statükoyu eleştirmenin zor olduğu bir dönemdeyiz. Ama yakında bu durum değişecek. Türkiye'nin hedeflerine ulaşması için doğru alışkanlıkları olan bir bankacılık sistemine ihtiyacı var. Çünkü büyümenin dinamosu ve motoru bankacılık olacak. Ama motor yağ yakarsa olmaz.

* Bankaların reel sektöre farklı muamele yaptığı değerlendirmelerine katılıyor musunuz?
İki yıldır ekonomi bir sarmalın içine girmiş durumda. Büyümeyi destekleyen KOBİ'lerin durumana ve piyasadaki borçlanma maliyetlerine bakıyoruz. Türkiye'nin belli başlı firmaları yüzde 5-9'la, küçük şirketler ise yüzde 13-18 arasında faizle kredi bulabiliyor. Bu durum yanlış.

REEL EKONOMİYLE BÜYÜYORUZ
* Türkiye'nin Avrupa Birliği ile ilişkisi nereye gidiyor?
Türkiye'de siyasi ve ekonomik riskin olduğu, üye olması haline Avrupa Birliği'ni de güçsüzleştireceği yorumları yapılıyordu. Son 5 yılda önemli bir sınav verdik. Bu süreçten başarılı çıktık. Küresel kriz nedeniyle AB'ye olan ihracatımız aynı kalmakla beraber ülke çeşitlendirmesine gittik. Avrupa dışındaki bölgelerde de hızlı bir büyüme yakaladık. Türkiye ilk 10 ekonomiden biri olma yolunda. Bunu destekleyecek rekabetçi bir sanayisi var. Felaket senaryoları varken bile gösterilen bu performans önümüzdeki dönemde daha da güçleneceğimizin kanıtı. Türkiye hep reel ekonomiyle büyüdü. Bence bu çok önemli...

SUKUK BİLE 6 YILDA ÇIKTI
* Beklendiği gibi not artışıyla birlikte büyük fonlar Türkiye'ye gelir mi?

Yabancıların gözünde Türkiye zaten yatırım yapılabilir bir ülkeydi. Şimdi de aynı durum devam ediyor. Hazine tahvilleri bu şekilde yabancılar tarafından fonlanıyordu. Özel sektöre baktığımız zaman da mahalleye zengin komşular gelecek. Bunların gelmesi için cazip enstrümanlar geliştirmemiz lazım. Ama bir sukuk düzenlemesi çıkarmak 6 yıl sürdü. Özel sektör döviz bazlı tahvil bile ihraç edemiyor. Neymiş dolarizasyon olurmuş. Oysa bugün borsaya günde milyarlarca dolar girip çıktığı oluyor. Biz bu piyasayı oluşturamıyoruz. Böyle bir statüko olabilir mi?