Uzun yaşamın sırları

Çalışmalarıyla milyonların umudu olan Harvard’da bölüm başkanlığı görevini sürdüren Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil, ‘Az yiyen çok, çok yiyen az yaşar’ dedi

Kaynak GAZETE Giriş Tarihi 26 Eylül 2009 Güncelleme 26 Eylül 2009, 15:14

İÇİNDEKİLER

Kırklareli'nin Kofçaz ilçesi Kula köyünde yaşayan Tepeli, Bulgaristan'ın Rusçuk şehrinden nüfus mübadelesi ile 1934 yılında Türkiye'ye geldiklerini ve Kırklareli'nin Kofçaz ilçesine bağlı Kula köyüne yerleştiklerini söyledi.

Bulgaristan'da çok zorluk çektiklerini ifade eden Tepeli, Türkiye'nin kendilerine sahip çıktığını belirterek, ''Biz de Türk vatandaşı olduk. Bulgaristan'da ailem beni nüfusa 13 yaşımdayken kayıt ettirmiş. Nüfusta 1913 doğumlu gözüküyorum. Ancak ben 1899 doğumluyum'' dedi.

Eşi 20 yıl önce ölen ve çocuklarının yanında yaşamını sürdüren Tepeli'nin 9 çocuk ve 52 torunu bulunuyor. Bugüne hiç kadar rahatsızlanmadığı için hastaneye gitmediğini, sağlıklı yaşamı, doğal beslenmeye ve temiz havaya borçlu olduğunu ifade eden Fatma Tepeli, şöyle konuştu:

''Biz köylüler, yumurtamızı, ekmeğimizi, balımızı, katığımızı kendimiz üretir kendimiz tüketiriz. Her şeyi lezzeti ile yeriz. Domates mevsimi domates, karpuz zamanı karpuz yeriz. Hiçbir yiyeceğimizde hormon yoktur. Ekmeğimizin ununu bile kendimiz üretiyoruz. Ne yediğimiz biliyoruz. Şehirlerde fabrika bacalarından çıkan dumanları televizyonlardan görüyoruz. Biz bunların hepsinden uzak yaşıyoruz. Her şey doğal. Evlerimizin çatılarında bile kiremit yerine sap saman vardır. Yiyeceklerde ise hiçbir şey ayırt etmem. Ne bulursak yeriz. Ancak, bu yıl yaşlandığımı anladım. Çünkü iş yapamaz duruma geldim. Ayaklarım gitmiyor. Bana gelinim bakıyor.''